Yaban TV Yine Saçmalıyor...

Konu, 'Genel Konular' kısmında kurbagaprens tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. m-a-v-i

    m-a-v-i Yasin

    Mesajlar:
    1.153
    Şehir:
    İstanbul
    Bu söyledikleriniz sizin şahsi kanaatiniz sanırım. Aksi olsaydı sorulan sorulara en azından cevap verirdiniz. Zira sizden istenen, sadece basit bir cevap.

    Bu söylediklerinizden yola çıkarsak sanırsınız ki Amerikalı çiftçi aldı keklikleri bavuluna doldurup götürdü, hiçbir denetime tabi tutulmadı, hiçbir bilimsel araştırma, akademik çalışma yapılmadı. Buradan bu sonuca varabiliriz. Sanırsınız ki Amerika’da canı sıkılan Yellow Stone’a kurt götürüp salabilir, oradan oraya kurt nakli yapabilir. Siz bu söylediklerinize kendiniz inanıyor musunuz? Bakın ben akademisyen değilim ama mantıklı bir şekilde düşündüğüm zaman bu işlerin böyle yürümeyeceğini görebiliyorum. Kaldı ki sözünü ettiğiniz Amerika. Yellow Stone milli parkında bazı bölgelere girerken yanınızda hangi eşyalarınızı götüreceğinizi bile kontrol eden Amerika, canı isteyen avcının “geyikler de çoğaldı kurt salalım demesiyle” hiçbir veri olmadan sağa sola kurt salmasına göz yumacak.

    Bir akademisyen olarak akademik çalışmaların yapılmasını gerekli bulmuyor musunuz? Siz bir akademisyensiniz, ne yasa koyucusunuz, ne yürütme organısınız ne de yargı. Ama görüyoruz ki, hem yasama, hem yürütme görevini üstlenmişsiniz. Son olarak da yargı görevini üstlenip, kendinizi bu işte aklıyorsunuz.

    Sanıyor musunuz ki bu sizin engin tecrübeniz, deneyimleriniz ve akademik kariyeriniz sonucunda yaptığınız yeni bir buluş. Yaptığınız şey Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışmak, zaten örneklerinizle de örtüşüyor. Bu işin ABC’sini bile bilmeyen insanların aklına gelebilecek bu fikri, insanlara sanki ciddi bir araştırma sonucuymuş gibi sunuyorsunuz. Bu savunduklarınızı, ister akademisyen kimliğinizle, ister avcı, ister balıkçı kimliğinizle, isterseniz de sade vatandaş İlhan bey olarak istediğiniz yerde savunmanızda zaten bir sakınca yok, savunuyorsunuz da, savunulmalı da. Burada eleştiri getirenlerin karşı çıktığı da, yaptığınız çalışmaların bilimsel bir noktaya dayanmaması ve bunun yetkisiz kişilerce yasaya aykırı olarak uygulanarak, doğru bir örnekmiş gibi yayınlanmasıdır. Yaptığınız şey, bu fikri savunmak değil ve bunu siz de biliyorsunuz. Yaptığınız şey, direk eyleme girişmek ve bu yaptığınız yasal değil, öncelikle bu konuda anlaşalım. Bir akademisyen (bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Sürekli olarak akademisyen olduğunuz vurgulanıyor. Bu nedenle uzmanlık alanınızı da merak etmiyor değilim) olarak kendinizle çeliştiğinizi düşünüyorum.
    Tebliğde yazılı olan her şeyin doğru olduğunu söyleyen kimse yok zaten. Değişmesi gereken şeyler varsa bunlar zaten değişmeli, bu herkesin ortak görüşü. Yanlış bir uygulamada bizler de fikrimizi söylüyoruz, söyleriz de ama siz fikrinizi beyan etme aşamasını geçmişsiniz, eylem aşamasındasınız ve aksi fikirler olup olmadığı umurunuzda değil. Kaldı ki bu ve benzeri zihniyetin olumsuz sonuçlarına, farklı konularda da hep birlikte katlanıyoruz. Yarın bir gün yaptıklarınızın yanlış olduğu ortaya çıkarsa hesabını kim verecek? Hesabını verseniz bile kaybedilenleri geri getirebilecek misiniz?

    Evet ne güzel söylemişsiniz. O kanallarda herkes farklı fikirlerini “açıkça” ifade ediyor. Ama yetkisi olmayan hiç kimse kalkıp Silivri’yi basıp içeridekileri dışarı çıkarmaya ya da sokakta kolundan tuttuğunu cezaevine sokmaya çalışmıyor. Kısacası konu karşılıklı fikir alışverişi ile sınırlı kalıyor, yapılan ya da yapılacak bir şey varsa, yetkililer yapıyor. Bu şekilde olacak olup, yasalar çerçevesinde kaldıktan sonra, elbette Yaban Tv’nin yayınlamasına da kimsenin itirazı olmaz. Kısacası haklısınız, konu biraz da ufuk meselesi. Netice olarak size göre doğru olana, bunu Yaban’da yayınlamanıza, yeni görüşler ortaya koymanıza kimsenin saçmalık dediği yok. Saçmalık diye nitelendirilen, sizin kendinizi yasama-yürütme ve yargı yerine koyarak yaptığınız uygulamaların, Yaban’da sanki yasalmışçasına ve rahatça yayınlanması durumudur. Birileri bunu ayakta alkışlayabilir elbette. Birileri de elbette eleştirecektir. Alkışlayanları burada da görüyoruz ama alkışı biraz kesebilirlerse, elleri gözlerinin önünden çekilecek ve gerçeğin kendisini onlar da göreceklerdir. Yaptığınız iş yasal değildir.
    Saygılarımla,
     
    Son düzenleme: 5 Mayıs 2011
  2. İlhan DEVECİ

    İlhan DEVECİ İlhan Deveci

    Mesajlar:
    13
    Şehir:
    EDREMİT
    Değerli Arkadaşlar söz verdiğim halde yine son noktayı koyamıyorum.

    Yine suçlamayla biten sözler var ve yazmam gerekiyor.

    Tartışma sayfalar aldı. İlk yazdığım cümleleri unuttum. Fakat tekrar tek tek bakma gereği duydum. Acaba ben farklı bir şeymi söyledim diye. Hayır söylememişim. O günkü gibi bu günde aynı şeyi söylüyorum.

    Niçin ön yargılıyız, niçin cümlelerde anlatılmak isteneni kimse anlamak istemiyor.

    Sanki kuyuya taş atıldı kimse çıkaramıyor.

    Bakın tekrar söylüyorum; Ben bir hususu uzun yıllardır araştırdım ve uygulanabilir doğru bir yöntem olduğunu gördüm. Sonra bu uygulamayı yapanların bazılarına bunu nasıl yaptıkları hakkında sorular sorarak yöntemi anlatmalarını rica ettim.

    Yani bu filmin çekimi ile önemli bir noktaya işaret ettim.

    Ben hiç bir zaman bu konuda bilimsel çalışma yapmaya gerek yok demedim, elini kolunu sallaya sallaya her şeyi yapınız demedim, dememde.

    Bilimsel araştırma yapmak benim işim, mesleğim. Ben bu işten bir anlamda para kazanıyorum.

    Ben derelere alabalık saldım da demedim. Hiç salmadım da...

    Ben bir fikri savundum, savunmaya da devam ediyorum. Çünkü buna gerek var. Bunu yaparkende bazı yanlış uygulamaları anlattım, israil sazanını, gökkuşağını örnek verdim. Bu yanlışı yapmamak gerektiğini anlatmaya çalıştım ve üzerine basa basa şu cümleleri kurdum; Burada bahsedilen, başka hiçbir türün balık olarak yaşamadığı, ancak kırmızı benekli alabalığın doğal sularındaki popülasyonun yok edilmesi sonucu, var olan yan dereden tutulup, olmayan dereye salınması anlatılmaktadır. Aynı rakım, aynı habitat, aynı su değerleri…

    Bunu yapmak için hiç bir bilimsel çalışmaya, projeye gerek yok asla demedim.

    Yasal çerçeve mevzuat değiştirilir ona uygun proje hazırlanır dedim.

    Nasıl oluyorda okumadan, anlamadan yorum yapıyoruz, yargıya varıyoruz.

    Anlayamıyorum.

    Saygılarımla.
     
  3. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
  4. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    Değerli üstadım özel mesaj kutunuz dolu olduğu için size göndermek istediğim özel mesajı gönderemedim.İlhan bey ile sizi ziyaret etmek isteriz .İletişim için özelden te. no. gönderebilirmisiniz.
     
  5. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Arkadaşım sirkülerin içeriğinin %100 doğruluğu hakkında kimse fikir beyan etmiyor. Aşılama yöntemi gerekli tetkik ve araştırmalar yapılmaksızın kurum ve kuruluşlar haricinde yapıldığında facialara yol açacaktır. Onu söylemeye çalışıyoruz. Ayrıca bunu Türkiye gibi bir ülkede bangır bangır bağırarak gerçekten bilinçsiz insanların kulağına su kaçırıyorsunuz. Hala çıkıp örnek veriyorsunuz ya da çıkıp ben araştırdım bu böyle deme gereği duyuyorsunuz. Kimliğiniz kişiliğiniz kariyeriniz ne olursa olsun Sirkülerin belki de en gerekli maddelerinden birine muhalefet etmekte diretiyorsunuz. Ben anlamıyorum bu çabanızı? Çıkıp insanları klavye balıkçılığı ile itham ederken aynaya bakmayı unutuyorsunuz. İşte ben doğaya şöyle katkılandım böyle fayda verdim. Geçin bunları. Bunlar yapılan yanlışı meşru kılmaz!!!! Hava başka havalardan dem vurup konuyu çarpıtıyorsunuz yaa!

    İnsanın bu kadar paragraftan sonra hatasını kabul etmeyip hala diretiyor olmasında ben kasıt ararım. Bencillik almış başını gidiyor zaten. Bencil insanların da en büyük niteliklleri laftan anlamayıp, at gözlüğü ile baktıklarının hep doğru olduğunu sanmalarıdır. Koskoca hoca çıkmış aşılama için izin ve tetkiklerin gereksiz olduğunu savunuyor. Siz de bu fikirlere çanak tutuyorsunuz. Bu komedi değil de nedir?

    Yine çıkıp ben şunu yaptım doğa için ben bunu yaptım demekten vazgeçmeyeceksiniz. Çıkıp kel alaka örnekler de vereceksiniz.

    Bizim Konumuz: Aşılama yönteminin gerekli araştırma tetkik ve izinler olmaksızın insanların kafasına göre - ben araştırdım kafası bu- bir türü alıp başka bir suya konuşlandırması ve bundan daha fazla ulusal bir kanalda bunu ballandıra ballandıra anlatılmasına izin verilmesi.


    Ekleme: Linki mesajı yazdıktan sonra açtım. Fakat ilhami bey'in daha önce benim "alabalık için çapari" mesajımdaki gibi sadece ilk mesaj dikkate alınmış sanırım. Allttaki mesajlarda avın tek başına olmadığı da vurgulanmıştır. Şahsi ve naçizhane fikrim Lüfer Limitlerinin kesinlikle yeniden düzenlenmesinin doğru olacağı kanısındayım. Her canlıya en az 1 kez üreyebilme şansı verilmelidir.
     
    Son düzenleme: 6 Mayıs 2011
  6. Vedat Abayoğlu

    Vedat Abayoğlu Vedat Abayoglu

    Yaş:
    77
    Mesajlar:
    7.065
    Şehir:
    Canakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Game ARC
    Favori Makine:
    Okuma V system
    En İyi Avı:
    Sarıkuyruk
    Sevgili Aydın aşağıda veriyorum.

    Cep 0536 546 88 16 Ev;0286 723 44 25

    Sevgiler
     
  7. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))


    :)

    İlhan bey, ben yazmam gerektiğine inandığım ne varsa yazdım ve noktayı koydum.

    Bu gibi polemiklerin bizlere hiç bir fayda sağlamadığını, sağlamayacağını çok iyi biliyor ve her forum üyesine de bu tarz polemikten mümkün olduğunca kaçınmalarını öneriyorum.

    Hani bakıyorum da konu başlığı neymiş, biz neredeyiz? :D

    Aslında el birliği ile yapılacak o kadar çok şey var ki.
    Biz havanda su dövmekten kendimizi alamıyoruz.

    RASTGELSİN.
     
  8. wildyaban

    wildyaban Erdem Karaca

    Mesajlar:
    170
    Şehir:
    Amasya
    Favori Kamış:
    Dam Sumo Royal 240 Tele 10-30
    Favori Makine:
    Shimano Seido 3000 SRA
    En İyi Avı:
    63.700 gr Yayın - Hasanuğurlu
    İyi niyetlisiniz, o da güya iyi niyetli ama; mikroskobik canlılar bile doğada önemli fonksiyona sahiptir. Bu çabalar neticesinde çizgili sazan Anadolunun dağ zirvelerinden deniz seviyesine kadar tüm içsularının esas balığı haline geldi.
    Ve bu iyi niyetli çabalar neticesinde; Kaçkar zirvelerinde, Tortum ve diğer Erzurum lentik sularında dünyanın en kıymetli alabalık gen kaynaklarımız çorbaya döndü. Bu çorba sayesinde; acemi bilim adamları her melez alabalık gördüğünde yeni bir tür buldum demeye başladı.

    Balık olmayan dereyi rahat bırakır yada rahat kalmasına yardımcı olursak 3 ile 5 yıl arasında bir dönemde oraya alabalık zaten gelir.

     
  9. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Bakin buda dogru bir tespit"mikroskobik canlılar bile doğada önemli fonksiyona sahiptir"..

    Size sunu sormak istiyorum,bu cizgili sazan dediginiz sazan üreme yapiyormu peki yüksek rakimlarda,benim bildigim sazan türü baliklar soguk sularda üreme yapmaz,suyun sicakliginin belli bir dereceye ulasmasi gerekir`ki sazanin dökmüs oldugu yumurta gelisip balik versin...


    Aslinda konu tartisma gibi gözüksede bence faydalida oluyor"ic sularimizdaki yasam"gibi bir baslik altinda konu dahada güzelesebilir belkide,yöneticilere bunu önermek gerekiyor,ne dersiniz konuya müdahil olan ve disaridan takip eden üyeler,bilgilerimizi böyle bir yere aktaralimmi,fikirlerimizi tartisalimmi...
     
  10. wildyaban

    wildyaban Erdem Karaca

    Mesajlar:
    170
    Şehir:
    Amasya
    Favori Kamış:
    Dam Sumo Royal 240 Tele 10-30
    Favori Makine:
    Shimano Seido 3000 SRA
    En İyi Avı:
    63.700 gr Yayın - Hasanuğurlu
    Sibirya düzlüklerinde yılın 6 ayı buz altında kalan göl ve bataklıklarda bile sazan türü ve türleri yaşıyorsa, Anadolu'da neden yaşamasın, üremesin çoğalmasın. Pek çok cins ve türü olmakla birlikte ortalama ılıman iklim Cyprinid leri için yılın 3 ayı 10 derecenin üstünde su sıcaklığı olması üreyebilmek için yeterli. Şu anda göllerde su sıcaklığı 6 derece ve pullu sazanların yumurtlarken yaptıkları güreşin sesinden gece çadırda uyuyamıyoruz :)

     
  11. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Almanyada fazla üremiyor mesela,bazi senelerde evet üreme yapiyor ama her sene sazanin üreme aylarindaki su sicakligi ayni olmayabiliyor,devamli dernekler tarafindan aktariliyor sulara,ayrica yüksek rakimlarda sazanin yemlenme gibi bir sorunuda ortaya cikar bu nedenler sebebiylede sazan türü baliklar belli bir deniz sevyesinden sonra sularda görülür,neyse cevabiniz icin tesekkür ederim...
     
  12. wildyaban

    wildyaban Erdem Karaca

    Mesajlar:
    170
    Şehir:
    Amasya
    Favori Kamış:
    Dam Sumo Royal 240 Tele 10-30
    Favori Makine:
    Shimano Seido 3000 SRA
    En İyi Avı:
    63.700 gr Yayın - Hasanuğurlu
    Ben teşekkür ederim fakat, 1980 li yılların başından beri Almanya'yı Teich und Fischwirtsch dergisiyle takip ederim. Onlar 30 yıl önce bile doğal gen kaynaklarını kaybetmiş olmayı, bahsettiğiniz bu sonucun ortaya çıkacağını ve bir daha geri dönülemiyeceğini tartışıyorlardı. Tüm doğal rezervlerinde kültür genlerine sahip balıklar var. Şu anda göllerde ve akarsularda bulunan ne sudak, ne yeşil sazan ne orfe, ne adi sazan ne de diğerleri doğal genlere sahip değil.
    Sadece tek bir doğal gene sahip Europäischer Stör bulmak için Fransa ile 20 Afrika ülkesini 10 yıl doyuracak masraf yaptılar ama bulamadılar. Sonunda bu türü kaybettiklerini ilan ettiler.

    Tren yolu gibi düz kanallara dönüştürdükleri dereler, akarsular ve insan kontrolü altında selekte edilmiş balık türleriyle Almanya bu konularda çok kötü bir örnek. Siz bakmayın şimdi balık bolluğuna :)

     
  13. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Yok kötü örnek demeyelim,en azindan kötü örnek olmamasi icin cabalari var,mesela seneler evelinde bizim burada olan tuna nehrinde somon baliklari varmis,kuzeyde bu baliklarin tekrar kazandirilmasi icin cok caba sarfediyorlar,bir kac baligin geri gelmesini sagladilar,stör dediginiz baligida bir cok yere tekrar kazandirdilar,barajlar burada cok büyük engel baliklarin göc etmesi icin,onun icin barajlarin etrafina balik gecisleri icin dereler yapiyorlar kisaca caba sarf ediyorlar ama görüsünüz dogru,zaten bir cok baligida disaridan getirerek sularina eklemisler mesela sazan baligi yada kirmizi benekli alabalik gibi...
     
  14. wildyaban

    wildyaban Erdem Karaca

    Mesajlar:
    170
    Şehir:
    Amasya
    Favori Kamış:
    Dam Sumo Royal 240 Tele 10-30
    Favori Makine:
    Shimano Seido 3000 SRA
    En İyi Avı:
    63.700 gr Yayın - Hasanuğurlu
    Sonuçta buradaki konuya bağlayacak olursak
    Bir derenin alt kesimleriyle üst kesimleri arasında bile insan eliyle balık taşıması yapılmamalıdır. Yüce yaratıcı işini bilir, o balığın oraya gitmesi gerekiyorsa, kuş kanadında, kış selinde ya da her ne yolla olursa olsun o balık oraya gider.
    Avrupa doğal ormanlarını ve hayvansal gen zenginliğini kaybedeli çok oldu. Biz de o sona düşmek üzereyiz. Yıkımı hızlandırmamak lazım.

    Bize düşen sadece kirletmemek, bakir alanları şehirleştirmemek, en son yerleşim yerinden sonra yol yapmamak (yaylaya, dağın zirvesine çıkmak isteyen bi zahmet arabadan inip yürüsün), her güzel suyu borulara, kanallara barajlara, HES lere hapsetmemek, bunu yapanlara tepki göstermek.

     
  15. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))

    Erdem bey,

    Ellerinize sağlık.
    Türkiye olarak bizim halen el deymemiş ve bu özellikleri nedeniyle imrenilen doğal türlerimiz var.
    Her ne kadar geçen her gün bir cendere tarafından sıkıştırılsa da var.

    Bunun bizlerce bilinmesi ve bu değeri kaybeden ülkelerden çok daha değerli bir yaşam çeşitliliğine sahip olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.

    Bir amatör olarak açıklamalarınız ve verdiğiniz mesajlar için teşekkür ediyorum.

    RASTGELSİN.
     
    Son düzenleme: 7 Mayıs 2011
  16. kurbagaprens

    kurbagaprens Ergin DEMİROĞLU

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    949
    Şehir:
    Samsun
    Favori Kamış:
    Major Craft Solpara 274 up to 50.gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic C3000HGFK
    En İyi Avı:
    1 cm Lepistes
    Aynen Katılıyorum. Harika bir özet... Araştırmacılık da budur.
     
  17. Tarık ERSAL

    Tarık ERSAL Tarık ERSAL

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    624
    Şehir:
    ANKARA
    En İyi Avı:
    YANGELE BALIKÇI MODU :-))
    Sevgili arkadaşlar,

    Anadolu'nun bağrında yaşayan ancak günden güne yok olan bu cevheri ona sevdalı amatör balık avcılarının gözüyle görmek isterseniz aşağıdaki linki tıklayınız ve okuyunuz.

    http://www.rastgele.org/index.php?mod=yazi&id=7

    Dünya üzerinde bu özellik ve potansiyeli bir arada barındıran kaç ülke vardır? Hatta var mıdır bilemiyorum.

    Onlar binlerce yıldır bizimle birlikteler.

    Makaleden konumuza ilişkin bir iki satır;
    " Türkiye alabalık incelemek için özel bir yerdir; ilk ve en önemli sebep suları neredeyse hiç dışarıdan yabancı bir alabalık ile tanışmamış olmasıdır. Bir alabalık bulduğunuzda bunun doğal ve saf olduğundan eminsinizdir. 1950 lerde Tortenese söyle yazmıştır; başka ülkelerden herhangi bir yavru alabalık gelmemiş olduğuna eminim. Böylesi bir durum günümüzde çok nadir olup, bu salmonidleri incelemek için önemli bir sebep teşkil etmektedir.

    Yukarıda belirtilen söylemle uyumlu olarak belirtmek gerekir ki, Avrupa ve Amerika’nın aksine, Türkiye akarsuları farklı formda pek çok doğal alabalık barındırmaktadır. Bu durum sadece doğa bilimcileri değil, farklı formda alabalık avlamak isteyen dünyanın heryerinden olta balıkçısının da ilgisini çekmektedir. Ve bu form çeşitliliğine neden olan unsurlar 4 farklı havzaya boşalan akarsuların farklı iklimsel, topografik ve kimyasal özellikli kaynak sularından oluşmasına bağlıdır. "

    RASTGELSİN.
     
    Son düzenleme: 7 Mayıs 2011
  18. kilicbey

    kilicbey İsmail Kiliç

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    1.719
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    MIRMIr. 1.5 Kg LEVREK2 Kg Köpekbalığı 1 metre.
    Kocaeli Derince çenere viyadüğünü bilenler altından bir zamanlar çok güzel bir dereninde geçtiğini bilirler, bu dere akmayalı kaç yıl oldu bilirmisiniz? ya içindeki endemik türler ne oldular, . Bu derenin başlangıç noktalarında hiç bir balık yaşamıyordu , dağ çıkışına yakın yapılan derbent ise yukarı çıkacak balıklara bir engel oldu , böylesi bir su kaynağı yaklaşık 30 yıldır boşa akar , boşa akar derken içinde balık bulunmamasını kastediyorum. Şimdi böyle bir dereye en yakın akarsudan taşınacak balıklar ile hayat verilmesinin ne zararı olabilir?
     
  19. the_heroman

    the_heroman hakan

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    19
    Şehir:
    AMASYA-Merzifon
    En İyi Avı:
    6 kilo sazan
    bende sizi canı gönülden tebrik ederim ergin bey, çok güzel bir noktaya dikkat çektiniz...
     
  20. isottevfik

    isottevfik Tevfik

    Mesajlar:
    4.310
    Şehir:
    B U R S A
    Favori Kamış:
    SHIMANO Catana BX 240 Tele
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000 CFB
    Gecenin saat 2.30 u, hem internette dolasıyor,hemde arasıra tv.yi zaplıyorum. Nerede ne var diye? Tesadufen yaban tv gecti,baktım balıkcılık diye bir programları var. İki kisiler,birinin adı Recep, digerinin adını anlayamadım; Tv.nin sesi kısık oldugu icin. Sanırım Ali olabilir. Alabalık avlıyorlar.Avladıklarının 20 tanesi bir porsiyon etmez.Etmezde,hayretler icerisinde kaldıgım olay su; Sozum ona yakalanan bir kucuk balıgı dereye tekrar salacaklar.Ornek bir davranıs sergilemek adına. Avlandıkları dere 30 - 35 cm.derinliginde 2 - 2.5 m.genisliginde kucuk bir dere yatagı ve cevresi kayalıklarla dolu. Hani yakaladıgı bir kucuk balıgı tekrar dereye bırakacaklar ya, sozum ona ornek bir davranıs sergileyecek, iyi bari o minicik balık hayatını kurtardı diye sevinirken, nemi yaptı diyeceksiniz ? Aldı balıgı eline, '' simdi bu balıgı buraya atarsam diger balıklar urker ve kacar'' diyor, muhtesem bir bilgilendirme yapıyor ve elinde ki balıgı 15 - 20 m.ileriye fırlatıyor. Hayretler icerisinde kaldım. Sanmıyorum o balıgın suya dustugunu; dusse bile yasadıgını.Birde akıl vermezmi '' Kucuk balıkları tekrar bırakılmalı ''diye.

    Yaban TV.yi ve boyle mutesem programları yapanları,bu programı ne kadar mukemmel diye yayına koyanları,gercekten tebrik ediyor ve kutluyorum !!!!!!!

    Mukemmelsiniz vesselam !!!!!!!!!
     
    Son düzenleme: 8 Mayıs 2011
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.