23 Temmuz Antalya Kolyoz Avi

fsekerci o bahsettiğin yassı balığa buralarda klavuz akya diyorlar....
İlginçtir ben de aynı bahsettiğin yöntem ile yakalamıştım bu balığı Didim' de... Kefal sarmasına atlamıştı... Yaklaşık 800 gr civarında idi... Çok şaşırmıştım o zaman... Demek ki atlıyormuş böyle arada bir de olsa

Barbaros, sen ne yaptın abi ya.... Ben bu kadar büyük bir levrek daha önce hiç görmemiştim. Bu adamı yer vallaha... Bir de bunun hikayesini kısaca anlatsan süper olur...

Sevgiler, saygılar

 

Bu balık benim bildiğim kadarıyla stripped bass (Morone saxatilis) ve Kuzey Amerika'nın Atlantik kıyılarında ve denize dökülen nehirlerin 100 km içine kadar yaşıyor. Yani Türkiye'de dağılımı yok. Ama yanlışım da olabilir, çok iyi bilmiyorum.

 

50 iğneliyi bilmiyorum, hiç kullanmadım. 75 iğneli ise şöyle oluyor:

Rölantiyle, çeyrek gaz arası güzel güzel gidiyorsun. Şöyle 5 metre bir teknen var, hızın, 3-5 km ancak. Birden zınk diye tekne duruyor, gidememeye başlıyor. Takımı çekiyorsun. 75 tane palamutun oluyor..

Bana en eğlenceli olduğu kadar en akılalmaz gelen şey bu aslında. Sanki, palamutlar aşağıda tek sıra oluyor, biri eline düdüğü alıyor "Çapariye atlanacak, atla" diyerek düdüğü çalıyor, hepsi birden aynı anda, uygun adımla atlıyor. Ne olduğunu bile anlayamıyorsunuz, o kadar seri bir hareket oluyor..

80'lerin başlarında, Ege açıklarında böyle tutulurdu bunlar. Arkalarından orkinoslar gelirdi. Onlar daha bir ayrı alem.. Palamut tekneyi durdurur, onlar ise alır giderler şöyle.. Deselerdi, bunları anlatacaksın, hayal olacak bir gün böyle avlar. İnanmazdım, o bolluğa göre, yok, bitmez valla bunlar derdim.. Ama bitti işte.. Umarım, hassasiyetlerimizi koruruz da, bir 20 sene sonra forumlara, "Palamut diye bir balık olurdu.. Na şöyle 40 cm filan büyürlerdi. Çapari ile avlardık hemde, 2-3 ne çıkarsa.." diye anlatmak zorunda kalmayız. Anlatmak iş değilde, okuyan gençlerin "Sallıyor iyice, o boyda balıklar Jurassic devrinde yaşamış sadece..." diye bizi tiye alacak olmaları düşündürür beni..

 

Serdar

Çok güzel söylemişsin.
Bende canlı örneği var, bak, anlatayım.
''Vaktiyle bir balık vardı sularımızda, tıpkı palamuta benzerdi, ama ondan daha büyük.Ona zindandelen derlerdi.Hatta daha da büyükleri vardı.Onun adı torik'di.
Ben onları bütün istavrit veya uskumru veya kolyozu zokaya takarak 22 kulaçta veya dipte tutardım.
O zaman uskumru ve kolyoz yem olarak kullanılırdı,henüz müzeye konmamışlardı.
Eğer balık çoksa o zaman seyirtme zokası sallardık.Yemle uğraşmaz, cıvalanıp parlatılmış, kurşun zoka ile tutardık.
Zokaları kendimiz dökerdik.İşleyen zoka hangisiyse onun kalıbını birbirimizden ödünç alırdık.
Balık daha da çok olduğu zaman tabii ki çapari yapardık.
TORİK ÇAPARİSİ.
Yıllar önce bir balıkçılık kitabı okumuştum.
Yazılarından tatlısu ağırlıklı balıkçılık yaptığını anladığım sayın yazar, büyük bir vukufla !?? ''Torik çaparisi diye birşey olamaz.Hayvan o kadar güçlüdür ki,birkaçı bir araya gelince oltayı çekmek mümkün olmaz'' gibi birşeyler yazmiştı.
Bir kitaba bir de duvarda asılı duran torik çaparilerine baktım(Ben büyük çaparilerimi odanın duvarlarına asarım.) eee bunlar ne peki ? diye güldüğümü hatırlıyorum.
'''_Akıllı, sanki balıkların hepsi aynı anda aynı yöne çekeceklermiş gibi , ''oltayı çekemezsin'' diyor'' .diye düşünerek.
Yaa dostlar, evet, bir zamanlar torik diye bir balık vardı, tıpkı palamuta....

 

Hepsini anlatmadık daha.
O kısa mesaj servisinden bir nottu.

 

Bu anlatılanları duymak bile heyecanladırıyor insanı... Ne akıl almaz bir şeydir o öyle... teknenin durması, sürüklenmesi felan... O anı tadamayı gerçekten çok isterdim.... Dilerim kısa zamanda şu tuttuklarımız da hayal olmaz.

 

Vallaha ortak kürek mürek.... o nasıl bir zevktir be kardeşim... Düşünsene tekne duruyor.... Aklım almıyor

Anlat REIS anlat;
Sen anlattıkça ben burada adranalin salgılıyorum... Ağzımın suyu akıyor.... Tekrar tekrar okuyorum yazdıkarını...

Bir kez daha ellerine sağlık.

 

Neee kılıç mı? Hani nerde, hemen yarın gidelim....
Gerekirse rapor alırım ben

Şaka maka şu kuzu işine bir el atalım Namık Hocam, geçen çok güzel çapariler yaptırdım.... Hadi gidelim bir an evvel kuzuya, yasak felan gelmeden

 

Bizim kayık irisi tekne, motorluydu. Ama o bile palamut vurunca gidemez, olduğu yerde kalırdı. İyice bir yol vermek gerekirdi. Palamut demişken, burada fotosunu gördüğüm çoğu palamuta biz vanoz derdik. Yarım kilodan aşağısına palamut denmez diye bilirdik..

Orkinos, kılıç, tekneyi alır gider. Gitmelidir, yoksa koparır ipi yada kendi çenesini. Eğer zıpkın, ağ gibi bir şeyle yakalamıyorsanız, kalama vermenin en kolay yolu, bırakın çeksin sizi, bedava sandal sefası, daha ne istiyorsunuz?

 

üstteki balığın adı Antalyada Yalandırma / egede Yalancı Turna / Literatürdeki adı ise Yaladerma fethiye bölgesinde Çıplaktır. oltayı koparacak gibi sert bir vuruşla alır ve avcılığı harika bir balıktır saygılar

 

Bu durumun sebebi büyük ihtimalle cüce turna denilen balık çünkü kolyozu dağıtıyo. Işık küçük balıkları toplamışsa kolyozda gelir bu sene 4 sefer gittim hepside iyiydi sayılır. bu sene kolyozlar ufak ama idare ettik. bide eylül 15 de hala vardı çıktık ve 2 kişi 6 kilo kadar aldık 4 saatte. umarım bi dahaki sefere daha iyi olur

 

Namık, bahsedilen foto bu sanırım:

 

Aynen katılıyorum
yavruları kovalara dolduruyo millet bende haziran gelsede yakalasam diye bakınıyorum ama ozamana bişey kalmayacak herhalde. Bu arada yakında kunduya giden varmı. tekne indirilecek yerleri bozmuşlar diye duydum ve balık durumu nasıl bilen varsa lütfen bilgi. teşekürler