selam Selim abi. aklima birsey geliyor, hata bunu ilk sen telaffuz etmistin gerçi ben bu tip kamislarin atistan çok çekiste iddiali olduklarini düsünüyorum. bir ara bu kamisi terazide tarticam katalogda bir imla hatasi ile 293 gram yerine 193 gram yazildigini tahmin ediyorum, zira 3.90 ve ayni atarli olan 320 küsür gram.
selam Vedat amca ragot ve mr.twister efsane becerikli avcilar dediginiz gibi her türlü ürünle basarili sonuçlar alabiliyor. benim gibi daha az becerkli ( veya yeni yetme ) balikcilar ise bu açigi daha iyi yüzen, daha kivrak, daha yogun ve çekici aromalar içeren silikonlar ile kapatmaya yöneliyor. vercelli çok iyi tanidigim bir marka degil. birkaç sene önce kirmizi bir kamis olan oxygen serisi ile bir iki atis yapma imkani bulmustum. oldukca tatmin edici hatta hayran birakiciydi. ispanyol ürünü oldugunu serdar abi (skoylu) de söylemisti lakin amblem italyan bayragi renklerinde, vercelli italyada bir kasaba, ve yine ürün isimleri genelde italyanca. bunlari üst üste koyunca bana italyan markasi gibi geliyor. nette yaptigim arastirmalarda kesin bir bilgiye malesef ulasamadim. konu hakkinda bilgili arkadaslar bizi aydinlatirsa ben de çok memnun olacagim.
biribenim sesimi duymuş fiyatları güncellemişler, ama okadar para verilmez diye tahmin ediyorum. 300-500.tl fiyatlara alıştık ama 1000.tl çok abartılı geliyor. haluk abi affına sığınarak yazıyorum karalama gibi birşey söz konusu değil, tip olarak hiç beğenmediğim bir kamış ama varsın 10 metre düşük atsın savantın gözünü seveyim 150.tl
gecen sezon bir ara yazmıstım biz amatör balıkçıları belli 3-4 markanın bütcemiz dahilinde ürünlerini alıyorduk. avrupada okadar kaliteli ürünler varken neden birileri araya giripte bizleri daha kaliteli ürünlerle tanıstırmıyolar diye,cevat abi sagolsun ülkemize gecen sezon sonu vega ile bir başlangıc yapıp vercelli,maver vs. devam ediyor.elbet yeni gelen ürünlerin arasında fiyatları daha uygun ürünler vardır.gelen ürünlerde mutlaka potenza gibi denenip biz amatör balıkçılara forum üzerinden bilgiler verilir.imkanı gücü olan alır. elimdeki pahalı ürünleri elden çıkardıktan sonra pahalı ürün almayı pek düşünmesemde eskisi gibi balıga gidememde kaynaklı bir durum,potenzada gözüm kalmadı degil =) vercellinin mavi bir parcalı surf kamısı var 570 gr agırlıgında hemen hemen ferrari 7000 ile aynı agırlıklarda eger gelince denenme fırsatı olursa yada Vercelli Spyra Amarella 4.20 mt. av sitilime uygun olursa bende bu 2 üründen birini alabilirm,okumanında yeni ürünleri geliyormus.teleskopık olarak artık bir karar verip tek ürünle yolumuza devam edicez =)
hakan amarella modeli sarı olan gayet iyi gibi duruyor.Fiyatı 600 ama 500 gibi bırakırsa bi düşünülebilir bence.
herkeze hayırlı kandiller öncelikle üsküdarda avlanıyorum takımlarım 10 numara beş yıldız forsum 1500 kovam daim dolu ben pahalıcıyım arkadaş.. rast gelsin
Ben amatör balıkçıyım; tutacağım balığı keyif için zevk ile tutmak isterim; balığı çok ya da az tutmam önemli değil o gün 3 balık tutsam mutlu olurum; hiç takmam bu tip şeyleri; kimse ile de balık tutma konusunda s.d.k yarışına girmem... Kısmet ve zevk işidir bu; boşuna rastgele dememişler... Ancak bu keyfi alabilmek; böyle bir zevk yaşayabilmek kullanılacak takımların niteliği ve kalitesi ile doğrudan orantılı... Maalesef bizlere keyif verebilecek ürünlerin fiyatları da o oranda pahalı... Bunun başka türlüsü; başka yolu yok... İşin içine yüksek teknoloji ürünü materyaller ve teknoloji birlikte girince durum bu şekilde... Bu durumda bunları kullanabilmek adına da bütçesini ayırmak gerekiyor... Boğazda at-çek avcılığının ne denli zorlu olduğu ve bu tip bir avlanmanın Dünya'da başka bir yerde olmadığını zaten biliyoruz... Böylesi zorlu şartlarda hafif-dengeli ve sağlam bir kamış ile yine hafif sağlam ve güçlü bir makina kullanmak akıllıca bir iştir... Bütçesi yetmeyenlere; veyahut ben bir olta takımına bunca para vermem diyenlere söyleyecek pek birşeyim yok... Nihayetinde bütçe ve zevk meselesi... Yalnız küçük bir hatırlatma yapayım; ucuz diye alınacak pekçok ürün; bilhassa kamışlar genellikle dengesiz, sağır ve atış için güç isteyen; güç harcatan ürünler olurlar... Gün boyu bunlar bu zor şartlar altında kullanılırsa ve bu işlem sıklıkla yinelenir ise kas kilitlenmesi, tenisçi dirseği, lif atması gibi sorunlar ile karşılaşmak işten bile değildir... En azından av bitiminde off kolum... Ahh belim... gibi sızlanmalarda bulunmak... Gene de kim hangi takımı ister ise kullanmakta özgür; hatta ben değişik fantaziler bile yaparım zaman zaman; olmadık sahteler ile çalışırım mesela bazen... Eğer daha basit takımlar ile çalışmak o kişi için bir erdem ise şöyle birşeyler önerebilirim...: Sonuçta bu tip takımlar ile de balık tutulabiliyor; ve hatta ben zamanında şahsen tuttum... Hem de günümüzde olduğundan çok daha iri ve çok daha fazla miktarda... Kamışa; makinaya v.s.ye ne gerek var o zaman...
Vercelli İtalyan kökenli bir firma; ancak Okuma ile değil İspanyol Evia Group ile bir organik bağı var... Soruyu da yanlış kişiye sormuşsunuz; eğer Istanbul'da iken Cevat Ergin'e sorsa idiniz yetkili ağızdan en doğru ve kesin cevabı alırdınız sanırım... Sağlıcakla kalın...
Sözkonusu olan aslında anlaşılamayan konu bir kamışın atıcıya atış esnasında ileriye atması hususunda ne kadar yardımcı olabileceği; başka bir deyişle atış kabiliyetinin yüksekliği değil aslında... Tabii bu çok önemli bir mesele ama amaç burada olabildiğince uzağa ulaşmak değil; rahatça avlanılabilecek efektif mesafeye üstüne bir de yorulmadan ya da daha az yorularak daha az efor sarfederek kolaylıkla ulaşabilmek ve gün boyu rahatça keyifli bir şekilde avlanabilmektir... Burada önemli olan o kamışın mümkün mertebe hafif olabilmesi, sağlamlığı, aksiyon hızı, dengesi ve bilhassa bu şartları sağlayabilecek bir kamışın ne kadar mümkünse o kadar hassas olabilmesi önemli... Sonuçta atış turnuvasına katılmıyor balık avlamaya çalışıyoruz... Ve maalesef yukarıda sayılan tüm bu özelliklerin birarada, yanlız fiyatı göreceli olarak yüksek olan kamışlar sağlayabiliyor... Bu da üretimde kullanılan materyaller ve yüksek teknolojiden kaynaklanıyor... Elbet daha ucuz kamış ya da takımlarla balık avlayabilmek pek mümkün; bundan 20 sene evvel bu tarz ürünler mevcut değildi; o zamanlar gene balık avlayabiliyorduk; hatta bundan daha fazlasını; daha büyüklerini avlayabiliyorduk; ancak değişen zamanla birlikte şartlar da değişti; popülasyon son derece azaldı; balık artık eskisi gibi yakında değil; kullanılan olta takımları da değişti; bilhassa atılan kurşunlar ağırlaştı; bu durumda ağırlaşan bu işlemi kolaylaştırabilmek adına gelişen teknoloji ile birlikte piyasaya yeni yeni ürünler arz edildi; elbet bunlar çeşitli fiyat aralıklarında ve maalesef işimizi en kolaylaştıranlar en pahalı olanlar... Burada kimseye gidin en pahalı takım alın; en pahalı takım sizde olmazsa balık tutamazsınız demiyorum; elbet daha ucuz ve yukarıda özellikleri kısmen veya tamamen taşımayan ürünlerle de balık avlayabilmek mümkün; ancak bu durumda balık avlayabilmek az ya da çok zorlaşacak, yorucu olacaktır; teknolojisi yüksek kaliteli olta takımları pahalı da olsa yapılacak olası avı kolaylaştırabilmek ve bu avdan mümkün olan azami keyfi sağlayabilmek amacı ile üretilmektedirler... Bu bir arz-talep meselesi ve dengesidir... Talep yok ise arz yoktur... Demek ki burada böyle bir talep var ki bu tip ürünleri piyasaya arz etmişler... Elbet herkez bütçesine göre hareket etmek zorunda; başka türlüsü de olamaz zaten; dileyen bütçesi ve tercihleri doğrultusunda ucuz ya da pahalı; başka bir deyişle kalitesi daha düşük ya da yüksek ürünler kullanmayı kendi kriterlerine göre tercih edecektir... Siz Savant'ı tercih edersiniz; başka birinin tarzı ve düşüncesi farklıdır başka bir ürün tercih eder... Ancak benim gibi kaliteli bir ürünün tadını alan asla kaliteden vazgeçmez... Aslında benim burada esas amacım ülkemiz piyasasında kolaylıkla bulunabilen; bilhassa kullanmış ve-veya incelemiş olduğum ürünleri sizler ile paylaşmak ve bilebildiğim kadar ürün özelliklerini anlatabilmek... Gerisi sizlerin tercihine kalmış... Şu fiyat meselesini atlamışım; sözkonusu markalarda 300-350 lira civarı fiyata kamış mevcut...
Merhabalar; Aslında bende sizin gibi düşünüyordum hatta kaç yıldır emektar ferrari extreme 2000 ile başarılı avlar yaptım halada aktif çalışırda amma.... En son aldığım kamışı kullanmaya başlayınca Haluk abi gibi düşünmeye başladım... Gerçekten kaliteli ürünlere verilen paralar avcıya başarı,keyif vs. olarak geri dönüyor... Bundan sonra kalitesiz bir ürün mü? Büyük konuşmamak lazım yinede....
Sevgili Haluk Oradayken seninlede Cevatın dükkanında birlikte olduk ve bu konuları enine,boyuna konuştuk. Esaında ters düşmüşlüğümüzde yok. Sen ve senin gibi düşünenler bu camiada renktir.Kabul ve tasvip edilmeleride gerekir. Şahsen bütçem müsait olaydı,bu geldiğimde aynen Hasan Ercivan bey gibi davranır,orada gördüğüm beğendiğim hemen her markayı arabama doldurur,heyecanla evime döner,şimdide bir onu bir bunu elime alır çocuklar gibi sevinçle oynar ilk fırsattada avda denerdim. Ancak sende şahit olmuşsundurki oradaki muhabbetlerimizde sıkca Cevatla aslında tersdüşecek önemli bir durum olmasada nerdeyse münakaşa ortamına düştük. Cevata destek olmaya her zaman çalışan birisi olarak onun yeni,pahalı,değişik ürünleri yurdum balıkcısına sunma gayretlerini hep destekledim. Ama ortadada bir gerçek var. Balık avından gerekli keyfi almak çoğunlukla denizde rapala veya sair takımları yüzdürmekten çok iyi balık almakla eşdeğerdir. Altın kabzalı değerinde olabildiğince hafif bir kamışa sahip olmak sanırım hakiki bir keyftir. Ama tutkulu bir avcı için iyi balık yakalamak önde gelir. Bu durumu sair avcı adayları ise idrak etmekte güçlük çekerler. Surflerle Şemşipaşa sahillerinde avlanmaya başladığımda,doğrusu elimdeki kamışların albenisi şu günlerde sıradan sayılabilir olsalarda yüksekti. Elimden alıp,alıp incelerlerdi. Ama ben şayet o günlerde bu kamışların etkinliğini ortaya koyamayıp sadece birkaç balıkla yetinmeye mecbur kalaydım sanırım surf patlaması olamayacaktı. Sahi neden o kadar para verip alsınlardıki avcılar o kamışları. Bak dostum sana öğüdüm şu: Fonksiyonu yüksek her bakımdan mükemmel olabilmeye aday böylesine kamışlarla iyi ve çok balık yakalayamayacaksanız,fayda yerine zarar verirsiniz ve belkide kimilerincede mizahi yönden ele alınabilirsiniz. Ümit ne diyor ben pahalıcıyım arkadaş,en güzel pahalı en fonksiyonel takımı alırım balığımıda tutarım. İşte kimsenin hiçbirşey diyemeyeceği durum budur. Lütfen beni yanlış yorumlamayınız. Sevgimle kal
Ben ALTIN kabzalı kamışlardan değil uç malzemeler kullanılan yüksek teknoloji ürünleri kamışlardan bahsetmiştim; herhalde yanlış anlaşıldı... Benim tutkulu bir avcı olarak amacım olabildiğince balık avlamak değil; balık avlarken olabildiğince keyif alabilmek ve bu işi amatör ahlakı doğrultusunda kurallara göre sürdürebilmek... Tercih benim ve başka hiçkimse hakkında ne şekilde; ne gibi bir tercihte bulunabileceği iddiası ya da yönlendirmesinde bulunmak da benim haddim değil... Amacım her nekadar gırgır sahibi "Kadem" reis gibi kamyon kamyon balık tutmak olmasa da... Yine de ava gidince birkaç nasip yakalayabilirsem benim için ödüllerin en güzeli oluyor... Şunlar o pahalı kamış makinalar ama ucuz sahteler; izmarit ve eşkina için çok pahalı iğneler ile geçen sezon tutabildiklerimden bazı enstantanler... Birkaç da palamut vardı ama fotoğraflarını bulamadım... İstavrit çaparisi de kösteklerini "Kuşçu Ahmet"in hazırladığı; bedene benim dizdiğim düzen... Tüm amatörlere rast gelsin... Önümüzdeki sezon hareketli geçeceğe benziyor; kamış-makina v.s. tamam; iğneleri de kendimi de biliyorum...
kimse yazmadan ben yazayim da densizin biri görüp gereksiz polemik konusu yaratmasin terazideki kesim tahtasinin , tempsi ve borcamin darasi alinmistir minnow'lar bogazin krali valla
İşte olay bu. İmrenilecek avları yapan birisinin kullandığı takımlarda benimsenilir ve beğenilir vede edinilmek içinde gayret gösterilir. Bu durum hem amatör balıkcılığa ve hemde bu ürünleri getirip yurdum balıkcısına sunanlara fayda sağlar. Ancak ve ne yazıkki. Ben oradayken hakikaten sevdiğim Cevatın dükkanına hemen her uğradığımda,somurtkan,bana soğuk davranan,nerdeyse zorla konuşan,işte şimdide üstün takım bilgisini ve avlarını ortaya koyan birisi yerine daha sevecen birilerini beklerdim. Ama olmadı,sağlık olsun
Harbiden olmamış Tamam, belki halazaya denk gelmiştir filan ama, bari insan bu ufacık yaprakları ifşa etmez burada.
Yüce rabbim... Kainatta çeşit çeşit varlıklar yarattın... Kiminin etinden, kiminin sütünden; türlü türlü nimetlerinden yararlanyoruz... Bunların arasında çeşitli nebatat; hayvanat her türlü varlık mevcut... Uysal ya da yırtıcı, tatlı ya da zehirli hepsinin bir yaradılış amacı ve yararı mevcut... Senin hikmetinden sual olunmaz amma... Şu Serdar Köylü kulunu hangi sebeple yarattın ben kulun bir türlü anlayamadım... Ey Serdar Köylü ben burada rapor vermiyorum; hava atmıyorum; şunu-bunu yapmıyorum... Birkaç örnek verdim hepsi bu... Senin gibi teknik bilgisi yüksek olan bir adamın çekilmiş fotoğraflarda perspektif hatası denen bir olgudan haberi olmamış olamaz... Ne şekilde ölçecek isen ölç... Büyük ya da küçük orada limit altı balık mevcut değil; limit üstü de... Bir tane 19,5 cm. balık var orada; normalde onu da geri iade ederdim amma onun da ağzı paramparça... Suya geri atsan da yaşamaz... (Bu arada 19,5 cm.de limitlere göre serbesttir; şu % 10 hesabını yaparsanız...) Zaten o da yaprak değil çinekop... Esasen limitlerin neye; kime göre düzenlendiği de belli değil; eğer bana kalsa bu lüfergilleri 35 cm.den aşağı avlatmaz idim... Biliyorsun bacak kadar oluyor bunlar... Sen eskiden daha faydalı birtakım şeyler yazardın; tüm bu safsatayı bırak da o eski usulünde yeniden yaz... Yaz ki hep birlikte faydalanabilelim... Sen şimdi illa buna bir cevap verirsin; düşün; acele etme... Ben zaten 15 gün kadar yokum... Geldiğimde yazmış olursan ben de birşeyler karalarım...
Roy dünden beri düşünüyorum... Tamam ben darayı aldım da; benim darayı aldığımı nasıl anladın... Tahta v.s.nin ağırlığını mı tahmin ettin; yoksa başka bir yöntemin mi var???
Bu uzun bir hikaye; şimdi tatil hazırlıklarım var ve pek fazla vakit ayıramıyorum; döndüğümde eğer karar vermiş olur isem uzun uzun yazarım... Ya da kısmet olup ta bir daha karşılaşırsak bizzat anlatırım...
Basit Haluk abi o boy ve kalinlikta bir tahta 240gr'dan agir çeker( rahat 1-1.5 kg ). Buralarda gazete kolonu hesabi yapanlari gördük malumun. Dedigim gibi maksat gereksiz polemigin önüne geçmek.
