Vega Potenza Moon Star Hk.

Değerli dostlar, arkadaşlar, hepinize merhaba..Forumumuzda eski kayıtlara göre Cevat Ergin olarak üyeliğim olduğu halde, şifremi defaten istememe rağmen mail adresime ulaşmaması nedeni ile yeniden üye olmak gereği doğmuştur..Yıllardır forumlara yazı yazmıyorum. Bu konu altında bana cevap hakkı doğdu, ancak, benim ticari kimliğim olduğu için bu tip bir konuda cevap vermem etik olmayacağından, vermiyorum.

Her zaman, havada, karada, denizde ve adresi belli olan mekanımda, oltacılık konusunda her konuya cevap vermeye muktedir olsam da, özellikle bu konuya ve daha önce açılan ve amacından sapması nedeni ile moderasyon tarafından kilitlenen bir diğer konuya "cevap hakkım doğduğu halde" yukarıda bahsettiğim gibi etik saymadığımdan, beklenti oluşmasına rağmen cevap vermeyeceğim...

Bu konu başlığı altında, ancak ve ancak kullanıcılarının fikir beyan etmesinin uygun olacağını düşünüyorum...tanıdık tanımadık herkese sevgiler, saygılar...

Not: Bu ve diğer konu süresince, hiç alakam olmadığı halde, ismimi, firmamı telafuz eden ve temsilcisi olduğum ürünler hakkında fikir beyan eden,, gerek yüz yüze, gerekse telefon konuşmalarımızda kendisini defalarca "beni forumlarda böyle konular ile muhattap etme" diyerek ricada bulunmama rağmen, sevgi ve saygıyla her daim andığım ve saatlerce paylaşımda bulunduğum değerli büyüğüm Vedat Abi'min, neden beni bu konulara çekmek istediğini ayrıca anlamış değilim Sevgili Vedat Abim, hepimizin büyüğüdür, ellerinden öperim

 

Vedat Ağabeyim, sevgili büyüğüm, ben sert huylu birisi değilim diyorsun, bunu her fırsatta belirtiyorsun ama yazdıkların biraz sert vuruyor insanın büyüğünden yemeyi hak etmediği tokatı çocukluğunda yediği gibi. Fikirlerimi sanki dükkan muhabbetlerinde hür iradem yokmuşcasına başkalarından almışım gibi yazıyorsun ve beni binlerce forum üyesinin önünde "bu çocuk gördüğünüz gibi alışverişe gittiği dükkanlarda milletin dolduruşuna geliyor da böyle şeyler yazıyor" a getiriyorsun ki bu benim asla kabul edebileceğim bir şey değil. Sen öğrencilerine saygı göstermiyor olamazsın, senden feyz alarak amatör balıkçılık hobisini ilerleten çömez çocuklarına böyle bir muameleyi mübah göremezsin. Ancak objektifçe sunduğum fikrime "Bana karşı fikir üretmek karşı çıkmak anlamamak ne oluyorki." diye çıkış yaparsan bana aksini düşünmekten başka bir şey bırakmazsın. Dediğin gibi boynuz kulağı geçer ama kulak boynuzun hür bir şekilde uzamasına da izin verecek. Aksi halde boynuz da kulak da muntazam gelişemez, elbet birisi bükülür, formunu kaybeder.

Hele hele "böyle söylersen alınırım, bundan ne sen ne de ithalatçısı fayda sağlamaz" lafına öyle böyle içerlemedim. Bunu hiç deşmek istemiyorum çünkü politik ve hukuki gündemimizde 1-2 senedir kaçış cümlesi olarak kullanılan "sehven yazılmıştır" ibaresini oraya yapıştırmak istiyorum. Yoksa karşılıklı üzülürüz, yıpranırız, gerek yok...


Abi "dükkan sohbetlerinden etkilenmemi" bir kenara koyacak ve benim yeterince zeki ve karakterli bir adam olduğumu eskisi gibi kabul edeceksen, şu cılkı çıkan konu içerisinde sana anlam veremediğim iki noktayı soracağım; geçen kilitlenen Vercelli konusunda sevgili Roy kardeşimize sorduğun "Vercelli'nin Okuma ile organik bir bağı olup olmadığı" sorusu ve bu konu içerisinde bahsettiğin Okuma' nın fabrikasında 300 kişinin çalıştığından bahsetmenin amacı nedir? Hakkaten anlayamıyorum, satır aralarını iyi okuyabilen bir kardeşin, hatta çömezin olarak bunun cevabını açıklamanı rica ediyorum...

Biz, millet rüyasında güzel kız görürken rüyasında sinarite, karagöze, kofanaya tasma atan aşık amatörler, bize heyecan katan, deneyip de edinmek için gün saydığımız bu tip markaların konularında neden böyle tartışmalar yaşamak zorunda kalıyoruz?

Sen bizim kıymetlimizsin, lütfen güzel bir şekilde bize yol göster ki sükut-u hayale uğramayalım. Akl-ı selimine ve engin tecrübelerine ve de en önemlisi yüreğindeki sevgiye dayanarak senden güzel bir cevap bekliyorum sevgili ağabeyim. Yüksek değil, alçak perdeden konuşuyorum, bana "çocukça" ve safiyane kırılmanı da ciddiye almıyorum çünkü biz birbirimizi çeşitli yanlış anlamalarla kaybedemeyecek kadar birbirimize kilitli ve bağımlı bir camıayız. Sana saygısızlık yapmak da haddimize değil. Öperim pamuk sakallarından.

 

Güzel yazıyorsun be pehlivan.

Dikkat dersen bu konuyu Serdar kardeş açmıştı ve bende tecrübeli bir avcı surf kamışları o zamanlar tanıtan ve uygulayan birisi olduğumdan,ayrıca altta ince misina önüne Şemşipaşa şok düğümü atarak(halende daha iyi bir düğümyok bence)kullandığımda,en uzağa erme,çok balık yakalama aşamalarının sonucunda,surf kamış kullanımı patlamıştı.

Böylece hem bu işin ithalatcısı ve hemde kullanıcıları olasıya artmış,Boğaz avcılığında yeni bir dönem başlamıştır.

Zaman içersinde,hakikaten yetersiz kamışlarda getirilmiş,ancak kalite gün geçtikce artmış ve bugün makul bir seviyede nerdeyse sabitlenmiştir.

Şimdi Serdar kardeşimiz bu kamıştan edinipte kullanma aşamasına geldiğinde,iyi niyetle bir uyarı yazısında bulundum.

Kendisi gayet makul bir şekilde cevap vermiştir.

Olayın uzamasına sebep olan cevap hamili sensin.

Diğer Vercelli konusundada uzamasına sebep olan Haluk kardeş.

Olaya müdahil olan vemakul cevap veren ise Onnik kardeş.

Onnik sizlerden hayli yaşlı olmasına rağmen,fiilende bu kamışın hakkını vermeye çalışan vede kanaatimce bunda başarılı sonuçlar alan saygın birisidir.

Etraftaki kıskanç gözlere dolayısıyla en iyi cevap bu şekilde verilir.

Netice olarakta olay gayesine ulaşır,kıskanç gözler imrenen ve edinme arzusuna döner hale gelir.

Peki bundan kim kazanır,en başta bu işi ilk lanse eden dolayısıyla artan taleple ticaretini arttıran Cevat kardeşimiz.

Ona en büyük iyilik kanımca bu şekilde yapılır.

Öbür yandan sen ve Haluk diyorsunuzki,ben bu kamışla iddialı avlar yapmamda,işte kullanırken,gerek hafifliliği gerek sair özellikleriyle kullanım keyfi yaşarım.

Yok oğlum iş bu şekilde olmamalı.

Onnik diyorsaki ben bu kamışla yakalanan balığın adedini bile sayabilirim,işte bu doğrudur.

TFT'nin diğer elemanları bu yada benzerleri ile kanalı dövebiliyorsa buda doğrudur.

Cevat böylesine güzel malları bulup,edip getirip sizlere sunuyorsa buçok doğrudur.

Aynı Cevat başta Okuma olmak üzere diğer mallar hakkında hep menfi kunuşuyorsa dün iyi dediğine bugün ıhh değil diyorsa bu büyük yanlıştır.

Helede dükkanının müdavimi olan sizler illaki bana ve yazdıklarıma itiraz ediyorsanız,daha beteri her gittiğimde rasladığım bazı tipler bana soğuk ve
ilgiisiz adeta yokmuşum gibi davranıyorsa,dahası dükkan sahipleri beni bir köşede onlar olduğunda öksüz gibi kalmama sebep oluyorlarsa ben alınırım.

Helede evladım gibi gördüğüm senin beni anlamadığını söylemesi,artı başka luzumsuz,yersiz yorumlarda bulunup bunda israr etmesi beni hakikaten üzer.

Kimdi,sanırım Saltiga rümuzlu kardeşimizdi.

Ne yazdı,pahalıdan yanayım ama elimdeki takımında hakkını veriririm.

Aynen Onnik gibi oltama gelen balığın sayısını bile söylerim.

İşte bunlar doğrulardır.

Pekisen ne diyorsun,bana hiyar der gibi bakanları kurşun yerine kor savururum.

Bu üslup sana yakışmamıştır.

Dolayısıyla nahoş teatiler ortaya çıkmış ve devam etmektedir.

Bu durumun, tekrar ediyorum, sana ve ithalatcısına bir yararı olmaz.

Okuma konusuna gelince;

Bak pehlivan o sahillerde ben Okuma Surf 3 parcalı 4,50 kamışımla imrenilen avlara imza attığımda sene 2002 idi.

Ortada sizler yoktunuz.

Şimdi dersenizki Okuma fason iş yaptıran bir firmadır ben buna itiraz ederim.

Zira o markanın ilk makaraları ve kamışlarını bir şekilde bulup ve hatta taa Malezyalardan getirip boğaz avcılarına ilgi gösteren, günümüzün önemli firmalarına gösteren tavsiye eden kimdir.Bir araştır öğrenirsin.

Bir evvelki yazımda okumanın 300 kişilk bir ekibiolduğunu eksik yazmışım.

Çinde değil kendi ülkelerinde bu firma 650 kişilik bir işçi ordusuna ve ikinci fabrikasına ulaşmak üzeredir.

Söz verdiğim için yazmayacağım,tanınan birçok markaya ,Okuma, fabrikasında imalatta bulunmaktadır.

Türkiyeye getirilen kamış tipleri,sanki buraya uygun olduğu için getirilmiştir.

İlerleyen aylarda göreceksinizki Amerika,Avusturalya gibi ülkelerde aktif ve gayet yaygın olarak kullanılan kamış tipleri yurdumuzada getirilcek ve yurdum olta balıkcılarının hizmetine girecektir.

Bunları size bilgi vermek amacıyla yazdım.reklam değildir,gerçeklerdir.

Sizler bunları görecek ve yaşayacaksınız ama ne yazıkki biraz geç kalacaksınız.

Bu bakımdan bana karşı yorum yapmayı bir tarafa bırakıp,elinizdeki güzel kamışların hakkını verin ve bu şekilde ithalatcısına fayda sağlayın.

İşte size göstereceğim tek yol budur.

Tekrar ediyorum elinizdeki Vega,Vercelli Maver gibi markalara iyice sarılın hakkını layıkıyla verin,keyfe keder kullanma,para benim keyf benim bana ne etrafımdakilerden demeyin.

Saltigayı,Onniki örnek alın.

Bak pehlivan yaşım 66.

Kızdırma beni gelir oraya ifadeni alıveririrm.

Segimle kal

 

Güzel yazıyorsun be pehlivan.

Dikkat dersen bu konuyu Serdar kardeş açmıştı ve bende tecrübeli bir avcı surf kamışları o zamanlar tanıtan ve uygulayan birisi olduğumdan,ayrıca altta ince misina önüne Şemşipaşa şok düğümü atarak(halende daha iyi bir düğümyok bence)kullandığımda,en uzağa erme,çok balık yakalama aşamalarının sonucunda,surf kamış kullanımı patlamıştı.

Böylece hem bu işin ithalatcısı ve hemde kullanıcıları olasıya artmış,Boğaz avcılığında yeni bir dönem başlamıştır.

Zaman içersinde,hakikaten yetersiz kamışlarda getirilmiş,ancak kalite gün geçtikce artmış ve bugün makul bir seviyede nerdeyse sabitlenmiştir.

Şimdi Serdar kardeşimiz bu kamıştan edinipte kullanma aşamasına geldiğinde,iyi niyetle bir uyarı yazısında bulundum.

Kendisi gayet makul bir şekilde cevap vermiştir.

Olayın uzamasına sebep olan cevap hamili sensin.

Diğer Vercelli konusundada uzamasına sebep olan Haluk kardeş.

Olaya müdahil olan vemakul cevap veren ise Onnik kardeş.

Onnik sizlerden hayli yaşlı olmasına rağmen,fiilende bu kamışın hakkını vermeye çalışan vede kanaatimce bunda başarılı sonuçlar alan saygın birisidir.

Etraftaki kıskanç gözlere dolayısıyla en iyi cevap bu şekilde verilir.

Netice olarakta olay gayesine ulaşır,kıskanç gözler imrenen ve edinme arzusuna döner hale gelir.

Peki bundan kim kazanır,en başta bu işi ilk lanse eden dolayısıyla artan taleple ticaretini arttıran Cevat kardeşimiz.

Ona en büyük iyilik kanımca bu şekilde yapılır.

Öbür yandan sen ve Haluk diyorsunuzki,ben bu kamışla iddialı avlar yapmamda,işte kullanırken,gerek hafifliliği gerek sair özellikleriyle kullanım keyfi yaşarım.

Yok oğlum iş bu şekilde olmamalı.

Onnik diyorsaki ben bu kamışla yakalanan balığın adedini bile sayabilirim,işte bu doğrudur.

TFT'nin diğer elemanları bu yada benzerleri ile kanalı dövebiliyorsa buda doğrudur.

Cevat böylesine güzel malları bulup,edip getirip sizlere sunuyorsa buçok doğrudur.

Aynı Cevat başta Okuma olmak üzere diğer mallar hakkında hep menfi kunuşuyorsa dün iyi dediğine bugün ıhh değil diyorsa bu büyük yanlıştır.

Helede dükkanının müdavimi olan sizler illaki bana ve yazdıklarıma itiraz ediyorsanız,daha beteri her gittiğimde rasladığım bazı tipler bana soğuk ve
ilgiisiz adeta yokmuşum gibi davranıyorsa,dahası dükkan sahipleri beni bir köşede onlar olduğunda öksüz gibi kalmama sebep oluyorlarsa ben alınırım.

Helede evladım gibi gördüğüm senin beni anlamadığını söylemesi,artı başka luzumsuz,yersiz yorumlarda bulunup bunda israr etmesi beni hakikaten üzer.

Kimdi,sanırım Saltiga rümuzlu kardeşimizdi.

Ne yazdı,pahalıdan yanayım ama elimdeki takımında hakkını veriririm.

Aynen Onnik gibi oltama gelen balığın sayısını bile söylerim.

İşte bunlar doğrulardır.

Pekisen ne diyorsun,bana hiyar der gibi bakanları kurşun yerine kor savururum.

Bu üslup sana yakışmamıştır.

Dolayısıyla nahoş teatiler ortaya çıkmış ve devam etmektedir.

Bu durumun, tekrar ediyorum, sana ve ithalatcısına bir yararı olmaz.

Okuma konusuna gelince;

Bak pehlivan o sahillerde ben Okuma Surf 3 parcalı 4,50 kamışımla imrenilen avlara imza attığımda sene 2002 idi.

Ortada sizler yoktunuz.

Şimdi dersenizki Okuma fason iş yaptıran bir firmadır ben buna itiraz ederim.

Zira o markanın ilk makaraları ve kamışlarını bir şekilde bulup ve hatta taa Malezyalardan getirip boğaz avcılarına ilgi gösteren, günümüzün önemli firmalarına gösteren tavsiye eden kimdir.Bir araştır öğrenirsin.

Bir evvelki yazımda okumanın 300 kişilk bir ekibiolduğunu eksik yazmışım.

Çinde değil kendi ülkelerinde bu firma 650 kişilik bir işçi ordusuna ve ikinci fabrikasına ulaşmak üzeredir.

Söz verdiğim için yazmayacağım,tanınan birçok markaya ,Okuma, fabrikasında imalatta bulunmaktadır.

Türkiyeye getirilen kamış tipleri,sanki buraya uygun olduğu için getirilmiştir.

İlerleyen aylarda göreceksinizki Amerika,Avusturalya gibi ülkelerde aktif ve gayet yaygın olarak kullanılan kamış tipleri yurdumuzada getirilcek ve yurdum olta balıkcılarının hizmetine girecektir.

Bunları size bilgi vermek amacıyla yazdım.reklam değildir,gerçeklerdir.

Sizler bunları görecek ve yaşayacaksınız ama ne yazıkki biraz geç kalacaksınız.

Bu bakımdan bana karşı yorum yapmayı bir tarafa bırakıp,elinizdeki güzel kamışların hakkını verin ve bu şekilde ithalatcısına fayda sağlayın.

İşte size göstereceğim tek yol budur.

Tekrar ediyorum elinizdeki Vega,Vercelli Maver gibi markalara iyice sarılın hakkını layıkıyla verin,keyfe keder kullanma,para benim keyf benim bana ne etrafımdakilerden demeyin.

Saltigayı,Onniki örnek alın.

Bak pehlivan yaşım 66.

Kızdırma beni gelir oraya ifadeni alıveririrm.

Sevgimle kal

 

böyle karşılıklı suçlamalar beni şahsen üzüyor
hele de paiasadaki esnafların da işe karıştırılması yok o onu kötülüyor o da bunu kötülüyor .ne gerek ver bunlara .balık avına gönül vermiş insanlarız en rahat hangitakımla balık alıyorsak onu yazıyoruz hiç bir firma bize bedava bir ürün vermiyor .verselerde zaten almayız .son üç gündür tarabyada nödetteyim bu gün başka arkadaşlarımız orda nöbete devam ediyor palamut kovalıyoruz .ne çapariler kullandığımızıda yazıyoruz .ben olayım Ceyhun olsun takım arkadaşlarımız için her türlü fedakarlığı yapıyoruz ve de yapmaya devam edeceğiz .sizlerden rican lütfen şu kısacık fani dünyada birbirimizi kırmıyalım lütfen

 

forum son dönemlerde benim kanımca bir ticarethaneye döndü, yeni kaliteli güzel ürünleri forum üyeleriyle paylaşmak çok güzel keza bunları söylerken paylasırkende,bunları yapan büyüklerimiz kazançları nedir.bu kadar reklam yapılmasındaki ürünlerin gercekten amatör balık avcılarını bilgilendirmek mi yada kendılerınde begendigi ürünleri daha uyguna yada ücretsiz almasımıdır.. öyle yada böyle bir ticaret dönüyor.

 

evet tam bır kamıs savası olmus bura benım kamısım senın kamısını dover muhabbetı kısaca sidik yarıstırmaya donmus bırakın herkez butcesıne gore takılsın bırılerı yazıyo yok bu kamıs ıyı bunu okuyan acemı gıdıyo yerıne gore butcesını sarsarak alıyo yok pahalı makına duyuyor ıp mısına vs vs ondan sonra ınıyo bogaza yırtıyo kendını balık tutcam dıye sonuc sıfır balıkcılık tecrube ıster ustalık ıster uzun yıllar ıste bırazda sans ıster yıllardır 35 sene kadar bogazda avlanırım nelerını gordum yolda bulsan almayacagın kamıs makınayla ne balıklar tutuldugunu yanındakı nın 1 takımıyla begenılmeyen takımdan 20 tane alınır kısaca bırakın herkez hangı kamısı kullanırsa kullansın parası olan daha pahalı alsın ama unutulmasın pahalı kamıs makına daha cok balık yakalar dıye bır kural YOK kısaca anlayana AVA GIDERKEN AV MI OLACAKSIN AVCIMI

 

Sevgili Onnik

Aslında yazmamaya karar verdimdi.

Ancak içimdeki yanlış anlaşılmama ümidi depreşti,belki yeni birşeyler yazarsam,kendimi doğru ifade edebilirim ümidine sarıldım.

Bir kere daha deniyorum.

1)Ceyhunun inanılmaz bir lojistik destek olduğunu evveldende yazmıştım.Allah her balıkcılık grubuna böylesine bir arkadaş versin.

Bu genç adam sanki balık tutmaktan çok çevresindeki yakın arkadaşlarına elinden gelen her konuda yardım için çırpınan birisi,

Böylesi bir kardeşe sahip olmak hakikaten zor iş.Kıymeti nezdimde üst seviyededir.

Senmi,zaten neslinin son temsilcilerinden birisisin.Seninle yanyana olmak herşeyden evvel insanın içini rahatlatıyor.

Allah seni hakiki amatörlerin başından eksik etmesin.

Mehmet Akça bence hakiki İstanbul efendisi titrinin en büyük temsilcisi.

Siz bu harika üçlü, TFT grubunun o güzel insanları için hakikaten birer şans demiyeyimde,kıymetsiniz.

2)Hiçbir zaman bir malı,markayı kötülemekten yana olmadım.Sadece iyi malı,en azından işe yarar bir ürünü önermektentende geri kalmadım.

Ancak aksi tutumda olanları kimi zaman şifahi,kimi zamanda yazarak uyardım.

3)Karadenize direk bakan,oradan akan balıkları dolayısıyla ilk karşılıyan bir avlak olması sebebiyle mekanınız hakikaten önemli bir mera.

Ancak bazen hava şartları Karadenizden akan balık sürülerinin avlağınızda fazla durmamasına,daha kuytu koyluk yelere kaymasına sebep olabilir.

Bence tek bir yere bağlı kalmak kimi zaman önemli bir avı kaçırmanızada sebep olabilir.

Elbette bizim için av kadar grubumuz elemanlarıyla beraber olmak önemli derseniz,avlağınızda nöbete devam ediniz.

4)1967 senesinde İstanbula geldim,fiilende 2004 senesine kadar,hemen hergün Boğazın muhtelif yerlerini yoklayarak avlandım.

Sanırım bu durum bana büyük tecrübe kazandırmıştır.

Eski müdavimler,köklü satıcılar bu durumu bilir.

İşte tüm bu tecrübelerime dayanarak sizleri tenkit etmiyor aksine tavsiyelerde bulunuyorum.

Belki hatırlarsınız,İstanbul boğazının tüm kerterizlerini Anadolu ve Rumeli yakası olmak üzere detaylı olarak açtığım konular dahilinde sizlere faydalı olabilir gayesiyle teker,teker yazdım.

Forumlarda onbinlerce üye var.Böylesine konular açan olmuşmudur,lütfen bir araştırınız.

Hal böyleyken bazen anlaşılamıyor olmak,yanlış değerlendirilmek beni hakikaten üzmektedir.

Lütfen kanaatlerinizi tekrar gözden geçiiriniz.

İstanbul Türkiyenin,boğazda İstanbulun en güzel yeriidir.

Keyfini arttırarak çıkarınız.Bu benim içten dileğimdir.

Şansınız hep sizden yana olsun.

Rasgele.

 

dogru söze ne denılebırki

 

Başkaca ne gayem olabilirki zaten sevgili Gürel.

Ancak hadiseyi ticaret yönünden ele alan oldumu,bence haksızlık ediyor derim.

Örneğin ben parasal bir menfaat peşinde olaydım sanırım bugüne kadar zengin olurdum.Ne yazıkki böylesine yorumlarda yapıldı.

Gayem kubbede hoş bir seda bırakmaktır.

Sevgimle kal

 

Vedat abi günaydın saygılar,

birkaç gün foruma giremedim yazışmaları şimdi okuyor, ve bu sebeple şimdi yazabiliyorum.

Sen Balıkçılık camiasında herkes tarafından bilinen üstatlarımızdansın. Bunu kabul etmeyen kimsenin çıkacağını sanmıyorum.

Vedat abi seni bilen biliyor. Yanlış anlaşılmalar olacaktır en nihayetinde insanız. Bunlar hoşgörü ile bertaraf edilecek şeyler ki bu forumdaki çoğu balık sevdalısının hoşgörülü olduğunu zannediyorum. Bildiğin doğruları bize aktarma isteğin ve verdiğin bilgiler için kendi adıma çok teşekkür ederim.

Başta Ceyhun olmak üzere TFT ailesinin tüm değerli büyüklerine yardımları için çok teşekkür ederim. İyiki böyle bir grup kurmuşsun Ceyhun. Sağolsun herkes birbirine yardım için elinde geleni yapıyor. Sormuş olduğum kamış ile ilgilide sizin ve diğer değerli arkadaşlarında tavsiyelerini aldım.Bundan sonrası hakkını vererek, keyifli avlar çıkarmak kısmı. O da bana kalıyor.

Vedat abi dediğin gibi İstanbul Türkiye'nin, boğazda İstanbul en güzel yeridir. Hatta dünyada birçok yer görmüş biri olarak dünyanın belkide en güzel yeridir.
Ve boğazda doyasıya balık tutma keyfini çıkarmak bizim en büyük gayemiz.
İstanbul'a geldikçe bu keyfi beraber çıkarmak dileğiyle.

Saygı ve sevgilerimle.
Öperim ellerinden.

 

Konuya balıklama dalayım espri yaparak. Affınıza sığınıyorum. Hatırlarsanız Cem Yılmaz benzin istasyonu reklamında ''Arabanın hakkını ver hakkını'' demişti. Bende yeni, sağlam ve güzel bir kamış alınmışsa '' O Kamışın hakkını ver hakkını'' diyorum.

 

Sevgili Özkan

Cevabın ve hakkımdaki kanaatlerin için teşekkür ederim.

Dilerimki yeni kamışınla keyfince,gönlünce çok başarılı avlar yaparsın.

Hakikatende TFT ailesinin tüm elemanları,gerek teknik bilgileriyle,gerek birbirlerine sıkı arkadaşlık bağlarıyla ve gerekse gerçekleştirdikleri başarılı avlarıyla öne çıkmakta ve örnek olmaktadırlar.

Yurdum avcısıda bu gidişle umarımki yurd dışı surf yarışmalarındada boy gösterirler ve başarılı neticeler alırlar.

Ben yapısı itibarıyle gençlerin ufuklarını açmaya,şevklerini ön plana çıkarmaya,tekdüze avların yada takımların yerine,oltacılıkta alternatif ne varsa mümkün olduğunca edinip,deneyip performanslarını ortaya koymaktaki çabalarını takdir eden,olabildiğince kendime ait herşeyide ortaya koyarak yardımcı olabilirmiyim diye çabalayan bir çılgın ihtiyarım.

Yeni büyük teknem artık suya inme aşamasının son basamaklarına gelmiştir.

Hep hayal ettiğim işte sizler gibi gençleri herzaman davet edip,alternatif oltacılığın kademelerini birlikte tadmakdır.

Bir an bile bu çabalarımdan geri kalmayacağım.

Dediğin gibi beni bilen biliyorda,iyi bilen sandığım kimilerinin beni üzen yorumlarınıda aklım almıyor.

Bu duruma halende üzülüyorum.

Sevgimle kal

 

sevgili üstadlar.sizlerden öğreneceğimiz çok şey var, hepinize saygılar. bu ürünü almayı düşünen birisiyim. ürünün araştırmasını yapıyorum. ama kişisel tartışmalarınız konuyu saptırmış biraz. bence açılan konular amacı dışına taşırılmamalı. tekrar saygılar

 

Sevgili Mehmet
Bende bu kamışa sahip olmak için sıra bekleyen ve hatta elimdeki fazlalıkları satışa koymuş birisiyim. Gelelim konunun saptırılmış kısmına burası forum herkes gönlünden geçeni saygı çerçevesinde yazdıktan sonra problem olacağını sanmıyorum.
Sevgi ve saygı dileklerimle

 

Burası devlet dairesi olmadığından veya maaşlı yazı yazan daktilocular olmadığımızdan zaman zaman hepimiz kendimizi anlatabilmek gayesiyle konudan sapabiliyoruz. Ama konu bitmiş, hararet bitmiş, tartışma bitmiş, işinize gelen yeri okuyup gerisini okumamak sizin elinizde. Bu tip uyarılar bence konu hararetlendiğinde yapılmalı ki kendimize gelip konu özüne dönebilelim. İşte siz de böyle bir şey yazınca yine konudan çıkmış oluyoruz.

Merak ettiğiniz bir şey varsa kamış hakkında, zannederim 1-2 haftaya stoklarına girer, hep beraber o zaman konuşuruz ayrıntısıyla. Saygılar, sevgiler...

 

Kamışın aksiyonu gayet iyi; 450 küsur gram civarında bir ağırlığı olsa gerek ürünün; Makina yatağı Fuji; Klavuzlar Fuji "K" tip; bir adet trim banta sahip; sırf makina yatağı, klavuzlar ve trim bantı satın almaya kalksanız sanıyorum 300 lira civarlarındadır... Ben prototip ile 125-220 gr.a kadar attım; tüm bu ağırlıklarda oldukça erimli atışlar yapılabiliyor... Nano teknoloji karbondan yani Supercore ve Supercaster ile aynı karbondan üretildiğini belirtmekte de ayrıca fayda var... Ayrıca gezer de bulunmuyor ki çoğumuz gezer halkalı kamışları pek sevmiyoruz sanıyorum... Yakışıklı kırmızı renkte de bir çantası olacak...

Burada ilginç olan kamışın ismi; MoonStar yani "AY-YILDIZ"... Boğaz balıkçıları için özel olarak tasarlanmış, projesi yapılmış, denenip test edilmiş ve nihayetinde son hali ile piyasaya sürülecek... Çok güzel beyaz sedefli bir renge sahip ve yazılar Kırmızı ve gri olacak; beyaz ve kırmızı da burada çok manidar; aslen TÜRK BAYRAĞI'na atıfta bulunuluyor ve belki de bunlar ile ülkemizde ve dünyada ilk ürün olma özelliğini taşıyor... Elbet bu yılki Wega Kataloğunda da yer alacak...

Prototip olan at-çek için az yumuşak bulunduğundan gelecek olan ürünler %20 civarı sertleştirilmiş olacak ve 5-10 gün içinde ürünün aslını hep birlikte görebileceğiz...

Teleskobik bir kamış için bu kalite ve atar değeri oldukça yüksek; kıyaslama yapılınca fiyatı da ekonomik duruyor böylesi bir ürün için...

 

Bunlar ne güzel açıklamalar,sanırım işe yararlar.

Elinizdeki bu kamışlarla gerçek değerini ortaya koyabileceğiniz avlar diliyorum.

Sevgiler

 

Ben öyle çok cedros gördüm biz balık alırken kovası boş dönenlerhihi
Atılan yerlere ulaştırmaya çalışırken kamış patlatanlar vermiş olduğunuz örnek cuk oturmuş; İstisnaların da kaideleri bozmayacağıda unutulmamalı:thumb:

 

Abi o kadar konuştuk tartıştık, birbirimizi üzdük, sinirlendirdik, yeri geldi şaşırdık, şaşırttık, sen hala aynı yerde misin? Abi kamışı konuşalım, birbirimizi ti'ye almayalım, şu konuyu artık şu kamışla bunu tutuyorlar, bu kamışla bunu tutuyorlar gibisinden şeylerle doldurmayalım... Sen şimdi Kaan'la Haluk bana karşı şirket yapıyorlar diye komplo teorilerine de girersin ama artık dayanamayacağım bildiğini paylaşmaya çalışan birisine sırf birbirinize ısınamadınız diye ithamda bulunmana. Konu dahilinde Haluk Abi de umurumda değil bak şimdiden söyleyeyim, yani onu korumaya çalışmıyorum zaten haddime de değil büyüklerimin arasına girmek. Ama çok rahatsız oluyorum bu yaklaşımından, açık söyleyeyim kırılırsan da kırıl, sana yakıştıramıyorum. Başka konuda Serdar Abi de girişmişti saçmasapan bir şekilde kendisine, o dikiş tutmaz, ona laf anlatamam diye meramımı anlatmamıştım ona.

Rica ediyorum şu tavrından kurtul artık. Balık tutmuşmuş, tutamamışmış, o kamışın hakkını verecekmişsin, bu kamışı alırsan hakkını vermene gerek yokmuşsun, rahat rahat sıfır balıkla dönebilirmişsin falan filan...

Abi senin için öyle olmayabilir ama çoğumuz için balık avcılığı bir hobi. Sağ kovayla sol kovayla birbirimizi kıyasladığımız tek durum da çoğunluk için konuşmam gerekirse "ne yaparsam daha iyi avcı olurum, benden çok yakalayan kadar balık tutabilirim" Doğal olarak da bunun cevabı daha az para harcamak veya daha kalitesiz veya daha fiyat/performanslı bir ürün kullanmak değil. Yani daha iyi avcı olmanın yolu malzeme kalitesini tuttuğun balığın hak ettiği seviyeye indirmek değil. Bu konu da kendi içinde çok tartışılır ben sadece uç örnek veriyorum. Kimisi daha az kol yorulması için 500 lira bile fazla verebilir yani. Bunu es geçtim bile gördüğün gibi...

Ben bu akşam sahildeki herkesi deyim yerindeyse "makaraya aldım" senin tabirinle.


Millet akşam karanlığında istavrite çapari atıyordu, 2 saatte 5 istavrit alan iyi balıkçı oluyordu. Biz Aret'le aralarına girip tuttuğumuzun iki katı kadarını da suya salarak şöyle 300-500 gramlık iskorpitler tuttuk. Ben bu balıkları el oltasıyla da tutardım, o zaman fiyat/performans süper olurdu!!! Ben bu iskorpitleri 750 liralık Skycaster IV kamışımla da tutabilirdim ama 100 liralık kamışımla tuttum. Neden biliyor musun? PAŞA KEYFİM ÖYLE İSTEDİ. Aret 50 liralık kamışıyla tuttu. O halde ben mi hata yaptım, Aret mi daha iyi balıkçı oldu daha harcıalem kamış kullandığı için yoksa orada istavrite gece körü çapari sallayanlar mı?

Abi olay buralarda değil işte. Eline, koluna, ruhuna, gözüne hitap eden ve kıyıp da alacağın, alabileceğin her malzeme, sana keyif olarak dönecektir. Kıyaslamalara girdiğimiz andan itibaren hobiden uzaklaşıp profesyonelliğe doğru akarız. Genelimiz hobiden yana durmakta diye düşünüyorum, lütfen bizi öys ye hazırlanan dershane öğrencileri psikolojisine sokma. Haluk palamut tutamıyormuş! Kim demişse Kaan da en son palamutunu 2009 da tuttu. Kaan hiç konuşmasın o zaman. Kaan içindekileri döktü, Kaan kaçar. Artık yakalayabilen olursa. Sevgiler, saygılar...