İstanbul Kıyı Raporları 2006-2009

Memnun kalmandan mutlu oldum Nejat Abi.

Takımlarda gördüğüm bir sorun şu. Eğer yem istavrit ise, vuruşlarda bahsettiğin gibi yakalayamama durumu hissedilir şekilde fazla oluyor. Çözüm olarak hamsi kullanmayı tercih ediyorum. Ama bu elbette çözüm değil. Nasıl çözülebilir, bu konuda bazı fikirlerim var ama, henüz denemiş, neticesini görebilmiş değilim. Bu nedenle, şöyle yapalım istavrit için diyemiyorum henüz.

Gene benim gözlemim, hamsinin, biraz taze, su değmemiş olmak kaydıyla (üzerinde pulları duruyor olur) bu takımlarla gayet rahat kullanılabildiği. Atışta filan hiç sorun olmuyor. Hafta sonu, akşama kadar sıcakta beklemiş ve gevremeye başlamış hamsiyi, akşam doğru en az 10 kez atıp geri çektim (karışan diğer oltalar vs.) taa ki gözü dönmüş bir iskorpitin tepesine düşene kadar. Yem hiç dağılmadan, kendini salmadan sorunsuz gitti geldi.

Tavsiyem, yem olarak hamsiyi bir denemen. Hamsi ve Fudo Sarı Chinu iğneler, genelde çinekopu alt dudağından, hiç affetmeden alıp geliyor.

 

Serdar usta, bu takımın misina ile yapılmış olan takıma oranla daha fazla vuruş alması, senin yemi takışın,atış mesafesi ve av konusundaki tecrübelerinden kaynaklanıyor olabilir diye düşünüyorum ayrıca balığın popülasyon olarak yüksek olduğu zamanlarda milletin viran takımlarla balıklar tuttuğuna şahit oluyoruz ki bu ayrı bir konu . yukarıda örnek olarak gösterdiğin takımın iş yapması zaten imkansız o şekilde iğneleri ben yayın avında bile kullanmıyorum ayrıca sizin kendi takımınızda kullandığınız iğnelere baktığımda ben genelde daha ince iğneler kullanmaktan yanayım (vmc 3 veya 2 no beyaz çapraz) iğne kullanıyorum ve çok memnunum. Sonuç olarak herkesin avlanmaya alışmış olduğu bir takım şekli var ben deniz kıyısında misina haricinde herhangi bir şekilde yapılmış takımı suya gönderdiğim zaman içim rahat etmez yeni yeni braid ile avlanmaya başladım yinede misinadan daha iyi sonuç alıyorum.Sizin takımınız güzel kesme sorunu yok yem çok rahat hareket edebiliyor ve hafif malzemelerden yapılyor zaten tuzlu suda sağlam bir tecrübeniz olduğunu biliyoruz sadece kafama takılan balığın nazlı olduğu zamanlarda bu takımın misina ile yapılan takım kadar iyi çalışırmı?Aynısından yapıp en kısa zamanda bunu deniyeceğim ve sonucunu burda yazacağım

 

1-2 parça 5 parça iyi balık değil ki 21 den sonra kesti zaten balık...

 

Serdar bey,

Ben normal mantara ( hologram sarılı sert süngerlerden), Okuma Shotai (FC) 0.26mm misina ve Mustad flatted blued ref:1522 4 no siyah igne ile hazırlıyorum, genelde hava karardıktan sonra kullanıyorum, fakat gündüz de iş yapıyor. iş yapıyordan kastım, hic kesilmiyor değil tabii ki, etrafımda insanlar arasında en cok bana balık vuruyor ve cogu zaman tasma atmasam da balık kancada oluyor.

Sizce bu takımın zayıflıktan başka bir dezavantajı var mıdır ?

teşekkürler

 

Önce kendi tecrübelerimi söyleyeyim. Bu takım balık nazlı olduğunda, daha iyi çalışır. Balık zaten atlayacak şey arıyorsa, bu takımla uğraşmak abesle iştigaldir. Zira, yem takması vs. nispeten biraz daha zaman alır. Bu özellikle soğukta parmaklar tutmaz olunca anlam taşır.

Ama gittiniz, balık nazlı, gelmiyor, nadir geliyor, tat vermiyorsa, bu takıma yüklenin, yüzünüz gülsün.

Bunlar işin tecrübe tarafı.

Ama birde işin tekniği tarafı var. Balık, yani çinekop, sizin iğnelerinizi harika altın sarısı rengine vs. bakmaz. Onun derdi yemle. Yemde iki şeye bakıyor. Bir, yem gibi görünecek. İki yem gibi hareket edecek. Kokusu vs. teferruat, aslolan bu ikisi.

İşte takım vs. dediğimiz şeyler, bize lazım. Çinekop onları önemsemez. O yeme bakar, yenecek gibi duruyorsa, yer. İğne, misina şu bu, bizim onu alıp çekmemiz için lazım şeyler.

Bu takım, öncelikle şu faydayı sağlar. Yemi gayet düzgün kesebilirsiniz elbette. Lüfer avında düzgün kesilmiş yem asli unsurdur. İşte o düzgün kesilmiş yemi, düzgün tutmak ise, takımın görevidir. Bu takımda, yemin aynen kesildiği cillop gibi hali korunması hedeflenmiştir. İlk mesele budur.

Klasik takımda, iğneler defaten yeme saplanır, yem iğneye iyice geçirilir. Ama suya girince, suyun sıyırma gücü, o yemi iğneden aşağı sıyırır. Hela azıcık bayatsa, hiç şansı olmaz. Ayrıca, defaten iğne geçirilen yem, doğal görüntüsünü kaybeder. Çok fazla hırpalanır.

Bu takımlarda, yemi iğneler değil, bu işe uygun bir askı tutar. Tellerle yem takıma tutturulur. Bu nedenle, yemin en uç kısmı hariç, hemen hiç hasar görmez. İğneler iki noktadan çıkar sadece. Bu uçtaki telin sarılıp o noktada görüntüyü bozması çok önemli değildir. Zira, o teller uzaktan farkedilmez. Çienkop ise saldırırken yandan filan değil, arkadan dalacaktır. O yüzden o teller zaten görünmez.

Ama arkadan gelen, gelecek olan balık, yemin canlı, hareketli olmasını bekler. Klasik takımlarda iğne bedenleri yemin içinde kalır. Bu yüzden yem düzgünce salınamaz, hareket edemez. Bu da lüferen arkadan gelirken veya öylesine yüzerken görmeyi umduğu kuyruk sallayan, yani salınan imajını vermez.

Bu yeni takımlarda, iğneler yemi minimum kasar, arada bir düz tutacak sertlik vermez. Böylece yem, akıntıyla güzel güzel salınır. Sonuçta, yemin suda ilk bakışta canlı bir balıktan farkı olmaz. Zaten çinekop ilk bakışta karar verir, atıl kurt derse içgüdüleri, ötesini sorgulamaz.

Bu çelik telli takımın teknik izahı bu. Tel, ek yerlerinden kolayca salınabilir. Ayrıca, boyu bu ek yerlerinden kolayca değişebilir. Boy, takımı uzatmak meselesi değil, salınırken yem içe kıvırılınca takımın kısalması, dışa kıvrılınca da uzaması gereğidir.

Teknik olarak, bu takımı geliştirirken, hedeflediklerimiz bunlardı. Sağlamak kolay olmadı. Başta şöyle yapıverirsin dediğimiz şeyler, başımıza bir sürü sorun oldu. Örneğin, fırdöndü koymak, hiç makul olmuyor, ağırlık yapıp, yemi kasıyor gibi. Tabi bunu anlayana kadar siz, bir hayli balığı kovanıza koymaktan geri kalıyorsunuz.

O yüzden, tarif ederken, iyice detay vermeye çalışıyorum. Çünkü, emin olun o detaylar, çok şeyi değiştiriyor. Öyleki, sonuç ya hep ya hiç oluyor. Yani, siz aman ne olacak, Chinu iğne değilde, delikli VMC9285 uzun pala iğne kullanıvereyim derseniz, netice alamazsınız, hiç bir şeye yaramaz nerdeyse.

 

bu takımın aynısını bende yaptım.fakat ben 4 numara delikli uzun palalı fransız iğne kullandım iki iğne arasına bir eksik tel attım.bazı arkadaşların düşündüğünün tersine iyi sonuç verdi

 

Burada, bir fark var ve o fark size bu şekilde yansıyacaktır:

Okuma Shotai (FC) 0.26mm misina

Bu gibi bir misina gerçekten diğerlerinden fark yaratır. Ne kadar? Takriben, 4-6 kat fark eder.

Fakat, bu balık hakikaten nazlı ise, kafi gelmez. Takımın iğnelerini bahsettiğim gibi yapmanız gerekiyor.

Mantar ise, derinliğe bağlı aslında. Benim mantar kullanma sebebim, aslen sadece yeme ek atraksiyon vermek. Öylesine bir mantar, dibe inince ezilecek ve yemi kaldıramayacak bir mantar, gereksiz bir mantar. Köprüden vs. mantar gereksiz bir şey aslında. Boğazda mantar olmadan, o akıntıda yem daha iyi dipten kalkabilir.

Ama akıntısız bir yerde iseniz, yemin yumruk gibi top olmaması için, mantarı yemi yatay tutacak bir araç olarak düşünüyorum. Akıntı varsa, kafiyse, mantarı yemi canlı gibi aksiyon yapacak bir araç olarak. Yoksa, yemin bunlar olmadanki hali zaten yeterli aslında. Mantar, yüzdürmek değilde, daha fazlasını birlikte verebiliyor, doğru bir düzenleme ile.

Şimdi, 100 gün balığa gitsek sizinle. siz FC takım, bende ilaveten bu tip bir takım. 20 gün ikimizde bir sürü balık tutarız. Yanımızdakilerden biraz fazla/aynı filan. 20 gün, biz tutarız, başkaları seyreder. 20 gün ben 3-4, siz bir kaç tutarsınız. 20 gün ise sadece benim takıma tek tük bir şeyler gelir. 20 gün ise ikimizde bir şey tutamayız.

Yani klasik takım, 100 günde 20 gün bir şeyler yakalar. 20-30 günde tek tük iş yapar.

FC misina ile, klasik takım, 100 günde 40 gün tatminkar, 20 gün boş denmeyecek kadar iş yapar.

FC Misina + Bu tür takım, 100 günde 60-70 gün tatminkar, 10-20 gün ise boş döndürmeden iş yapar.

Bundaki etmenler, sadece takımın sihiri filan değil. Yok böyle bir şey. Her gün taze istavrit bulamayacaksınız. Kalsik takımda azıcık bayat istavrit hiç netice vermez, ortalama balık işinde. Çinekopun gözdesi Hamsiyi, kıyıdan atamazsınız. Böyle şeyler. Bu takımlar bu gibi etmenleri düzeltir.

Ama siz doğru dürüst yem kesemiyorsanız, sizin FC takımla bunun arasında pek bir fark göremezsiniz. Hatta, yemi düzgün kesememiş, kötü bir yeminiz varsa vs. bu takım daha kötü netice bile verebilir.

Bu bir konsept meselesi. Yemi + takımı + iğnesi + mantarı vs. tam olunca, o zaman tam verimle çalışacaktır.

 

Eğer bulabilirsen, kısa palasını dene derim. Bilhassa yem kıt olup, kısa tutmak gerektiğinde çok daha iyi oluyor. Özellikle hamsinin karnı erimiş olur, kesmek icap ederse.

 

Serdar bey teşekkürler,

Denemek lazım ama bu sizin takım baya bi el emeği gerektiriyor gibi, bilmem becerebilecek miyim , en azından bir deneyelim bakalım

bu arada takımı inceleyenler oluyor bazen avlaklarda, birgün insanlara vurmazken ben arka arkaya balık alırken, bir keresinde FC misina ile takımı kendimin yaptıgını söyleme gafletinde bulundum. O gün 75 mt makaranın yarısına yakını gitti diyebilirim. Paylaşmak güzel şey tabii ama takdir edersiniz ki FC biraz pahalı Bundan sonra avlakta FC yi söyleyemiyorum kimseye

saygılar

 

Serdar usta, anlatımın için teşekkürler üzerinde baya uğraşıp tecrübeler ile emek verilerek oluşturulan bir takım olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor ayrıca zaman geçtikçe kazanılan tecrübeler ile yaptığın, senin için özel olan bir takımı bu şekilde herkese açık bir platformda paylaştığın için bravo