İbrahim abi çok güzel örneklerle olayı özetlemişsin ellerine sağlık. Verdiğin alıntılı örneklerle polemik yapmak yersiz ve anlmasız bir inatlaşmadır fakat sizce 9 yaşındaki çoğun yanında balık tutmasının en büyük ve % 90 - %99 faktörü çocuğun becerisimidir yoksa Vedat amca ve ekipmanlarımıdır? Bazı arkadaşar bu jigg olayını küçümseyip 9 yaşındaki çocukta yapar diyip bu mesaji hedef gösteriyorlar. 9 yaşındaki çocuğun eline olta verip önüne bi havuz dolusu balık koymaktan başka bir farkı yoktur bunun. Önemli olan Vedat amcanın merayı keşvedip orada en verimli sahteleri kullandırıp , yapması gerekenleri gösteren akıl hocasıdır. Yoksa sahte ile spin takımı kullanmaktan bir farkı yoktur benim için. Zaten levreğin yapacağı meraları bilen uygun şartları yerine getiren ve sabreden zaten levreği alıyor. Neden sabreden seçeneğine yazdım biliyormusunuz . Balık az hemde çok az. Ben senin derdini anladım abi ikimizde aynı ertden muzdarip , yakınan dert ortaklarıyız. Kaan abinin sözünede son olrak dikkat çekiyorum. Avı değil avcıyı sorgulayacaksınız, sürdürülebilir av yapan nesil yetiştirmeye uğraşacaksınız Raporlarda benim derdim bundan ibaretdir. Küçük balık yakalayan kötü avcı değildir. Onu salmıyan kötü avcıdır. Neye göre küçük diye sorarsanız ne sirküle nede tebli. Hepmiz biliriz ,her kış lüferin boyunu ,levreğin üreme yaşını, çupranın boyunu yazar dururuz. Bunları biliyorsak , birde vicdanınıza sorup neden o avlağa gitdiğinizi sorgulamalısınız. Yoksa herkez balık tutar.
Yazdığımız mesajlar bile yayınlanmadığına göre konu cıss. Selam olsun,güzel ülkemin,sansürcü zihniyetlerine. ...
Uzatmayın artık lütfen İbrahim Bey, sansürdü mansürdü. Kim görmüş 2,5 senedir burada sansürümü, mansürümü? İşinize gelmeyince sansürcü zihniyet... Sizin "hiç bir jigçi bana cevap yazmıyor da neden hiç jig yapmamış moderatör cevap yazıyor da savunuyor" gibi sorularınız ve diğer bazı yaklaşımlar bana anlamlı gelmiyor, madem ki jig yapmadınız daha önce, siz de yazmayın o zaman ne diye yazıyorsunuz? Ben jig yapmadım da jigi savunmam hata, sizin yermeniz hata değil öyle mi? Jigi rüyamızda görmedik herhalde, defalarca kıyıdan yatay jig çalıştık boğazda, defalarca şahit olduk ve çoğu usta ile uzun uzadıya konuştuk. Siz ne demeye çalışıyorsunuz? Moderatör insan değil mi İbrahim Bey? Yazamaz mı? Jige kolay diyen ispatlasın diyoruz, önüne gelen geçip klavyeye konuşuyor, kolaylıklarını zorluklarını tek tek yazdık, bunlar hakkında yorum yapmayıp da takılmış plak gibi "Vedat Abi şunu dedi, Tahir Abi bunu dedi" diyorsunuz. Ferman mı bu abilerin söyledikleri? Ustalığa çok alışmış, nefis meralarda yaşayan, ellerinde gps, balık bulucu bulunan, tüm meralarını karış karış bilen ve yıllarca çoğumuzun hayal edemeyeceği balıkları tutmuş adamlar bunlar, kolay geliyor olabilir... Diğer 100 kişi de zor diyor, umursayan yok. Mesela bana da Silivri'deki 1-2 taşta çok iri boy karagöz, sarıgöz (skatros) tutmak çok kolay geliyor, gidip tutmuyorum senelerdir, biliyorum ki çok az balık var, tutmuyorum, teşebbüs dahi etmiyorum, çünkü denize bir çomak da ben sokmak istemiyorum, göbeğim çatlayacak söylemekten; bilinçsiz arkadaşları benim gibi bir deniz aşığı yapacak yöntemlere yönelelim, av tekniklerini karalamayalım, derinine inelim diyorum, Ali Kemal'den başka bunun üzerine konuşmak isteyen kimse çıkmıyor konuda. Ben niye yazıyorum konuya, site olarak jig ticaretine başladık veya böyle kötülenince reklam veren firmalar tepemize biniyor da kazancımız azalıyor da o yüzden maşa seçilen bir moderatör konuya gelip jig yönteminin kolay olmadığını savunuyor öyle mi? (Şimdi bu paragrafa da yazılır; dervişin fikri ne ise zikri olur, neden alındınız falan gibi çocukça şeyler) Burası art niyetli veya bazı şeylerden kazanç sağlayan bir platform olsa kütür patır silinir yazılanlar, gariban bir moderatör gelip de buraya konuyu anlatmaya çalışmaz, balıkavı net "amatör" balıkçılığın kalesidir ve kesinlikle bu tip şeyler burada dönemez. O yüzden her mesaj silindiğinde habire art niyet aramayın. Ayrıca anlatmaya çalıştığım şeyler hakkında yorum yapmadan sadece o yazımın size dokunan kısımlarını alıntılayıp sorgulamanız da yazdığım "masum değil kör gözüm parmağa tarzı eleştiriler" tezimi destekliyor "bence" ki neden taraf tutuyorsunuz, İbrahim Bey diye mi başladım yazımı yazarken daha önce? İlla birebir atışmaya mı dönmeli konular? Başka bir sorunuza yanıt da getireyim; konu körü körüne tartışıldığı, ezber bozulmadığı sürece, avcılık yöntemi "körü körüne" kötülendiği sürece (bakın, İbrahim Bey yazıyor da, körü körüne kötülüyor yöntemi demiyorum, siz her ne kadar beni "o moderatör arkadaş" diye tanımlasanız da sizi kale alıp uzun uzun yazıyorum ve yöntemin zorluklarını, düşünüldüğü gibi kolay bir av olmadığını madde madde belirtmeye çalışıyorum yazılarımda), arpa boyu yol alamayacağımız için konunun uzamasına, insanların yanlış bilinçlenmesine müsahade etmeyeceğimi belirttim evet, bu konunun kapanması ile olabilir, atışmalar olursa kısmi mesaj silinmesi ile olabilir vs... Bunu size şimdiden söyleyemem, konu şu ana kadar kilitlenmediyse kilitlenmesi için sebep oluşmamış demektir... Greenpeace'in kaçak troll avcılığını önlemek için kelle koltukta (adam vururlar adam, sokakta 5 lira için adam vuruluyor) mücadelesinin haberine ve videosuna 5-10 mesaj yazılırken biz burada haldır huldur neyi tartışıyoruz, aslında bahsettiğim "öz" budur. Mesajınız silinmiş, ben sizin yazdığınız itham üzerine kendinizi mağdur hissetmeyin ve ne anlatmaya çalıştığımı daha iyi anlayabilin diye size cevap verirken aslında mesajınızı neredeyse buraya yazmış oldum, mesajı silen moderatör arkadaşımızdan da burada özür dilemek istiyorum bu sebeple, bir açıklama yapmam gerekiyordu, o da beni anlayışla karşılasın... Hala jiggingin "şu usta kolay dedi", "şu malzemeci tırıvırı gibi dedi" gibi savlarla tartışması yapılacaksa tüm bu yazılanlar üzerine, buyursun isteyen tartışsın... Biz de izlemeye devam edelim denizlerimizin dinamitle, trolle, uzatılan av süreleriyle, kaçak avcılıkla, torbacılıkla, sanayi atıklarıyla ırzına geçilmesini. Sevgiler, saygılar...
sanki jigging yöntemini sorgulayan, yada olumsuz düşünceleri bulunan kişiler bütün ilegal yöntemlere karşı değilde sadece jigginge karşı . elbette böyle bir şey yok..ayrıca burası balıkcılık paylaşım sitesi, tabiki bu konu tartışılacak, fikirler söylenecek. zaten bu mevzu hemen hemen tüm balıkcılık platformları ve ortamlarında tartışılmakda .birde bu konunun uzatılmaması yada kapatılmasının gereğini anlamadım.herkez fikrini söyler, icabında yıllarca sürer. zararı nedir
draco 'ya katılıyorum. Benimde henüz jigging yapma fırsatım olmadı ama çok video'sunu seyrettim ve araştırdım.Zevkli bir okadar da heyacan verici ama videolardaki gibi ard arda hemen yakalnmıyordur ,videolarda sadece yakalanma ve tekneye alma sahneleri var.Kaç dakika kaç saat kamış sallıyorsun belli olmaz. Birde hangi renk tonlarını,hangi derinlikte kaç gram ağırlıktaki jig kullanacağınız kesin ir sey yok,deyimlerinizle bunu anlayabiliyorsunuz.Bunun içinde 1 adet jig almakla olmuyor 5-10 tane alıp kullanmak deneyimlemek gerekiyor. Bunlarıda 9-10 yaşındaki çocuk zaten yapamaz . O zaman bütün avlanma tekniklerini sorgulayalım.
Sevgili Draco,benim hiçkimseye karşı kişisel bir tavrım olamaz.Sadece yazdığınız şeylerde,bu tekniği savunur bir yaklaşım gördüğüm için,konuyu sorgulama ihtiyacı duydum. Bu konuda,başka bir site olsaydı,kesinlikle böyle uzun uzun yazıp,ne zihnimi yorardım,ne de zamanımı harcardım.Birçok siteye üyeyim.Ama burası benim için diğerlerinden gerçekten farklıydı. Daha önce hiçbir mesajım silinmemişti.Yazılan mesajda bir sakınca var ve yönetimce siliniyorsa,en azından üyeye, özelden bir sebep maili atılır diye düşünmüştüm.Konuya muhattap olan siz olunca,konuyu kişisel algıladığınızı zannettim. Neyse ,sağlık olsun.Konu yeterince detaylandı.Konuyu merak edip okuyan her arkadaş,az çok birşeyler öğrenir jig hakkında.Önemli olan da bu. Ayrıca bahsettiğiniz zararlı avlanma yöntemlerine elbette biz de karşıyız.Ama elimizde bir güç yok.Burada birbirimize yazmaktan başka ,ne işe yarıyoruz ki? Selamlar,
Ali Bey, konunun kapatılması gibi bir şey söz konusu değil an itibariyle, ağzımdan öyle bir laf çıkmadı, İbrahim Bey sordu, ben söyledim. Ayrıca; size zordur diyorum jigging, yer yurt, tam taş bilmezseniz, fishfinder, gps yoksa, akıntıyı bilmiyorsanız, çok sağlam ve kaliteli takımınız, tekneniz yoksa bahsedilenler kadar balık alamazsınız diyorum, ülkenin her yerinden pek çok oltacıyla sürekli görüşüyoruz, her malzemenin nasıl çalıştığını dahi biliyoruz, bu iş benim için hobi değil, hayatımın ta kendisi... Zordur diyorum, işkembe-i kübradan sallamıyorum, örnekliyorum, ama buna karşı tez gelmiyor, sadece bir ustanın sözü ve hababam eleştiri geliyor, boşa konuşuyorum o zaman. Bunu demeye çalışıyorum...
Beni tanıyacak kadar eski üye olmadığınızı şimdi gördüm, mayısta üye olmuşsunuz, ben ise o zamanlarda internetten biraz kopuktum, bilmemeniz normal, kişisel algılayıp tek bir mesaj silmeyeceğimi tanıyanlar bilir, siz de bundan sonra emin olun ki bu sitede kişisel algılayıp mesaj silen diktatör kılıklı modlar barınamaz, şahsen forumla ilgili övündüğüm konulardan birisi budur. Mesajınızı zaten ben silmedim, ama görsem silerdim Her zaman üyeye her sildiğimiz mesajın içeriğiyle ilgili özel mesaj yazmamız beklenmemeli, üye çok sıkıntılıysa bize mesaj her zaman atıp merakını giderebilir, biz 3-5 kişiyiz binlerce mesaj okuyoruz işimiz gücümüz içinde, üyenin derdi ise 1 adet mesaj oluyor genelde, yanlış olduğunu düşünen her üye herhangi bir moderatöre ulaşıp mesaj atmakta özgürdür... Dilerseniz bu konuları hep birlikte bir kenara koyup, jigging hakkında konuşalım buyrun, ben birebir derin suda jig kullanmamış olsam da, emin olun kullanmış kadar oldum, sürekli konuşuyoruz çeşitli ustalarla, deneyen arkadaşlarımızla. Zordur diyorum kısa ve net olarak, para ister, zaman ister, bilgi ister, kondüsyon ister. Varsa "tekneyle bir meraya açıldım, salladım jigi, 3 tane 5 kiloluk sinarit, trança, akya vs tuttum" diyen, buyursun söylesin, biz de diyelim ki, pek çok balıkçı bunu yapabilir ve art niyetlileri bol bol balık tutup nüfusu indirebilir... Sevgiler.
Arkadaşlar Bu ve benzeri konular bizlerden çok önce tüm dünyada yıllarca tartışılmış konulardır. Daha internet ortamları bile yokken 1980li ve 90 lı yıllarda okuduğum yabancı dergilerden yapılan çevirilerde tüm sahte ürünlerle balık avlanmanın sakıncalarının yazıldığı makaleleri hatırlıyorum. O yıllarda kullanılan kaşık tüy benzeri sahte yemlerin yasaklanması gerektiği, doğru olanın gerçek organik yemlerle balık avlamak olduğu yazılırdı. Özellikle çevreci grupların bu konuda ciddi eylemleri olduğunu da hatırlıyorum. Ancak zaman içerisinde bu malzemelerin vereceği kaybın ticari balıkçılıktaki yakalanan av miktarıyla kıyaslanmasıyla sönük kalması nedeniyle azaldığını görmekteyiz. Jig konusundan çok önce hemen hepimizin kullandığı rapalaları yada tüylü takımları ele alalım. Bu sene rapalayla İstanbul boğazında ne kadar lüfer sarıkanat çinekop hatta palamut yakalandığını düşünelim. Binlerce hatta onbinlerce balık yakalandığını gözlemlere dayanarak varsayabiliriz. Peki ya sadece bir gırgır teknesi sadece bir gecede kaç kasa çinekop vs yakalamıştır, bunu kıyaslayalım. Yada bu sene amatör balıkçılıkta sahte yemlerle kaç levrek yakalanmıştır ve kaç dinamitçi bir gecede kaç kilo levreği imha etmiştir bunu değerlendirelim. Sonrasında Jiglere gelelim. Türkiyede kaç adet jig kullanıcısı bu sene kaç adet balık yakalamıştır ve bir trol bir gecede ne kadar sinarit akya trança vs cinsinden balığı, hem de yuvalarını tahrip ederek yok etmiştir bunun değerlendirmesini yapalım. Sonrasında ergin boya ulaşan iki adet balığın bir senede kaç milyon balık yumurtası bıraktığını hesap edelim. Bu hesapla amatör balıkçıların bir senede toplam kaç adet balığı yakalabildiğini düşünerek bir kıyaslama yapalım. Bir başka bakış açııyla hassas yaklaşan bazı arkadaşlarımız levreğin yumurtlama döneminde olduğu düşüncesiyle yakalanmaması yönünde görüş bildiriyorlar. Saygı duyuyorum. Ancak aynı hasasiyet levreğin bir numaralı besin zincirindeki kefal balıklarının üremesi döneminde de göterilecek mi diye de düşünmeden edemiyorum. Bir nokta da Jig konusu tırıvırıyla beraber anılıyor. Tırıvırının yasak olmasının nedeni çok balık yakalaması değildir. Kopan tırıvırı parçalarının balıklar üzerindeki sürekli vereceği zarardır. Bu nedenle bu değerlendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum Sonuç olarak burası bir Amatör balık avı sitesidir. Balık türleri ile ilgili sakıncalı ürünleri değerlendirmek başka birşeydir, balık avcılarını özellikle bu işe yeni gönül veren kişileri bu işten soğutucu mesajlar yayınlamak başka birşeydir. Sözümüz mecliten dışarı olmak kaydıyla malesef kötü niyetli bazı kişilerin bu ikinci yöntemle amatör balıkçılık ruhunu köreltme gayretleri içinde olabildiğini zaman zaman görüyoruz. Yönetim olarak bu konunun takipçisi olduğumuzu söylemeden geçemeyeceğim. Şunu asla unutmayalım ki, yeterli olmasa da Amatör balıkçılığımızı düzenleyen bir tebliğimiz var. Bu tebliğe uyulduğu sürece oltayla avcılıkla balık nüfusu üzerinde bir risk oluşmayacağı açıktır. Böyle bir risk olsaydı zaten bizden önce gelişmesini sağlamış birçok ülke tarafından jig başta olmak üzere bir çok yasak getirilirdi. Bizim forum üyelerinden özellikle ricamız amatör balık avlarını soğutma ihtimaline yada yapılan avları tebliğe uygun olmasına rağmen aman şimdi bir sürü laf edecekler yayınlamayayım gibi bir düşüncenin gelişmesine müsade etmeden YAKALA BIRAK avlarını teşvik edici yaklaşımlara yönelinmesidir. Sonuçta av avcının hakkıdır buna kime karışamaz ama tüm dünyada gelişmiş olan bu yakala bırak zihniyetinin özendirileceği mesajların hem ülke balıkçılığı hem de amatör balıkçılıkla ilgili sosyal paylaşım sitelerinin gelecekleri için en doğru yaklaşım olacağını düşünüyorum. Herkese keyifli avlar diliyorum.
Valla bu gidişle bu balık yakalama siteleri balık koruma sitelerine dönüşecek . Bence hiçbir amatör avcılık yöntemi balığı kurutmaz. Sizin jigle yakaladığınız bir tane sinaritin yanında 15-20 arkadaşı daima olur, merak etmeyin. Bence balık neslini korumak için 5 yıl boyunca kıyı avları ve paragat da dahil her nevi kitle av yöntemi yasaklanmalı. Açık denizlere kıyısı olmayan ülkemiz karasularında ise trol, gırgır külliyen yasaklanmalı. Yakala bırak yöntemi de bana göre etik değil. Madem hayvanı yemeyeceksin ne diye ağzından iğne geçirttirip suyun dışına çıkarıp dehşeti yaşatıyorsun? Yok eğer gerçekten avlanıyorsan o zaman adam gibi avla, adam gibi ye...Seni koca bir ahtapot kollarıyla kıyıdan denize alsa, kafanı suya sokup sokup çıkarsa, sonra da sırıtarak yerine iade etse korkudan altına yaparsın. Bırakın bu amatör avcılığı sorgulama işlerini yavvv...
Sevgili İbrahim Olayı birde benim ağzımdan dinleyin derim. Ustalar yada üstadlar konusunda benim değişmez anlayışım şudur. Üstadın uzun bir avcılık geçmişi olmalıdır. Üstad bu süre içersinde yeterince avcı balıkcı yetiştirmiş olmalıdır. Üstad paylaşımcı olmalıdır.Yalancıktan paylaşımcılık yapmamalıdır. Üstad muhafazakar zihniyetten sıyrılabilmeyi becermeli,her daim gelişen yeni teçhizat,takım ekipman konularına FRANSIZ kalmamalıdır. Üstad denemeden,etmeden sadece kanaatini bu doğrudur,yada etiktir diye ortaya atmamalıdır. Üstad icabı halinde her türlü avcılıkta hünerini ortaya koyabilme cesaretinde olmalıdır. Balıkcılık olgusu bir bütündür.Bu işin eksiğine sahip olanlar üstad değil sadece kendi bildikleri yöntemlerde Usta sıfatına laıyıktırlar,ötesini hak etmemelidirler. Üstad denilen kişi nehirde yada gölde yada orman içinde yada yaylalardada bu tür avlarada aşina olmalı en azından burun kıvırmamalıdırlar. Bazı forumlarda bu ünvan uluorta azıcık aktif olanlara dahi kolayca verilebilmektedir. İşin cıcığını çıkarmanın kimseye faydası olmadığı gibi bihaber üstadlar kimi zaman zararlı dahi olabilirler. Bencillik üstadlarda nebze dahi bulunmamalıdır. Üstad sayılanlar sadece kendilerini trofe balık yakalamada hakları yada becerileri olduğunu öne sürmemeli helede ima hiç etmemelidirler. Bazı forum sahipleri bu ünvanı sadece rating gailesi ile hak etmeyenlere vermemelidirler. Usta hodri meydan denildiğinde cesaretle ortaya çıkmalıdır. Mademki bu forumlar vardır,mademki çoğu forum üyeleri sıkca yeni birşeyler öğrenme gayretindedirler,o halde usta,helede üstad denilen kişiler çok sık olarak katılımlarda bulunmalı sorulan sorulara doğru cevap verebilmeli,geçiştirme kabilinden yetersiz anlatımlarda bulunmamalıdırlar. Bu sıfatlar uzayabilir. O halde bazılarını örnek gösterirken saydığım hususlara sahip,olup olmadıklarını iyi bilmeniz gerekecektir. Merayı iyi bilmeyen,GPS ve FF gibi çihazlara sahip olmayan,hangi tip jigin,hangi renk jigin,hangi havanın,hangi mevsimin,hangi yörenin,hangi teknenin,hangi kamışın hangi makaranın ve ipinin uygun olduğunu tam bilmeyen,kestiremeyen kişiler jig avında birşeyler yakalasada tesadüften öte geçemez. Kaptanın ustalığı,mera bilgisi,tekneye hakimiyeti,avcısına olan yakınlık ve yardımı ayrıca jig avında hayli önemlidir. Bunlar sağlandığında 9 yaşındaki çocukta,babanızda hatta annenizde koca bir balığa taktırabilir. Bütün bu hususları aşıpta başarılı olanlarada kimse fazlaca birşey söylememelidirler. Sorulara açığım. Sevgi ve saygımla kalınız
Ayynen budur. Vedat Abi ne güzel olayı özetlemiş. Bu saydığınız birikimler ne kadar yılda elde edilir Vedat Abi? Uzun yılları alır. O yıllar, çoook sayıda avsız geçen gün demektir. Dolayısıyla jige "aman balıkları kurutuyor" diye düşman olmak manasızdır, yersizdir. Mesela ben daha jigle tek balık yakalamış değilim.
Kaç gündür söylemeye çırpındıklarımı sen söyleyince belki bir nebze açıklığa ermiştir konu. Jiggingle balık tutma geçmişim olmadığı için bunları ne kadar söylesem de kimse inanmıyordu, sen söyledin iyi oldu, canını sıkmayayım diye konuyu paylaşmamıştım, kendin bulmuşsun Vedat Abi...
Sıkça yapmadığım jig avlarımda,başarılı geçen günlerin sayısı fazladır. Ancak eski anlatımlarım akla geldiğinde en önde gelen hususun,hayli uğraşıp,çok uzun mesafeler kat edip başarı sağladığımız yönünde olduğu hatırlanacaktır. Herşeye rağmen,jig usulü,diğer yöntemlere nazaran,iyice bellendiğinde ve gerekli hususlar yerine getirildiğinde,avcısına daha fazla iri balık verebilecek bir yöntemdir. Sularımızda pareketeyle,bırakma oltalarla,canlı yem sırtsıyla, çok daha fazla sayıda jig konusu balıklar yakalanabilmektedir. Helede Profesyonel yöntemlerle o canım Sarıkuyruk süreleri,bazen tonları geçen ölçüde bir çırpıda tutabilinmektedir. Küçük balıkcı sıfatına sığınmış,kimileri gırgır ağına ve muhtelif elektronik teçhizata sahip binlerce tekne,hemen hergün yasak sezon,derinlik,ağ uzunluğu,derinliği,boy limiti,miktarı ,yasak sezon,gibi kıstaslara tabi olmaksızın 365 gün her türlü balığın tepesindedirler.Bunlar ayrıca vergi vermeyen,aksine yakıt indirimide alabilen teknelerdir. Bu durumun dünyada benzeri yoktur. Sizler ise halende ve nayazıkki büyük bir gaflette,sorunu gırgır ve trollelerde yoğunlaştırmaktasınız. Bütün bu olumsuzluklara rağmen,trofe balığı yasak yöntemler kullanmaksızın yakalayabilenleri bence tebrik etmek gerekir. Sevgiler
Bak pehlivan,sen istikrarlı olarak katılımlarda bulunmayıpta,güzel üslubunu,bilgini,isabetli görüşlerini forumdaşlarından esirgersen,işte böyle çırpınırsın. Haksızmıyım acaba? Sevgiyle kal
Haklısın Vedat Abi, ne diyeyim... Hayat 3 koldan boğazımda, çok uzun süredir tadım yok, yoksa bilirsin beni, bırakır mıyım peşini... Jigging, uzun olta, at-çek, hepsine sarmıştım kendimi ama uzun süredir tadım yok. Teknem de Selimpaşa'daki selden sonra 1,5 senedir fabrika garajında çürüyor Hayatımda ilk defa 1 sene denize açılamadım tekneyle... İmkan olsa da yapışsam kuyruğuna senin, bilmediğim yüzlerce şeyi öğrensem. İnşallah o da olacak... İsabetli mesajların için de teşekkürler, konuyu çok iyi özetledin yine, küçük balıkçı ayaklarında anasını ağlattılar denizin. Az önce boğazda yemli levrek denemesinden döndük 3 arkadaş, 30-40 metre önümüzde 100 metre ağ çevirdi flaşörünü yakıp söndürüp teknenin birisi, 6-7 metre civarı tekne bu kadar ağı nasıl döküp de toplayabilir hayret ettim, biz de bekliyoruz, gümüş ve kraça mekana toplanacak, ona etraf sakinleyince levrek dalacak da biz tutacağız diye... Bölgeye kılçığın girmesi bile zor, bırak balığı... Kanaldan kıyı şeridine hayvanın gireceği yollar ağla tutulmuş zaten, ağa vurmasa bile "banane" deyip geri döner gider... Türkiye Cumhuriyeti göçmen balıklarının yarısından çoğunun akış yapmak zorunda olduğu 2 km genişlikteki kanalı (boğazı) ağlarla sardığımız sürece bizim denizlerden bir halt olmaz. Göçmen sürü balıkları (istavrit, sardalya, çaça, gümüş, tirsi, lüfer, palamut ve yavruları) azaldığı sürece de büyük avcılar (orkinos, kılıç, akya vs) yok olacak, onların yok olmasıyla sürü balıkları dağılacak ve av veremeyecek, bu kısır döngü sonunda denizin kuru fasulyesine bile hasret bıraktıracak bizi. Sahil güvenliğin iskelelerinin yanında gırgırlara "şu an size doğru yola çıkıyorlar" diye haber veren erketeciler mi dersin, milyon dolarlık gırgır sahibi bürokratlar mı dersin, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları bas bas bağırırken inadına gibi çıkmayan yasalar mı dersin... 10 Yılda lüferin av boyu 20 santimden 14 santime neden indi mi dersin, sanki lüfer patlaması olmuş da yem balıklarının nüfusu azalmış gibi!!! Ne diyeyim...
Kaan agabey olaylari tum ciplakligi ile yazmissin.Bunlar olan seyler.Nasil uzuldum yine bilemezsin. "Amaaan! Banane.Nasil olsa tropik yerde yasiyorum ve envayi turde baliklar,iri baliklar yakalayabilirim nasilsa" diyebilirim.Ama diyemiyorum.Icim aciyor cunku... Keske senin anlattigin cirkefligi yapanlarda boyle dusunebilse,yada senin gibi yada diger bilincliler gibi dusunebilseler...Konu ile belki pek ilgisi yok bu soylediklerimin ama vallahi icimden geldigi gibi dokmek istedim icimi...Cok uzuntu verici. Alah razi olsun greenpeace son zamanlarda bunlara yonelik baya aktif olmaya basladi. Rastgele...
