2012 Lüfer-palamut durumları....

Anlatacağım bir ara serdar kameraya çeker örerken arkasından bir daha düşünmezsiniz 2 sezon rahat çıkartır takım

Balığın neden yemi ısırıp bıraktığı tamamdır şimdi. Zarganaya yem takmakta sorunun en büyük kısmı sırt dedinmi evet balık yemi hep ortadan keser gider. İğneler aynı yöne bakacak şekilde son iğne sidikliğe yakın diğeride ortada olmalı yoksa çok fire verir. Sonuca ulaştık zannederim Olay tamamen yem bağlamadan kaynaklanıyor

 

Aliço üstad gene hoplayacak ama, genede ben sana daha iyi bir yöntem anlatayım.

Bir tane şundan al, bu birtane satılmaz zaten, sen poşetinden bir tanesini çıkarıp kullanacaksın:



Bunu hemen her malzemecide bulursun bugünlerde. Eski bir icattır ama bu sene malzemecilerde rafa çıktılar bizim memlekette. Olabildiğince küçük ve mutlaka kahverengi olsun. Şöyle bir şey yapacaksın, aynısı değil, açıklamamı iyi anla:



Oltayı, yani elinden gelen misinayı al, O konik tarafı ve diğer tarafı bunun içinden geçir, ucuna bir tane kahverengi bilyalı minik fırdöndü tak. Bilyalı kahverengi fırdöndü bulursun ama olduda bulamazsan, iyisinden kahverengi küçük bir dönen fırdöndü tak, o kurşundakine benzer tipte olanlardan. Dikkat et, dönen fırdöndüde gözden devam eden tel sargılı değildir, içinde girer fırdöndünün.

Bilyalı fırdöndünün öbür ucuna takımı bağla bildiğin gibi. O tele gene bir kahverengi fırdöndü geçir, bilyalısı iyidir. Oraya kurşun kösteğini bağla. Konik tarafı iyice sıkıştırıp olayı bitir.

Bu gezen kurşunlu takım olur. Balığı hissettiğin anda, biraz serbest bırak, yesin iyice lüfer yemi, sonra çal tasmayı gitsin. Ne olacak söyleyeyim. Lüfer o ilk hengameyle yemi ısırıp mideye indirirken, aynı zamanda arkasını döner uzaklaşır. Dikkat et, arkasını döner gider resmen, misinayı hissederse işkllenir, kafa sallar filan, ama sen salınca biraz misina boşaltır, işkillenmez pek, iğneyi atamaz henüz ağzından. Böylece fırdöndü o şeyden bir miktar dışarı çıkar. Sen tasmayı vurunca, gücün kurşuna gitmez, dosdoğru iğneye biner ve oturur damağına.

Klasik uzun oltada, önce kurşunu çekmen, aradki açısal farkı toplaman ve en sonunda iğneye gücü ulaştırman gerekir. Bu takımı eğer doğru kullanabilirsen, bilek hareketiyle şak diye iğneyi oturtur damağına. Kullanması da aslen birazcık farklı olsada, daha kolaydır. Elini rahat tut, balık vurunca sal dirseğinden kolunu, kolun düzleşince sert çek geri, iş bitmiş olur.

 

Yİne kurtarmışsın dünyayı ben sana birazdan göstereceğim uzun olta bedenını burda bak bakalım nasıl oluyormuş marjinallik şu bu.

Nedir bu balıkmı tutucaz ne kadar kaba bir takım olucak bu boyle

 

Aliço ve skoylu üstad sizlerecok teşşekür ederim .Gercekten ikinizde bu işte harikasınız biriniz bilimi diğeriniz ise ustalığını konusturyor.yalnız skoylu üstadım kafama takılan bir şey var .Ben aşağıda sallantı hissetiğim zaman cekiyorum oltayı , balık vurunca biraz beklemekmi icab eder ? birde tekne yol alırkende tasmamı atıcaz ?

 

hihi

Cumartesi görüsü karar verirsin üstadım. Düşündüğün gibi kaba olmuyor bununla yapılan takım.

 

Uzun Olta bedeni en basitinden Özellikle bu kasa üzerinde hiç düğüm yok ağırlık yok su tutma yok. kısaca balık tutmak amaçlı en basit düzenek. Al Bakalım



Uploaded with ImageShack.us




Uploaded with ImageShack.us

Biraz daha büyük olan fırdöndü el oltasına ufak olan fırdöndü bedene ortadaki 35 cm kadar en kalitesiz misinadan kurşuna bağlanacak bu kadar
Kalitesiz olmasının nedeni ise kurlun takılırsa misina patlasın kurşun gitsin ama takım gitmesin bu kadar Amerikayı keşfetmeyeceğiz lüfer tutacağız. Düğüm yok takımda 2. resimdeki görüldüğü gibi sadece basit bir uzun olta takımı ;



Uploaded with ImageShack.us

Buda kurşun kasasına en adi misina ile bağlayacağınız kurşunun halkasından geşirilmek üzere en basitinden fırdöndü. bu fırdöndü sü misinası kalitesiz olacakki dediğim gibi patlarsa kurlunluk patlasın takım gitmesin bu kadar

Bitti...

 

Gayet güzel, süperde iş yapar. Daha iyiside var elbette ama orası detay.

Bu takımla, benim anlattığım biraz farklı teknikler. Benimkisi gezer kurşunlu, klasik uzun olta ise, yeldirme aslında. Bu balığın takımı hissetmesini azaltır. Bilhassa acemi olanlar için, daha iyi netice verir. Ama eli melike kespetmiş, balığı görür gibi hisseden birisi için bunun çok anlamı olmayabilir.

 

Dikkatli bakmıyorsun ama kurşunluğun bedenine bakarsan tamamen 0,70 üzerinde gezer bir kurşun göreceksin 10-12 cm lik bir alan içerisinde.

 

Senin o sallantı hissetitğin an, biraz kritik. Balığın yemi aldığı anda değil, balık yemi yutarken, kesme işini filan bitirdiğinde, ağzını kapattığında tasmayı indirmen lazım.

Yemin dipten geliyor, lüfer tepeden pike yapıyor, kesip tekrar yukarı gidiyor. Bu durumda misinada ister istemez bir boşluk olacaktır. Teknenin yürümesi bu kritik anda tasma yerine geçmez. Kestirdiğin yemler bu yüzden israf olmuş olabilir.

Gezer kurşunlu takım, doğru kullanılırsa, balığın tamam, yemi mideye indireyim demesini, ağzını kapatıp gitmesini sağlar. Ağzı kapalı olunca, tasmayı vurduğunda oturur iğne damağına hayvanın. Ama ağzı açık olursa, büyük ihtimalle iğne ağzından kurtulur.

Ustası, bu zamanlamayı iyi yapar, sorun olmaz. Ama bu ustalık, okumakla filan olmaz, yem kestire kestire edinilir. Gezer kurşunluyu kullanması, tasmalaması filan daha kolaydır, daha garantili sonuç verir, bilhassa biraz acemiysek.

 

Süreç çok hızlıdır aslında hele hele sular varsa ilk hamle bir tasma ötesi yok gitti yem hatta koklarken tasmalamak lazım. arkasından bir kulaç kaldırdın. balık üstünde tekrar yolda birde yol tasması attınmı tamamdır kesin içeride.

 

Doğru, ama bu oltayı direk kurşuna götürüyor, balık vurunca kurşunu hisseder. Sen çekince de kurşunu çekersin, iğneyi değil.

Alışan, ustası olmuşa olan için bu sorun olmaz, el oltasında. Ama yeni başlayan için biraz sorundur.

Gerçi biraz offtopic ama, bilhassa kıyıdan veya tekne duruyorken yapılan avlarda, kamışla yapılan avlarda gezer kurşun her yönden çok iyi netice verir. Ama teknede, olta elde iken, ustalıkla mesele güzelce hallolur elbette.

Ama herkes sen kadar usta değil üstadım. Temel mesele bu. Yemi tam düzgün kesemeyecek arkadaş. Takımı iyi yapamayacak. Sen mesela, oraya bir halka koyarsın, duruma göre iğneleri topluca değiştirirsin. İşte o "duruma göre" durumunun hasıl olduğunu bilemeyecek. Yemi çok düzgün takamayacak. Bu kadar olumsuzluk bir arada olunca, lüferle böyle kesip kesip gidecek.

Ama sen ne zaman iğneleri değiştirmek gerekiyor, yem nasıl kesilmeli, takılmalı, ne zaman tasma indirilecek bunları biliyorsun. Bunlar pratik gerektiren işler. Fakat arkadaşlar bunlaır bilemiyor. O zaman ancak, bunun gibi eksik tecrübeyi kompanze edebilecek daha iyi teknoloji, yani takımlar ile sen kadar netice alabilirler.

Yoksa görüyorsun, boyuna yem kestiriyorlar işte.

 

son saniye haberi, Denizbilimci ve Ahmet Kırış Poyrazköy açıklarında çok iri palamut alıyor, 1 takım kopmuş, yedek takıma geçmiş. Takım palamut doluyken Fırdöndü düğümünden kopmuş maalesef.

 

O takımın takım olmadığını söylemiştim ama dinletememiştim. hayırlısı olsun dahaları rasgelsin inşallah...

 

Aslında bu kadar basit değil üstadım. Kurşunun sekmesi ile balığın kesmeye başladığını anlamak önemli. Bu bir his. Mutluluğu anlatabilirmiyiz? Bunun gibi bir şey. Ellerin, beynin, o sekme ile balığın koklamasını ayırabiliyor, senelerce şu hareketi o vuruş takip etti diye yapa yapa öğreniyor. Anlatmak mümkün değil bunu. Ve sende hazır oluyorsun, ne oluyor ki filan demeden emin şekilde doğru zamanda indiriyorsun tasmayı.

Bunun farkında değilsin sadece. Olayın çabuk, ani bir refleks olduğunu sanıyorsun ama çok daha karışık. Buna ustalık deniyor üstadım.

 

Buda başka bir takım açık halinide gösteririm. buda arada kurlunluk gezerli değil çok ince misinadan örme nerde ne için hangi amaçla kullanacaksan amaca hitap edecek çözümler.



Uploaded with ImageShack.us

Vay be delilik demekki üşenmeden mantarın bile kenarlarını törpülemişim ya helal olsun bana delilikmi bu acaba

 

Serdar aslında dahada önemli bir şey söyliyim Lüferde aslında balığı kurlunun ağırlığı tutar biliyormusun. Çok akıntılı sularda. Öok ağırlıklar kullanılır 1 kg lara kadar o zaman zaten kurşun dibe oturulur beklenir balık geldiği zaman kurşun bir defa kalkar kalktığı andada otomatik olarak tasma atar kendisi böylede bir durum var. Yanı kendı kendıne balık tutturmak takıma. Diyorum ya her zaman takım kibar olacak olacak diye diye su tutmayacak hiçbirnoktası olmayacak tüy gibi narin gerekirse senden önce balığı almasını bilecek.

 

Bu da olur tabi. Balıkın suyun gittiği yönün tersinden geliyor, akınıt ile birleşince, iğnelerde iyiyse, tasmaya hacet kalmaz.

Ama sanmıyorum hazır satılan tkaımlaırn iğneleri o kalitede olsun. Japon iğne, evet, iki gözünün arasından çıkar hem lüferin ama, çok pahalı. Fransız iğneler hala iyi ama hem pahalı, hem bulunmuyor. Norveç iğnelerin 3282 modeli var, ama onlarda bozdu, eski tadı yok.

 

İğne başlı başına ve sadece en büyük SORUN en büyüğü

 

Hüseyin abi kopan beden kaçlıktı acaba?

 

Misina güneşte çok kalmıştır. Kaçlık olduğu pek önemli olmaz o yüzden.