Yumurtalı dişi yayının tekrar suya iadesi

Benim bu son iki sunumuna bir eleştirim yok Vedat amca.
Hatta her ne kadar hatalı tutuş falan diye bazı abi ve arkadaşlarca düzeltim yapılmasa da benim için rahatsız edecek kötü örnek olacak bir durum yok.

Hatta son açıklamalarından sonra gayet güzel örnekler ve sunumlar yaptığın için seni ve balığı salan avcıları bir kez daha kutlarım.

Yazılan bazı yazılara da fikrimi belirtmeden geçemeyeceğim.

Ben illa yakala sal yap, diye baskı yapmamaktayım. Kimsenin de hakkı yoktur sanırım böyle bir baskı kurmaya. Lakin düşüncem; senin gibi bir lider, örnek alınacak avcının kıstaslarla avlandığını göstermek Türkiye'nin amatör balık avcılığı açısından bence önemlidir. Yaptığın avlarda bunları alıyorum, bunlar da şu kıstaslara uygun değil, salıyorum diyerek örnek teşkil etmeni istemekten başka bir düşüncem de yoktur.
Sevgilerimle, rastgelsin.

 

Benim hasa huzurdan nezdimin senin bilgi birikimin ve tecrübenin yaninda ne gibi bir degeri olabilir Vedat amcam.
Anlatamadigim veya anlayamadigin durum budur. 50 yilini bu hobiye vermis bir kisinin benim bildiklerimi bilmemesi gibi bir durum olabilir mi. Hadi milyonda belki bir ufak mevzu veya bir yenilik diyelim. Benim yazdiklarim ise daha çok konu veya kullanilan teknik üzerine ilgisi-bilgisi-tecrübesi olmayan dostlara yöneliktir.
Diger mercan avi konuna da yazdim. Yanlis anliyorsun veya yanlis safa koyuyorsun bizleri.

 

Tebrikler Doğru olan yapılmış...

 

Saygıdeğer üstadım,

Evet, aramızdaki hukuk engel kabul etmese de, dolaylı oluşum; hani ola ki senin tenkitti eleştiriydi diye nitelediğin çıkışlarımın, yüreğimde babam yerinde saydığım şahsını üzeceğini düşünmemdendir.

Aklım ermediğinde, -her ne kadar nezdinizde bilge olarak görülsem de - acabalara yasladığım çıkarımlarım olduğunda bunu bir şekilde dile getirme ihtiyacımı frenlemem mümkün olamıyor. Bir başkasına susabilirim ama size asla. Sussam, susamam. Söylesem, hele direkt şahsınıza söylesem son sözüm olacağı korkusundan sıyrılamıyorum. İçimde büyüttüğüm bir handikap saysam da, bu böyle. Daha önce de dile getirmiştim. Muhteşem nitelikli hal ve tavırlarına, eşsiz sunumlarına, göz alıcı avlarına dahi bir kuru kelam etmeye dilim varamıyor çoğu kere. Sevginle nefessiz kalışım, saygınla elimin bağlanışı işte bu yüzden. Evet ben böyleyim.

Babanın yüzüne direkt bakılmaz, sözünün üstüne söz söylenmez, kaş çatılmaz, bir dediği iki edilmez anlayışı; bizlerden 2-3 nesil önce hayatı şekillendiren, ona renk ve tat veren ancak herhangi bir yazılı kuralı da olmayan, teklifsiz davranışın bizzat yaşanan haliydi. Sülbünden tohumlarını taşıdığım babam 81 yaşında ve elan bana hitabı Nuri bey dir. Daha geçen gün kendi babasından aldığı elektiriğin aynını benden aldığını, yanımda, tarifsiz bir huzursuzlukla harmanlanmış derin bir saygı ile oturabildiğini ifade etmişti. Geleneksel kodlarıyla kendi bedenine ve de ruhuna işlediği bu iletişim şekli, O’nu çelikten bir zırh gibi kuşatmışta mümkün değil ölene değin o dünyanın dışına adım atamaz, biliyorum.

Günümüz insanına pek denk düşmeyen ancak daha çok muhterem babamın sıkça örneklediği gibi eskilerin büyük-küçük münasebetleri dolayısıyla anlam bulan iletişim şekli, az-çok bana da bulaşmış. Aklen kabul etmesem de ruhen aynını şahsınıza karşı yaşar oluşumdur beni mahkum eden.

Üstadım,

Beni bir kenarda ama hep var bilmen ziyadesiyle gönlüme sürur verir. Dünya saadetim budur. Cephende, karşında oluşum mahpusluğumdur. Ateşine düşen pervane olmak yerine sıcaklığın-parıltın etrafında dönüp dolaşayım serseri, bu yeter bana.

Bir atımlık barut atacak kudretim varsa onu da karavana atayım. Hedefim, yönüm sensin ya bu bana yeter.

 

olması gereken diye değerlendiriyorum , bu işe gönül vermiş herhangi bir kimsenin bu kadar açık havyarlı olan bir balığı alıkoymasını utanç verici buluyorum.

 

Sevgili Roy

Aslında uzun balıkcılık geçmişimin önemi kadar nerdeyse 13 seneyi bulan muhtelif balıkcılık platformlarında halende en aktif şekilde yer almamda önemlidir.

Bu şekilde inatla,türlü çamur yiyerek dahası bazen hakarete uğrayanda birisi olarak,katılımlarıma inatla ve aynı kesafette devam ediyor olmam,işte bu olguya ve onun hakiki bireylerine olan tutku ve sevgimdendir.

Nezdimde ise hafiften bir ürkeklik yada tedirginlik yaratması ise tabii karşılanmalıdır.

Arada sergilediğim tahammülsüzlük belirtilerinin gerçek sebebi budur.

Hoş görmenizi bir kere daha rica ediyorum.

Sevgimle kalınız

 

olması gereken budur zaten ama artk çevrede bilinçi insan sayısı çok az bazen diyorum ben mi çok karamsarım diye ama barajda gölde tırıvırıları yasak dönemlerde çarşılarda satılan "beyşehir sazanlarını" görünce diyorum ki karamsar olmakta haklıyım.