31 Ekim Gömeç Raporu (ya da Hayallerim Aşkım ve Çipuram)

Çok sık siteye giremediğim için raporunu şimdi görebildim.Herkes o kadar güzel şeyler yazmışki benim ilave edebileceğim pek fazla bir şey kalmadı galiba.Herzamanki gibi edebiyatını döktürmüşsün ama bunun yanında iskele,sancak diyerek kırk yıllık denizci gibi (hemen o kadar yaşlımıyım deme lafın gelişi) terimler kullanmaya başlamışsın.Aşkın ve yandaşları çok güzel tabi anlatımın bir harika ama resimlerin berbat.Senin gibi uzman bir fotoğrafcıya hiç yakışmadı,üstelik senin resmini ilk görende amannnnnn bu kızda hiç güzel değilmiş diyecekler,tabi buda benim canımı sıkar. Bir daha böyle resim görmeyim.
Seni tekrar tebrik ediyor ve tüm ömrünün o balığı çektiğin an gibi mutlu ve neşeli geçmesini diliyorum.

 

Çok teşekkür ederim Mehmet. Yazdıklarında haklısın, bundan sonraki avlarda çipurayı gözlerim arayacak ama Marmara Denizinde buluşur muyuz bilinmez...

Sağ olun Mustafa abi.
Türk filmi gibi olduğu için başlığı "Hayallerim Aşkım ve Sen" filminden esinlenerek bu şekilde yazdım

Sağ ol aşkın. Senin liste de fena değilmiş hani... Bende de baracuda yok Onun yerine çipura, zargana, mırmır, dil balığı, uskumru ve izmarit var

 

Güzel düşüncelerin için çok teşekkür ederim Hakan. Evet haklısın, kış geçmek bilmeyecek, aşkımla ayrı kalacağız bir süre ama İstanbul'da, boğazın o doyumsuz güzelliğinde istavrit çekmek de ayrı bir keyiftir.

Teşekkürler Hakan...
Hepimizin içinde aynı aşk var zaten. Kimimiz bir mırmıra, kimimiz bir çipuraya, kimimiz de bir kılıca vurgun değil miyiz?
Amatör olmak biraz da bu bence içinde bitmeyen bir aşkı yaşamak

Teşekkür ederim. Çipuralara Marmara'ya doğru yüzmeleri konuşunda uzun bir konuşma yaptım ama ne kadar ikna oldular bilemiyorum.

Gürol abicim, fotoğraflar konusunda haklısınız. Benim külüstür makine ile de bir kaç poz çektik ama hala 36 poz tamamlanmadığı için tab ettiremedim. Yakında her iki av raporuna da bu fotoğrafları ekleyeceğim.
Ayrıca canınızı sıkmayın, güzellik görecelidir