Levreğe Niyet, Bakin Neye Kismet :)

Tüm iyi niyetimle hayalim bu yönde Bende biliyorum az sonra kaybolacaklarını ama elden geleni yapmaya gayret içindeyim.

Gerçekten muhteşem di abi, keşke herkeze tattırabilsek bu zevki

 

Akif, Hakan, Murat, Hepinizi tebrik ederim. Unutulmayacak bir keyif olmuş.

 

Tadı da keyifli olaydı ama tutma zevki bambaşka

 

Eveeet, balıkların tadına biraz önce baktık. Avı bu kadar keyifli olan bir balığın tadının bu kadar kötü olmasını hiç yakistiramadim... Hem çok kilcikli, hem de tatsız tuzsuz birsey.. Ayıp etti vallaha ...

Norveç somonu ismiyle satılan kırmızı etli somon balığını evde ara sira tuketiriz, fakat bu balığın hem eti beyaz hemde tad olarak onunla uzaktan yakından alakası yok...

 

Eti turuncu değil di mi? Denizalası sanırım bu, çiftlikten kaçtıktan sonra aç kalıp yağ da kaybettilerse saman gibi olurlar, ama 1,5-2 kiloluk bir tane tutarsanız fırında veya bol tereyağlı buğulama tipinde yapınca belki yenir.

 

Trollerden veyahut diyer yağmacılardan kalırlar ve karadenize göç etmezlerse umarım önümüzdeki yıllarda trofe avlarının da keyfine varırız. Bu mücadeleyi trofeleri ile yasamayı çok isterim dogrusu....

 

Bir kısa tarif, eskilerden:

Öncelikle temizlenmiş balıklarımıza her iki yanından birbirine paralel olacak şekilde 2 cm. arayla bıçakla çizikler atıyoruz.

Tuz ve kırmızı pul biberle harmanlayıp, isteğe göze mısır ununu da ekliyoruz. Bol ve çok kızgın/dağlanmış (işin püf noktası; yağ kesinlikle dağlanmış olacak) mısırözü yahut ayçiçeği yağına yatırıyoruz. Dıııjjjjj-dııııjjj etmeye başlayacak haliyle. Kızarıp pembeleşti mi bir güzel, ıscak-ıscak servis yapıyoruz güzel balıklarımızıııııı. Yanında bol maydanozlu, bol soğanlı çoban salatası…



Eveet, her şey buraya kadar. Bundan sonrasında rivayetler muhtelif:

Kimi oturup ağlarmış, kimi yanında yatar-uyurmuş –benim gibi- kimi, seyre dalmışken bir başkasının balıkları çoktaaaan mideye götürdüğünü fark edemeden, yedim sanırmış. Kimi de; hani bana, hani bana dermiş abicim.

 

Ben sanırım yedim sananlardan oldum nuri abi.. Tarif harika oldu, kismetse bir dahaki sefere deneyeceğim, selamlar ...

 

Evvett, Ağabeylerim, Kardeşlerim, işte böyle, Akif Kardeşimin bir haber etmesiyle başımda bulunan iki Hakim, bir İl Seçim Kurulu Başkanı, bir İlçe Seçim Kurulu Müdürü ve bir Zabıt Katibi'ni iki dakika içinde (şu aralar önümüzdeki seçimlerde kullanılacak oy zarflarını yapıyorum da), çok acil bir işim çıktı diyerek tez zamanda Akif'imle Murat'ımın yanında aldım soluğu. Levrek değil de Somon olduğunu öğrendiğim için ona göre ince bir spin kamış (5-25 gr atarlı) ve bir iki spinner kaşık ile (derelerde Ala avladığım) yaptığım av inanılmaz zevkli ve bir o kadar da kısa sürdü, çünkü hava kararmadan takribi 45 dakika kadar avlanabildim. Toplamda dört adet yakalayabildim. Kullandığım spinner 10 gr.'lık dam ala desenli idi.Alaca karanlıkta hemen bir el çabukluğu ile değiştirdiğim 6 gr.'lık, turuncu meps bir tane daha almamı sağladı, ilk balık daha elime değmeden kepçe hazırlığım olmadığı için kayalara düştüğü gibi kedinin kapıp gitmesi bir oldu, onların da canı var değil mi? Olsun, yesin, zaten de anca kediler yer. Zaten çok lezzetli olmayacağını bildiğim balıkları, hani belki bunlar lezzetlidir, nicedir denizde doğal avlanıyorlar belki tadları düzelmiştir diye pişirip ailecek ilk ve son kez yedik. Daha avlamazmıyım, hee avlarım, ama tövbeler olsun bir daha yemem, hani şey kefali vardır ya buzlukta ayıklanmadan bir ay beklemiş sonra da tüm o "güzel" kokusunu salacak şekilde ve en olmayacak şekilde haşlanmış, işte onu yemeye razıyım bunların yerine.

Dostum, Kardeşim Akif bu güzel avı yaşattığın için teşekkürler.

 

Sahteyle somon tutarak,bir ilke imza atmışsınız.
Tebrik ederim.

İzmir'den selamlar

 

Sevgili Koray
Net olarak dersem,ürüyemez.
Bir somon'un üreyebilmesi için,onun yumurtadan çıktığı,belli boya gelince denize açıldığı,oralarda birkaç sene geçirdikten sonra,halende çözülememiş bir
tabiat sırrı olarak,yumurtadan çıktığı akarsuyu bularak,üst taraflarına göç ederek yumurta dökebileceği,temiz,soğuk,berrak,üzerinde göçüne engel olmayan bir ırmağın olması lazımdır.
Doğu Karadenizde malum endemik bir tür olan Deniz alası bulunmaktadır.
Belki bulunduğu ırmaklardan birisi üzerinde suni olarak üretilen bir somon,belli boya geldikten sonra ırmağa bırakılırda,denişze ulaşabilirse,bir ihtimal oralarda belli bir üreme olabilir diye düşünüyorum.
Ama Marmarada asla olmaz zira hem deniz kirliliği ve dfaha önemlisi içine girip üreyebileceği bir akarsu bulunmamaktadır.
BU bakımdan yerli türlere zararı düşünülmemelidir.
Sevgiler

 

Sevgili Akif
Haftaya İstanbula geleceğim.Niyetim yakınlarında levreğe ,kalkana bakmak,sonrasındada İstanbula ulkaşmak.
Oradada sanırım bir hafta kadar kalabilirim.

Belki benide şu Somon avına götürürsünüzmü?
SAevgiler

 

Bu sabah da sabah sporumu yapmak için 07-08 arası avlaktaydım. Balık çok seyrelmiş, 1 defa takip , 1 adet de balık alabildim. Ama önceki günlerdeki suyun üzerinde şıpırdayan balıklar, arka arkaya vuruşlar 3 lü takipler falan yoktu malesef. Muhtemelen bu avlağın av vereceği son günleri, balık farklı meralara yayılıyor.
Yakaladığım balığı salarken video çekmeye çalıştım ama tek başıma olunca fena elime yüzüme bulaştırdım, Eyildiğim sırada dalgayı baştan aşağı yedim, allahtan kimsecikler yoktu etrafta, gören ne yapıyor bu adam der gülerdi halime ....

 

Mesajı akif abiye yazmışsın ama çok heyecanlandım, dayanamadım yazayım dedim.
Vedat abi seni aramızda görmenin düşüncesi bile beni heyecanlandırıyor, geldiğinde mutlaka haberleşelim, yapabilirsek av yaparız, yapamasak bile elini öpmek ve hal hatır sormak için ziyaretine gelmeyi isterim.
Hem geçen sene bana tavsiye ettiğin levrek avlağını 1 yıldır aralıksız yokluyorum, 1-2 takip haricinde hareket alamadım. Belki senin onuruna teşrif ederler, nedersin ?..