Aretcim, biliyorsun ben de Şemsipaşa'da avlanıyorum. O zincirler, avı pek etkilemiyor. Hatta insanın atış tekniğini bile geliştiriyor diyebilirim. Yanında getirdiğin bir bezi doladığında kamışı dayayabileceğin güzel bir yerin oluyor. Babalara ufak bir aparat takıp, avda sıkça kullandığın ekipmanının asabiliyorsun. Bu sayede sık sık çantayı açma derdinden de kurtuluyorsun. Ancak, yasak konusunda sana katılıyorum. Koydukları hangi yasağı kontrol ediyorlar acaba? Artık hemen hemen her yerde sigara içiliyor. Ya trafik? Alkol kontrolünden başka bir işle ilgilendiğini gördüğünüz bir trafik memuru oldu mu hiç? Adamların önünden 130 km ile geçiyorlar şehir içinde, bir zahmet kafasını bile çevirip bakmıyor. Ama ellerinde olsa ne kadar içkili mekan varsa önünde pusuya yatacaklar! Yasadışı trol ve gırgır avları peki? Yasaklar yıllardır orada. Kontrol eden var mı? Bu heriflerin ve yaptıkları işlerin ciddiye alınacak bir tarafı yok. Güzel bir tarafımla gülüyorum zaten. Sen de sıkma canını. O babalar arasına gerecekleri zincirler 3-5 aya kalmaz düşer. Yenilerini yapmaları 4-5 sene sürer. Ceza kesmeye kalkarlarsa da ceza için gelecek zabıtaya verilecek 3-5 balık da o işi çözer.
Galatanın baskülü ya da Sarayburnu gemi rıhtımı çok rahat denetlenebilecek kontrol edilebilecek küçücük iki mekan.. koskoca boğazın her iki yakasından bahsediliyor, o kadar kolay değil o iş..
Arkadaşlar diğer konuda da yazılmış, gözden kaçmasın. Tebliğ 2/2'de Türkiye denizlerinde ve içsularında avcılığa yasak olan bölgeler tek tek belirtilmiş olup beraberinde şu hüküm bulunmaktadır. MADDE 20 – (1) Bu Tebliğde belirtilen yasak, sınırlama ve yükümlülükleri belirlemeye ve ilân etmeye Bakanlık yetkilidir. Mülki idareler, diğer bakanlıklar ve ilgili kamu kuruluşları, özel ve tüzel kişiler bu tebliğde belirtilen yasakları, doğal afetler (kuraklık, sel, yangın, sağlık vb.) haricinde kaldıramazlar, bu yasaklara aykırı veya yeni yasaklama kararı alamazlar, ilan edemezler. Görüldüğü gibi herhangi bir su kenarında balık avlanmasını yasaklamak belediyelerin yetkisinde olmayıp, bakanlıkça yayınlanan sirkülerde ilan edilmek zorundadır. İlerde uygulanabilecek herhangi bir keyfi yasak uygulamasına karşı herkes anayasal hakkının bilincinde olmalı ve gerektiğinde dava açmak da dahil her türlü yöntemle bu hakkını korumalıdır. Yukarıda sözü edilen Galata baskülü ve Sarayburnu rıhtımı eğer kamuya açık bölgelerse, tebliğde yasaklanmamış olduğu için balık tutmaya serbest bölgelerdir. Gerekirse mahkemeye başvurulup, yerel yönetimlerin keyfi uygulamaları ile balık avına yasaklanmış bu bölgelerdeki haklarımızı arayabiliriz. Elbette sadece 1-2 yerle sınırlı kalan ve bir sebebi olan yasaklar için böyle bir yöntem düşünmek yanlış olur. Ancak tüm Boğaz kıyıları için alınacak bir yasak kararı durumunda yapılacak olan bellidir.
Arkadaşlar aslında pek yorum yapmak istemiyordum ama yazılanları okuyunca bir kaç çift söz de ben söyleyeyim dedim. Amatör balıkçı arkadaşlarımın bu konuda oldukça bencil düşüncelere sahip olduklarını görmek inanın beni çok üzdü. Bu güne kadar tanıdığım tüm amatör balıkçı arkadaşlarım önce karşısındakini düşünen kişilerdi ve ben de bu sebepten balık tutan adamdan zarar gelmez diyerek hem av yapmayı sevdiğimden hem de bu iyi insanların arasında olmalıyım düşüncesiyle amatör balıkçılığa başlamıştım. Şimdi boğazda olta avcılığının yasaklanması konusuna gelirsek. Elbetteki boğazda yayaların rahatça yürüme hakkının olduğu gibi biz amatör balıkçıların da balık tutmaya hakkı var. Ama olayı bir de empati yaparak düşünün. Eşinizi çocuğunuzu almış boğaz havası alarak bir pazar günü gezintiye çıkmışsınız. boğazda yayalar için ayrılan bölüm evet yeterince geniş ama olta atacak bir balıkçı için çoğu yeri dar bile. Bu durumda boğaz turuna çıkan aile her üç beş adimda bir bizim olta atmamızı beklemek zorunda ki özellikle pazar günleri bazı noktalarda sahil seridinden yürümek imkansız hale geliyor. Her neyse rahat bir nokta buldunuz ve oohhh masmavi gök yüzü mis gibi boğaz havası ailecek boğaz gezintisi derken çocuğunuzun feryadıyla irkiliyorsunuz!!! O da nesi bir iğne ya çocuğunuzun omzunda ya kulağında ya bacağında Allah göstermesin belki de gözünde. Ya da 250 gramlık bir kurşun belki yıllarca para biriktirip yeni aldığınız arabanızla boğazda eşinizi ya da sevgilinizi ya da arkadaşlarınızı gezdirirken henüz arabanın ilk taksidini bile ödememişken çat çamı kırmış arabanın içinde ya da küt diye arabanın tavanında. Şimdi söyleyin lütfen bunlardan biri sizin başınıza gelmiş olsa tepkiniz ne olurdu çok merak ediyorum doğrusu. Hepinize kimseyi rahatsız etmeden geçireceğiniz bol ve bereketli avlar dilerim. Saygılarımla...
Güzelim sahili ne hale getirdiler. Bundan sonra sahilde oturup zincir ve direkleri seyredeceğiz. Bu ne zevksizliktir. Denizden anlamadıkları her yaptıkları hareketten belli oluyor. Akıntıda o direkler ve zincirler rapala çalışmaya engel olacak. İşin yoksa sürekli kamışı indir kaldır yürürken. Balığı karaya almayı zorlaştıracak. Arkadan geçenlere daha çok balık çarpma vakası yaşanacak. Tabii bunlar başlangıç daha. Boğazda avın yasaklanacağının çok güzel göstergesi bu direkler. Bunca senedir hiçbir belediye başkanının aklına gelmeyen şeyleri yapıyorlar. Denizden anlamayan birini getirirsen başa böyle direk diker zincir çeker işte...Bence üstede tel çeksinler ki olta atmak %100 engellensin.. Daha söyleyecek çok şey varda. Neyse...
Yarın o zincirsiz yerden çocuğunuz düşşse denize ölse sonra nerde bu devlet belediye oğlumu öldürdü buraya koruma yapmamış diye ağlar durursunuz. Bence oraya zincir değil insanlarımızın kafasının değişmesi lazım değil zincir prangalar vursan kafa aynı olduktan sonra ne desende boş.
Arkadaşlar, Mesajlarınızı okuyunca yazmadan edemedim. Ama inanın Kalender'de olta atan biri olarak Mayıs 2012'de dikilen (yani 2 gün önce dikilmedi) o direkleri yemli avımızda çok yardımcı olacak ve yanımızda artık teleskopik ayaklar taşımayacağız diye bir hizmet olarak görmüştük. Açıkçası burada durum bayağı karışmış. Eğer o direkler birinin balık avına engel oluyorsa zaten o kişi muhtemelen benim yanımda olta atmasını isteyeceğim yetenekte olmadığındandır. o da varsın atmasın. kendisine sakin, başka bir mera bulsun.
Şahsi görüşüm.. Avcı mucadeLecidir!! o Zincirleri ne yapar eder söker oradan ßiz sabah veya gunduz rapaLa yapıyoruz ama aksam avLanmayan arkadasLar oraLarın Meyhaneleri aratmadıgını biLir aLkoLLu adam sinirlenir e.. sonra diregi biLe söker atar ne zinciri
Mayıs ayı da yakın bir dönem. Sonuçta bu direkler yeni dikildi, geçen sezon avlandığımızda böyle bir şey yoktu. Ben İlkbaharda çıkış balığına olta atmadığım için ilk kez bugünlerde gördüm. Direkler yemli avları için yardımcı olur, ama rapala ve çapari avları için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Bu forumdaki en usta avcılardan biri Birol'dur. Onun yaptığı yorum ortada. Ben de aynı fikirdeyim. Direkler şu ana kadar dikilen yere kadar kalacaksa, sonrasına devam etmeyecekse bunun yararı bile olur. Çünkü genelde o direklerin olduğu yerde yemli bekler, sağ tarafında uzak atış çapari ve rapala çalışırız. Birileri bunları bilerek mi yaptı düzenlemeyi? Ben hiç bu kadar iyimser olamıyorum. Çünkü devamındaki kısımda da yerleri oyup direklerin gireceği delikleri hazırlamışlar. Eğer gerçekten balıkçılara hizmet için bir şeyler yapıyorlarsa, direklerin şu anda dikildiği haliyle kalmasının çok yararlı olacağını, devamının dikilmemesi gerektiğini söylemek yerinde olacaktır. Balıkçılar için yer ayıracağız demişler. Bir yer ayrılacaksa zaten bu yerlerin en önde geleni, en uygun olanı Kalender değil midir? Yürüme alanı yer yer 25-30 metre genişliğinde. Burada yürüyenler ve balıkçılar birbirini rahatsız etmez. Hem de yaya trafiği diğer yerlerdekiler kadar yoğun değildir. O halde Belediye burayı iyi değerlendirmeli, kendi bildiğini okumayıp amatörlerin görüşlerini dikkate almalıdır.
yetenek yarışmasına katılmalısınız bence böyle süper yetenekler sahillerde heder olmamalı.. direğin üstünden atmayı beceremeyen yok zaten..olay akıntıda vs rapala şu bu çekerken herkes biliyor yemlide o zicirlerin sehpa görevi göreceğini yani o parlak zekadan eminim herkeste mevcut bi zincir-direktir gidiyor hadi hayırlısı
Kastettiğim tam da buydu zaten. rapalanı da akıntı da çaparini de orada yönetemiyorsan zaten ait değilsin oraya. ben de zaten habire açığa atamayan, akıntının düzenine uymayan insanı yanımda görmeye hevesli değilim. Benim burada kastettiğimi anlamadığınızı da görmüş oldum. mesajı net vereyim. direklerin dikilmesini yasakla bağdaşlaştırmak anlamsız. direkler 2,5 ay önce takılmış. hala daha zincirleri yok. 2 gün önce çıkan bir haberin üzerinden burada herkes vesvese yapıyor resmen.
Direkler tamamiyle yasakla bağlantılı dikildi arkadaşlar,İl meclisinde bu konunun görüşüldüğünü biliyorum, ve tek görüşülen bu değil. Kıyılarda yapılacak çalışmalarda ağaçlandırma bile var bazı yerlerde.Zaten mesele oralara bir şey dikmek, zincir çekmek değil, tv ekranlarında büyükşehir belediye başkanı olan zatın açıklamalarıdır.Kıyı balıkçısının kalitesini yükseltmekse amaç, kim yazmıştı hatırlamıyorum sertifikalı olta balıkçılığı kursları açsınlar o zaman, boşverin siyasi tartışmaları.Kimimiz neden böyle oldu derken, kimimiz iyi oldu diyoruz.Bence iyi oldu diyen arkadaşlar her zaman avlandıkları yerlerde olta sallayamadıklarında durumu anlayacaklar.Yakında bize yine imza kampanyaları gözüktü.
İstanbul'un en gözde arazilerinden olan ve Yeniköy'de yer alan Carlton Arazisi’nin tamamı Ali Ağaoğlu'nun oldu. Ağaoğlu, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, araziye otel yapacaklarını söyledi. Boğaz gibi değerli bir yeri ipsiz sapsız oltacılara mı bırakacaklar
Sevgili aret abi sağlıktan bahsediyor tebliğ acaba olta atmanın insanların kafalarını gözlerini yardığını iddia ederek bahane etmesinler ?
kim nereye ait ? neyi yönetiyoruz ? habire açık atış ? ne vesvesesi ? yazdıklarınız arasından anlaşılır olan tek şey sizi gerçekten anlamadığım oldu. vallahi anlamıyorum rastgelsin size direkler üzerinden bol balıklara
Şahsi fikrim,istanbul'un bazı kıyı yerlerinde olta balıkçılığın yasaklanması normaldir. Şöyle ki; eğer vatandaş deniz kenarından rahat rahat yürüyemiyor kendini oltalardan kollayamıyor bir sağa bir sola gidiyorsa böyle dar yerlerde yasak,bir kıyı balıkçısı olarak bana normal geliyor. İyi akşamlar...
türkiyemizde satılmadık kısmen satılmadık deniz kenarları kalmıştı şimdi sıra onlara geldi artık kimler alıyorsa belirli bölgelere o bölgelerin sahillerinide kendilerine ait alıyorlar yada anlaşmaları öyle ikisinden birisi şöyle dikkatlice incelersek zaten bogazda bir çok yer satıldı ve eskiden olta attıgımız yerlere olta atamaz olduk ya paralı otopark ya çay bahçesi yada bilmem ne oldu kısacası satılıyoruz ))
deniz kenarları halka açık kullanım alanıdır ortak kullanım alanlarında herkes birbiriyle iyi geçinmek zorundadır oltalardan rahatsız oluyorlar yürüyemiyorlar dogrudur .peki onlar gelipde sahilde sen olta atacagın zaman kafasını uzatınca ne oluyor ) yani bende ondan rahatsız oluyorum ozaman onlarda sahile gelmesin diye bir mantık yok ) balıkçıların olta attıgı yerlerede eger oltası olmayan giremezse işte ozaman hak hukuk var diyecegim ) bizim olta atacagımız yerlere oltası olmayan girebilecekmi giremeyecekmi bana ondan haber ver )
