İstanbul Kıyı Raporları 2006-2009

Bu yaz bir haftalığına Avşa adasına gittik.
Malum av yasağı zamanı, ama her gece tekneler açılıyor, bir tekneyi ışık yakarak bırakıyorlar, sonra ağ atıp bit kadar sardalyaları avlıyorlar.

Bir insan topluluğu bu kadar mı bindiği dalı keser. Hem kendi mesleğini bitiriyor, hem gelecek nesillere yiyecek balık bırakmıyor.

Biz bunu yapmaya devam edersek, devlet de buna göz yumarsa malesef önümüz daha karanlık olacak. Eskiden boğazda bir sürü çeşit balık varmış, şu an çok azaldı. 10 sene sonra daha da azalacak.

Yaa deniz bu biter mi?

Biter!!!

 

Bakınız Yunanlı balıkcılar! Adamlar 2 sene dişlerini sıktılar balık avlamadılar. Sularında kum gibi balık var şimdi. Biz de alırız abi trolü tırıvırıyı Allah ne verdiyse toplarız dibi. Sonra balık yok, hangi takımı yapsak, balık takım seçiyor. Normal abi böyle giderse ilerde yaldızlı davetiye takacağız fırdöndünün ucuna.

 

Keşke, takım yapmakla bitse iş, kolayda.. Bu gidişle, önce bir yerden (elbette ithal edilmiş) balık alacağız, suya salıp sonra tutmaya çalışacağız gibime geliyor.. Ama kolay olmayacak, balık zehirlenip ölene kadar, acilen davranıp tuttun, tuttun, yoksa nanik...

 

Bende diyorumki bu fırtına öncesi sessizlik.

 

Ustalar öyle demiyor ama sabahtan beri okuyorum yazılanları. Sanki fırtına biz uyurken olup geçmiş gibi geliyo bana ama hadi hayırlısı

 

Gerçekten denizlerimiz bitti denecek kadar nadir az balık veriyor daha 2 sene önce arkadaşımla okuldan dolayı hep hafta sonu balığa giderdik her giddiğimizde bi yemeklik istavrit alırdık nadir olurdu balığın olmadığı zaman şimdi ise sabah kalk akşama kadar uğraş yemeklik istavrit zor alırsın belkide alamassın. Gelecek nesillere ne bırakıcaz acaba cok merak ediyorum

 

AlıntıSerdar)
Dikkat edersen, ümidi kesin, boş verin, takımları sandığa atın. Tekneleri karaya çekin. Ebru sanatı öğrenip haftasonunu onunla değerlendirin babında bir şey söylemedim


Ümidi kestik,
Tekneyi karaya çektik,
Altını temizledik,
Takımlar zaten sandukalarda,
Ebru sanatından anlamıyoruz onun yerinede hafta sonunda bol bol zımpara ve boya yapsak nasıl olur acaba.

Serdar. O kadar cihaz takım taklavat elektronik aksesuar, takımlar el emekleri göz nuru. hepsi birdirinden değerli ve tam donamlı bi tekneden bahsedıyoruz. kepçesinden jenaratörüne. hidroforlarından. manikalarına. yataklarından, çarşaflarına ve battaniyelerine. Tuvaletinden, cam raflarına bir balıkçı teknesi.
bunları bırakıpta birde ebru sanatına dalarsak vay halimize bundan sonra bol balıklı ebrular yaparız artık. Hatta klavye başındada serrgileriz

Hiç umutlar bitermi. tükenirmi? hayaller bitermi. amaçlar sona erermi?

bugunun yokları her zaman yarının varları olacaklar.

Balıkçılık önce hayal etmekle başlar.

 

Evet, aynen.. En iyi balıkçı, olmayan balığı tutan balıkçıdır.. Balık yok diye burun kıvırıp oturmak veya kovasını doldurmak babına serçe parmaşı kadar mezgit, istavrti, sardalya vs. herneyse onlara dadanmak yerine, inatla lfüerin, palamutun vs. peşinde zarganayı (veya herneyse) suda gezdiren adamdır.. Amatör balıkçılık budur, ben bunu anlarım, bunu yaparım zaten..

Sevgili alico, bir lafım vardır.. Derim ki, "Huu, toplanın şuraya gidelim, şunu tutalım.." Yoktur, şudur budur diyenler olur.. Bende derim ki, "Tutamadıysakta, onu tutamadık.." Yani, tutamadıysakta lüfer tutamadık, palamöut, torik, orkinos neyse onu tutamadık.. bu gibi avları tutamamış olmanın bile bir onuru, bir gururu vardır..

Balığa giderim, en olmayacak zamanda, yerde.. Herkes mesela, çapariyle dadanmış, sular seller gibi istavrit tutuyordur.. Ben zargana tutarım, onu yem yapar salarım geri.. sonra oturur bir şey gelir mi diye beklerim.. Çoğu zaman gelmez.. Ama geldi mi, ki bir kaç kereden sonra muhakkak gelir aslında, sağlam gelir..

Kısaca, balık yoksa, bu tekneyi pasa çekmeyi değil, daha çok zorlayıp daha çok uğraşmayı işaret eder..

Diyorum işte: Mekan değişiyor... Eğer öyle olur, değişirse, taktik değiştirecez, yani uğraşacağız, edeceğiz, biz gene o balığı tutacağız.. İşte prensibim budur..

 

Murat bey, Sarayburnu'nda park sorununu nasıl hallediyorsunuz

 

Arkadaşlar bugun de akşama kadar lüferin peşinden koştum durdum malesef tık yok Temmuzun 19'unda ilk lüferden sonra baya ümitlenmiştim.Erkenden başladıysa devamı iyi gelir diye ama olmadı. 19 temmuz-17 agustos arası hemen hergun 2-3 balık aldım.Hemde iyi lüferler tarih erken olduğundan adet az dedik iyi dedik. Şu tarihlerde güzel balık yapardı bizim buralar ama malesef bugünlerde tık yok.
Şimdi gelelim duyumlara:
Geçen sene lüfer arnavutköyden aşağı inmemiş. ordan geriye dönmüş.bu büyük teknelerden gelen haberdi ve doğru geçen sene kumburgazda agustos 10 gibi yatak lüeri başladı ve iyi başladı eylülde esas lüferi beklerken balık bıçak gibi kesti.Ve boğazda nerdeyse kıs boyu lufer sarıkanat eksık olmadı.Ve şuan yine yatak lüferi bile yok!
Geçenlerde yakaldığım lüferlerde hala havyar var!
Bugun güzelcede balıkçılarla sohbette gece istavritte baalıkların dipten buz gibi geldiğini ama yukarda deniz suyunun ateş gibi sıcak olduğunu farketmişler Yani garip bi şekilde dipte soğuk su akıntısı var. Burda bu sene acayip bi çanakkaleden sular var zaten.Ve burdan düşünceleri soğuk su oldugundan balığın hala havyarlı olduğu yeme saldırmadığı tarzında idi ama sanmıyorum.Çünki biraz ilerde agcılar bir tane sarıkanat ya cıkıyo ya cıkmıyo diyolar! Dün gece 200-300 tane palammut çevirmişler.
İstavrit yok diyoruz ama sebebini anlayamadığım bi şekilde istavrit var ama gündüz yani güneş varken kesinlikle oltaya gelmiyor eşkina gibi ne zaman güneş batıyor ozaman dip çaparisiyle 30lu 40lı geliyor. ve sabaha kadar sürüyormuş.Balıkçılar 30-40 kg aldıklarını söylüyolaar(oltayla).
Zargananın cok bol olması gerekıyor cunki kıyılarda gumuş surulerı gibi biNlerce zargana yavruları vardı.Ve zargana var ama dagınık vede acıklarda
İzmarit mezgit bol
Benim tek ümidim imbat havalar geç kaldı poyraz sert esiyor ruzgarın durmasıyla burda lufer baslıycak.
Sinopta da lufer hala rastlayamamıslar levrek goren yok bu gunlerde biraz palamut baslamıs karadenizdede durumlar ıc acıcı degıl Hayırlısı bakalım...

 

Kıyılarda tek tük lüfer var, geç saatlerde bol gürültülü sahteleri kıyılardan deneyin bakalım, sarıkanatta var lüferde sayıları az da olsa keyif verebilir.

 

Evet haklısın bu sene zehirli tertemiz çıktı çok dolaşmaktan hiçbirşey yoktu üzerinde Beyaz ise ithal beyaz atmıştım oda cam gibi duruyor hala. boyalar geçen sene hakkını vermiş 1 sene 4 ay oluyor çekmeyeli karaya hala bakımlı ve guzel ama kovalama başlarken ata bakım yapmak şart.
Zehirli moravia kırmızı her sene olduğu gibi 3 lt tamamı sürülmüştü. ve beyaz da ithal ama hatırlayamıyorum yarın kutusuna bakar yazarım kısaca herşey tertemiz işim fazla zor olmayacak sanırım.

 

merhaba yücel bol gürültülü sahte derken hangilerinden bahsetmişdin acaba hafta sonu fırsat olursa denemek isterdim

 

Merhaba arkadaşlar, günlerdir hatta aylardır özellikle marmaradan kayde değer bir rapor yok hepimiz hem bir dahakine diyoruz hemde içten içe bu sene hiç bir şey olmayacak diyerek kendimizi umutsuzluğa mahkum ediyoruz, aslında herkez iş bulma umudu gibi umudumuzu çaktırmadan korumaya çalışıyoruz . Ben bugün yine Zeytinburnunda olta attım , netice olarak zargana topu ile 2 kefal 1 karagöz 3 kalem boyunda zargana ve 7.8 adette gümüş yakaladım , gümüşlerden birisini hani ya olursa diyerek çinekop takımına takıp yem olarak kullandım, netice olarak çinekop takımına tık diyen olmadı ama enazından denedim .