Ben balığın alnı diye tabir edebileceğim , kafanın bitim yerinin altı ile gözlerin az üstünden hafifiçe sıkıldığında anında öldüğünü biliyorum..Küçükken istanbul bayramoğlunda çırçır diye bir balık avlarken yaşça büyük bir abimizden öğrenmiştim..yakaladığımı kedilere atıyordum çocukluk..bana öldürüp atarsam balığın daha az acı çekeceği söylemişti.. ..yoksa çırçır zaten işe yaramaz o ayrı
ben nazileri yada almanları bilmem ama gercekten yakaladıgım balıgın soluksuz kaldıgını yada acı cektigini dusunmuyor degilim bu yuzden öldurmek taraftarıyım ki hiç birimizin bu balıgın etine yada baska bir seyine ihtiyacımız yok zevk yada hobi olarak avlanıyoruz bu yuzden gerekenin ava en az acıyı ve işkenceyi cektirmek oldugunu dusunuyorum dinimizcede böle oldugu muhakkaktır.. eger almanlar böle yapılması gerekiyor dediyse olması gereken odur cunku onlar balıkları ve tabiatı bizden daha cok koruyan ve deger veren insanlar mutlaka bi sebebi vardır.. ne olursa olsun ben turk oldugum için gurur duyuyorum hatalıda olsak bu milletin hatasını sahiplenirimde cunku egitimsiz bi toplum sucsuzdur
Ben zaten çocukluğumdan beri koca koca sazanlara dahi öldürme metodumu uygularım..Büyüklerimizden böyle gördük...(ayrıca temizleyip eve götürürüm evde tantana çıkmasın diye ) Balıkları av bitip dönmeden az önce livardan çıkartırım..Karnı yukarı bakacak şekilde bir elimle tutarken (sıkmaya gerek yok)diğer elimin baş parmağını kafasının altına getiririm aynı elin işaret ve orta parmağıyle sağlı sollu solungaç altından tutarım..baskı merkezi altta baş parmakta olurken iki parmağımla kafayı arkaya yatırıp boynu kırarım... İnanın bu şekilde binlerce balığı tekbir çırpınışı olmadan anında öldürmüşümdür.. Nefret ederim "bak la hala oynuyorlar ölmemişler eve taze götürek" muhabbetinden... Bu sıra dışı konu için çok teşekkürler...adamlara gavur der beğenmeyiz ama ..av hayvanına yaklaşımlarına,kanunlarına bak...tekrar teşekkürler
eşkina nasıl öldürülür bilen var mı ?kafasına darbe vurayım diyorum küçücük kafası var ensesi kalın hayvanın.
Valla en kısa yolu baş parmak ve işret parmağıyla balığın kafasına baskı yapıp ezmek olur.Balığın suyun dışında can çekişmesinden daha iyidir.
üstünde kesin ölüm yazan zehirli gaz imal eden almanlar ( yahudiler için ) konu balık olunca baya hassaslarmış, işin ilginç yanı almanyada küçücük göletlere çiftliten kovalarla alabalık atıp parayla tutturuyolar burdada olsa gider gibi aslında, girişimcilere bi fikir benden olsun
Aman Emre dikkat. Bu dediğin Almanya'daki girişimciler için iyi bir fikir olabilir ama burada çok da iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Neden dersen, biz millet olarak amatör balıkçılık ya da ticari balıkçılık konusundaki mevcut kurallara bile uymuyoruz. Almanya'da bu işin denetimi mutlaka sıkı biçimde yapılıyordur. Burada bırak böyle bir girişimin başlamasını, şu anda bile bilip bilmeden ekolojik açıdan zararlı ya da potnasiyel sakıncalı balıkları uzmanlara danışmadan bir göletten bir diğerine taşıyıp, diğer türleri tehlike altına sokanlar var. Bu tip girişimlerin desteklendiğini düşünürsek balıklarımızın başına daha neler gelir bilmiyorum. Sen söylememiş ol biz de duymamış olalım bence.
merhabalar valla arkadaslar sadece almanya da olsa iyi bu kurallar buradada yani isvicreyede getirecekler hayvan haklari temsilcileri,buradada sinav ve egitim olacak 2009 kadar,ama zaten genellikle turnayi ve alabalik in kafasina vurarak fazla aci cektirmeden öldürüyoruz burdada tatlisu levregini ise bas barmagimizi baligin üst tabagin dan kafasini geriye dogru cektirerek 2 saniye icinde ölüyor
Yani ne yaparsak yapalım 8 saniye sonra unutacak..doğrumu?? yanlış...Şöyleki.. Burada bir canlıdan bahsediyoruz..Avımız bile olsa eziyet; süresi önemli olmaksızın kaçınılması gereken bir davranış olmalıdır..
Merhaba Murat Öncelikle Hoşgeldin aramıza.. Dediğin gibi gelişmiş ülkelerde bu konuda ciddi kurallar ve en önemlisi denetim var. Türkiye'de ise yalnızca tebliğler (hiç yoktan iyi) ve 5 dakika içinde herkesin 5 ytl karşılığı kolayca aldığı bir Amatör Balıkçı Belgesi (maalesef) vede bazı yerlerde bazen jandarmanın yaptığı kontroller (bu da hiç yoktan iyi)... Yeterli mi dersen tabii ki değil, kaldı ki Avrupa ülkeleri dediğin gibi her göl için ayrı belge vermekte ve tekne ile sürekli bir kontrol var. Yılın 2 ay'ı muhtelif zamanlarda İsveç'te bulunuyorum ve evimiz bir göl kenarında, o göl için tabii ki bir belgeye sahibim ve hergün en az 4-5 saatimi balık tutmak ile harcıyorum. Ve hergün aynı adam aynı tekne ile gelir ve belgemi kontrol eder, biraz göz gezdirir etrafa. Ben başlarda şaşırıyordum ve sinirleniyordum, adam 1 kontrol eder hadi bilemedim 2 veya 3... Ama adam her defasında sanki beni ilk defa görüyor gibi aynı disiplin ile belge kontrolünü yapıyor. Diyeceğim bizde olsa 1 defa veya 2. defadan sonra muhabbet değişir "baba naber?" veya "ooooo komutanım nasılsınız?" gibi bir diyalog gelişir kesin... Kısaca kontrol mekanizması burada işlemez... Ama zamanla düzeleceğine inanıyorum.. Bu kadar muhabbetten sonra sana tavsiyem kendini Almanya'daki kurallara göre ayarlaman. Ama bizim tebliğleri okumanda fayda var tabii ki... Almanya'da kullanılan ancak burada bilmediğimiz balık tutma teknikleri farkedersen bizi bilgilendir ok? tekrar aramıza hoşgeldin.
dogru ben zaten yakaladıgımız balıklara işkence edelim demedim.Ama demem o ki hayvanlar zaten ölüyor ekstra bişiye gerek yok
8 sn sonra unutuyordur belki de bu henüz bilinmiyor. Hatta bilim adamlarının yaptıkları son çalışmalara göre, balıkların hafızasının hiç de sandığımız kadar kısa olmadığı anlaşılıyor. Elimizin altında internet gibi bir derya varken, sadece yazmak yerine, biraz da araştırmakta fayda var diye düşünüyorum. Kaldı ki, hafızası 8 sn. diyelim. Ama balık 8 sn. de ölmüyor ve can verene dek acı çekiyor. (ki acı çekip çekmedikleri de tam olarak bilinmiyor. Bazı araştırmalara göre acı çekiyor, bazılarına göre çekmiyorlar. Bilinmediği için de acı çektikleri iddiasına göre hareket edilmeli.) Acı çekmesinin hafızası ile bir alakası olamaz. Şimdi biri beni bıçaklasa ve ben olayı şoka girdiğim için hatırlayamasam bu benim acı çekmemi engeller mi? Mümkün değil. Demek ki neymiş, öyle hafızası 8 sn. gibi varsayımlarla yola çıkarak, bir de bunu acısını unutacak varsayımına adapte ederek, canımızın her istediğini yapamazmışız zavallı balıklara. Henüz 16 yaşındasın, belki zamanla bunları sen de anlarsın. Özellikle de araştırarak ve karşılaştırmalar yaparak. Aksi halde sadece yazmış olmak için yazmış olursun. Bu arada bir hatırlatma daha; kendinden 18 yaş büyük birine "sen kendi IQ'na göre konuş" gibi bir ifade kullandığını bir kez daha görmek istemem, bilgin olsun. Dikkat edersen sevinirim.
Onu bunu bilmemde,çok can çekişmesin diye beyninden bıçakladığım, tüm orfoz ve lahozlar ile, canlı canlı közü üstüne attığımız böcekler için, benzeri bir duruma tabi olursam öldüğümde, yandım anam
abi lafım çarpıtılmasın artık ya ben yakalıdımız balıklara işkence edelim demiyorum ki.Tek dedigim balık tutarsınız ve kovaya koyarsınız ölür zaten o kalbinden bıcaklamaya ne gerek var
Ülkemizde de sıkı denetimler olsa,türlere göre av sınırlamaları herkesin daha iyi duyabilecegi şekilde yapılsa daha iyi olur. Tebliğ'ler ile bir yere kadar interneti olmayan veya olupta interneti kullanmayı bilmeyen çok insan var.Av yapanların %40 belkide daha aşagısı bu tebliğ'leri biliyor...
avlandıgım yerdeki çogu insanla muhabbet etmişimdir.Balıkla ilgili anlatmadıkları şey kalmazdı ama tebliğin adı bile geçmez. yani bende o oran yüzde 20 lerde
avlandıgım yerdeki çogu insanla muhabbet etmişimdir.Balıkla ilgili anlatmadıkları şey kalmazdı ama tebliğin adı bile geçmez. yani bende o oran yüzde 20 lerde
benden 18 yaş büyük bana senin hafızan kaç saniye ona göre davranıcam diyor amaneyse ben yaptıgım için özür dilerim
