İstanbul Kıyı Raporları 2006-2009

Sedef değil İsmail, Vitiligo. Böbrek üstü bezleri boya üretemiyor, öyle oluncada tenimizin boyası böyle uçlara yetmiyor

Bilinen bir tedavisi yok, tek tedavisi, tamamen relaks yaşamak, o da bizde mümkün değil. Ama bir takım reçetelerle bu açık renk koyulaştırılıp kapatılabiliyorda, benim için sorun teşkil etmiyor, hiç uğraşmadım desem yeridir.

 

ben tiyoyu sağlam aldım bu sene lüfer bol olacak karadeniz kaynıyor .bir türlü boğaza girmedi balık

 

Tebrikler.Kimsede tık yokken siz şanslıymışsınız.
Afiyet olsun

 

Bu balıklar Konuyu hak ediyor abi buralarda harcama bu balıkları abi zor oldumu tekneye alırken iğne ne markaydı beden kaçtı iğne numarası balıklar tam olarak kaç metredeydi 400 500 grm kurşun kullanıdınız yoksa örgüden yapıp 100 grmmı abi bu soruların cevabını alabilirmiyim ....

 

güzel fotoğraf..

 

.

Gayet güzel balıklar Serdar.

Ne zaman tuttun bunları ?

 

paylaşımlar için teşekkürler.

 

Serdar bu güzel av için tebrik ederim daha güzellerinin oltanda olmasını dilerim.

 

Tarcan dün sabah yazmıştık, Cumartesi Tuzla civarında bir yerlerden tuttuk.

Bir yerlerden derken muhidin adını bilmiyorum. Saklanacak bir mekan değil, gırgırlar fırıl fırıl geziyor, koyun ağ atılmadık kulak arkası kaldı bir. 40-50 tanede uzun oltacı vardı. Balıkta kesattı, doğru düzgün çeken olmadı, kaldı ki ağ atılmamış bir yer bulup atmak zor zaten.

 

Serdar abi bende oradaydım uzun olta da, ama ne yazıkki motordaki arıza yüzünden başlamadan bitti maceramız, ama zaten balık ta yokmuş dediğin gibi tek tük alan vardı. Sen kıyıdan mı attın abi? Yoksa uzun olta mı?

 

kuleli civarından çinekop veya lüfer alan oluyor mu şu sıralar?

 

Balıklar güzelmiş abi, en lezzetli boylardır bunlar. Biz çinakop bile bulamıyoruz Boğaz'da, onları tutsak kofana tuttuk diye dolaşıcaz ortalıkta

 

Tekneden avlandık. Ama uzun olta desem öyle anlaşılır, stil olarak uzun olta gibide, takımları vs. biraz daha farklı, burada anlattığımız gibi takımlar.

 

konuyla çok ağlkam yok ama sanırım serdar bey fark etmedi özelden msj atmıştım acaba okuyabildiniz mi?

 

Hafta sonu sabah erken saatlerde tekne ile Haliç, Sütlüce-Unkapanı Köprüsü civarlarında olma niyetindeyim. Hedefim lüfer; hangi tip düzenek tercih etmeliyim? Sahte-cam sahte-kaşık-mantarlı-zoka-uzun olta hepsi mevcut ama hangisi daha çok iş yapar? Daha doğrusu o civarda iş yapar mı bilemiyorum. Yem olarak tavsiyeniz nedir? Fikri olan arkadaşlara teşekkürler şimdiden.

 

Dipten bildiğin uzun olta dene. Eğer biraz macera arıyorsan, iğnelerini vs. şurada gösterildiği gibi kullan.

http://balikavi.net/forum/showthread.php?t=27204

Mantar olarak şuradakini dene:

http://balikavi.net/forum/showthread.php?t=28267

10ml enjektörden, 1.5 - 2 cm kadar boyu olacak şekilde, kurşunu biraz büyük, oradakinin en az iki katı olacak kadar büyük koy. Daha büyük olsa da olur, yoksa döner, işini görmez.

Bunu suda biraz gezdirir gibi yaparsan, o kadar zahmetin neye yaradığını görürsün.

Ama böyle yapmadan da şansın elbette bol. Eğer dipten uzun olta işe yaramazsa, suyun ortasına gelecek şekilde kaşık çek. Sahte düşünürsen, Rapala Husky Jerk 13cm silver iyi bir tercih olabilir, ama batan tiptir, dibe takmamaya dikkat et. Kurşundan sonra 1.5 kulaç kadar dibe iner. Bu çok iyi bir özelliktir aslında, böylece lüfer kurşunu rapalaya birlikte görmez, daha az ürker.

Kurşun ile takım arası 8m, 4-5 kulaç yani olsun en azından. Tavsiyem, biraz kırmızı, kan kırmızı poşet bul, saydam olmayanından, kurşunu ona sımsıkı sar. Böylece daha az görünür. Boyamakla uğraşmaya değmez.

Eğer iyi bir takım ve tabiki yem kullanırsan, şansın büyük. Sütlüce'ye varmadan, Eski galata köprüsü ile unkapanı arası daha verimlidir. Oradan az lüfer almadık. Unkapanına doğru balık genelde orta sularda ve yukarda olur.

Yemleri yavaşça, rölanti ile, hatta daha altında, kaşığı ise çeyrek gaz - rölanti arası biraz hızlıca çek. Kaşık 5 numara filan olsun. İlk turda bir şey çıkmadıysa, hızını değiştir.

 

dün sabah kalender önündeydim. hava iyiden iyiye soğumaya başladı. fakat hala deniz sıcak. dipten gelen kurşuna dokununca farkettim. bi ara ısınmak için suya girmeyi bile düşünmedim değil hani.. bu konuda uzman arkadaşların yorumları nedir. acaba balık soğuk suyumu tercih ediyor?

 

Boğaz suyunun şu sıralarda şaşılacak derecede sıcak olduğu doğru. Bunun balıklara etkisine gelince... Balıklar kuşlar gibidir, göçmen olanları ve olmayanları vardır. Lüfer, palamut gibi türler sonbaharda daha sıcak olan güney bölgelere giderler. Soğuma ne kadar fazla olursa balıkların göçü de o kadar hızlı ve yoğun olur. Havaların iyi gittiği ve deniz suyunun henüz soğumadığı bu yılda balıklar hala topluca göç etmeye başlamadı. İyi bir soğuma olmadan da Boğaz'da balık tutmak pek mümkün olmayacak. Bu haftasonuna kadar herhangi bir ciddi soğuma veya fırtına ufukta gözükmüyor.

Su sıcaklıklarının bir diğer etkisi de dip balıkları üzerindedir. İskorpit, kırlangıç, kalkan gibi türler sular ısındıkça kıyılara yaklaşırlar ve soğudukça derine çekilirler.

Yani şu andaki deniz suyu sıcaklıkları kıyıdan lüfer, palamut, çinakop, istavrit avını değil dip balıkları avını mümkün kılıyor.

 

Galatada izmarit devam ediyomu hala bilgisi olan ??