Yücel bu iyi haber İlk girişimcimiz oldun bile İkinci ben olup, gereksiz tüm ışıkları kapatıyorum . Yakın mesafeleri de artık yürüyerek katetmeye başlayacağım. Tıpkı senin gibi .
Evet en azından toplu mail atabilir ve bu listeyi çoğaltarak konu komşuya ve çocuklarımızın okullarına dağıtabiliriz.
Evet iyi olur tabii ki . O zaman yarına kadar hazırlıklarımız devam edecek .Şimdiden hepimize kolay gelsin
Genel olarak kaynaklarımızı daha akılcı kullanmak, Enerji kaybını en aza indirmek, hepimizin yapabileceği basit ama etkili uygulamalar olacaktır, bunun ötesinde çevremize özellikle çocuklarımıza, nedenlerini ve aksi halde sonuçlarını gerektiği gibi anlatabilmek, Bireysel olarak atabileceğimiz ilk adımlar diyebiliriz. Önce evimizin önünü süpürelim ki komşulara da örnek olalım.
Çare Arkadaşlar maalesef çare bizim elimizde değil, tamam güzel ağaç dikmek tedbir almak filan ama çare dünyada en büyük tüketici olan kapitalizmin başı abd den gelmeli. Çünki her konuda en büyük tüketici olan abd kendini kısmadıkça bizim yapacaklarımız sadece devede kulak kalacak. Selamlar sevgiler
Arkadaşlar konuya olan ilginizden dolayı çok teşekkür ederim. Diren, bu konuya vakıf olan biri olarak özellikle senin yazmanı çok istiyordum, ki yazmışsın, çok teşekkür ederim. Madem adım atmak istiyoruz, yazılan diğer konudaki mesajlar ve buradaki bilgilendirici mesajları bir araya toplayıp, ortak bir konu haline getirmek ve çözüm önerilerini de yine aynı konuda belirtmek boynumuzun borcu oldu. Bunun yanısıra madem bir liste yapıyorsun Diren, o listeyi de yeni açılacak konuya ayrı bir mesaj olarak koyarsın ve listeyi zamanla büyütürüz belki de. Hepimiz aynı yerden takip ederiz... Bir de özellikle sana sormak istediğim bir şey var yine bu çözüm önerisiyle ilgili olarak. Atom mühendisi olan bir ablam var ve ben daha çok küçükken, kullandığımız karbon pillerin doğaya inanılmaz zararlar verdiğini bana anlatmış ve bu pilleri direk çöpe atmamam, bunları biriktirip mümkünse toprağa ve yerleştirebileceğim maksimum derinliğe gömmemi salık vermişti. Ben de genelde biriktirip gömüyorum. Bu ne kadar doğru bir uygulamadır öğrenmek istiyorum. Doğru bir uygulama ise faydaları konusunda da arkadaşlara kısa bir özet geçebilirsen çok sevinirim. Yanlış ise, senelerdir boşa toprak kazıyorum
Arkadaşlar bu kadar karamsar olmayın.. Neden olmayın bunu da biraz anlatacağım. Doğru ya da yanlış olabilir yazacaklarım ama en azından bir adımdır. ABD kendini bu anlamda düzeltene kadar, bizler elimiz kolumuz bağlı oturamayız. Elimiz kolumuz bağlı oturmazsak ne yapacağız peki ? Bunun cevabı bireysel olarak atılan adımları, günbe gün kitlesel harekete dönüştürmek. İlk mesajımda altta sıralanan, daha sonra arkadaşlarımız tarafından verilen ve bundan sonra verilecek tüm önerileri (Diren zaten listeleyecek bizler için, toplu halde de görebileceksiniz hazır olduğunda) kişisel olarak uygulamak, bu işte ne kadar kararlı olduğumuzu gösterecektir en başta. Bu uygulamaları çocuklarımıza öğretmek, onların da arkadaşlarına ve ailelerine öğretmek demektir ve tabi yine bizler bunları anlatırken, anlattığımız insanlara da yine bu uygulamaları başkalarına da anlatmaları konusunda ısrarcı olmalıyız. Arkadaşlarımıza, apartmandaki komşularımıza (mesela bir apartman yönetimi toplantısında) anlatabiliriz. Okullardaki öğretmen tanıdıklarımızdan bu konuyu okulda gündeme getirmesini isteyebiliriz, diğer okullarla görüşmeler yapabilir, mail ile de sorunu dile getirebiliriz. Sitede bulunan ve kalabalık ortamlarda çalışan arkadaşlarımız, bunu iletebilecekleri kişilere iletebilir ve uygulanması konusunda ısrarcı olabilirler. (Örneğin Arkhe-Barış arkadaşımız bir öğretmen, keza Tolkien-Onur arkadaşımız bir öğretmen, Mutlu bir dershanede bilgi işlemci v.s.). Köy dernekleri ile görüşülüp, uzak mesafedeki illerde konunun ciddiyetinin halka karşı dile getirilmesi ve bu önerilerin uygulanması konusunda yardım istenebilir. Bunun gibi dağıtımlarla kitlesel bir hareket başlatılabilir. Bakıldığında çok zor gibi görünse de, aslında olabilirliği aşikar. Zaten belli bir kitle sağlandığında medya da kullanılıp, daha fazla kişiye ulaşma şansı da sağlanacaktır. Önemli olan ilk adımı atabilmek. Neden bu adımı atanlar bizler olmayalım. Konunun hukuksal boyutu nedir bilmiyorum ve belki ütopya olarak da görülebilir fakat, bu konuyu en azından bu ülkede halledebilir ve hatta biraz daha başarı elde ederek yurt dışında da ufak çaplı da olsa uygulatabilirsek, o zaman adı geçen ABD'ye de bu anlamda rest çekme şansımız olabilir. Bizim sahip çıktığımız doğayı katletmeye hakkınız yok diye tazminat bile isteyebilir ülkeler. Dediğim gibi hukuksal boyutu hakkında bilgim yok, belki Yavuz abi de bize bu konuda bilgi verir bilemiyorum. Ama bunların olup olmaması, bizlerin kararlılıkla bireysel olarak katılımımıza bağlı diye düşünüyorum. Zamanında ışık kapatma eylemine katılan Türkiye, aynı hassasiyeti gösterirse olmayacak bir şey yok...
Görünüşte bir ütopik bir girişim gibi görülmesi son derece doğal .Ama unutmayın,dünyaca ütopik diye düşünülen Kurtuluş Savaşı bile ,bu gün vatan dediğimiz topraklarda yaşamamızın tek sebebidir . İnanacımızı kaybetmeyip, taşın altına elimizi sokmakla hiç bir şey kaybetmeyiz ama vurdumduymazlıkla hayati değerlerimizi yok edebiliriz. Duyarlı olmakta fayda var .Katkılarınız belki de bir çok hayat kurtaracaktır .
Arkadaşlar Bu konuyu yazan arkadaşı emeğinden dolayı kutlarım ancak...Durum böyle değil.Tamam haklısınız küre ısınıyor durum vahim ama 2015 değil.. Ayrıca biz evde kullandığımız enerjiyi 5000-10000 watt düşürücezde ne olucak. Bu kadar sığ düşünmeyelim lütfen..Bu siteye üye olan herkes yapsın bu tasarrufu ne olur biliyormusunuz.Bir tane orta çapta bir fabrika 1 ay çalışır eşitlenir.Yani biz ampulden tasarruf etcez eeee...Ne olacak fabrikalar enerjiyi resmen emiyor. Türkiyenin harcadığı doğalgazın %85ini sanayi kullanıyor arkadaşlar.Elektrikte aynı seviyelerde..Yani ben bunları bilirken kimse kusura bakmasın ampulden tasarruf etmem..Ama bişey var tamam tasarruflu olmalıyız.Ona itirazım yok ama sanki küresel ısınma böyle halledilecek bir konu değil.Dün Kanal D yi izledim haberlerde Birand saçmaladıda saçmaladı.Telefon imkanım olsa sustururdum o adamı... Yok kıyamete 5 varmış falan filan adamlar çizgi film gibi rezalet bir haber yapmışlar.Ve bunu yapan Türkiyenin güya iyi habercilerinden Birand yazık vallahi.İnsanlarla dalga geçiyorlar resmen. Yanlış anlaşılmasın arkadaşımız emek harcamış ve bu konuda hassas ve yazmış çok teşekkürler ama sığ düşünmeyelim lütfen yok sonumuz gelmiş falan yok artık.. Yok 500.000 kişi yaşasa iyiymiş ... Yapmayın lütfen yazık halkımız genelde her duyduğuna inanır insanları korkutmayın...Mantık lütfen mantık...
Efe kardeşim ben kanal-d haberlerini izlemediğim gibi M.Ali Birand hakkında da aynı fikirleri paylaşmıyorum .Eğer konuyu tamamen okumuş olsa idiniz, uğrşımızın elektrik düğmesine basmak kadar basit olmadığını görürdün. Bu felaketle er ya da geç karşılaşılacak ve bu felaketleri engellemek için herkesin bir yerden başlaması gerekiyor . Önlemler için yapılması gerekenler, önce bireysel olarak başlamalı ki, kitlesel bir harekete dönüşebilsin .Bunun için de emek vermemiz ve sabır göstermemiz gerekiyor .
http://www.rec.org.tr/sayfa.asp?id=31 sitesi ni incelemenizi rica ederim hepimiz için ...hepimiz duyarlıyız..
..beni yanlış anlamayın lütfen...dediğinizi anlar gibiyim ama şimdi olmayan birşey için insanları korkutmak anlamsız bence...tamam şimdiden insanları uyaralımda erken tanı olayı tabi.. ...dediğim gibi sizn bunu anladığınız gibi kimseyi küçük gördüğümden değil köyde bir insan bunu böyle anlamaz...bilgi ve kültürü alt seviye bir insan bunu böyle anlamaz.Bunu anlatıyorum ben... Yani kitlesel bir hareket samimi tavır davranışlarla oluşur kanısındayım.İnsanları doğru bilgilendirmek lazım..Bu benim görüşüm kimseyi kırmak istemem.
Sevgili Efe arkadaşım, sanırım konuyu tam olarak okumamışsın. Konuyu açan kişi benim ancak yazılanlar, Ömer Madra'ya aittir. Bu ilk yazdığımdı ve okumamışsın. Ne enteresandır ki anladığım kadarı ile son yazdığımı da okumamışsın. Kitlesel hareket demek, pek çok şeyi engelleyebilecek güce ulaşmak demektir. Buna sanayi ve sanayi atıklarını da katabiliriz. En azından doğal yollarla çalışması sağlanabilir. Bunun yanısıra üzgünüm ama, bir şeyi daha atlamışsın. Küresel ısınma çoğunlukla sanayi tarafından gerçekleşse de, dünya üzerinde ciddi bir insan popülasyonu var ve bizler de bu ısınmaya epey bir katkıda bulunuyoruz. Pek çok konuda bunu farketmen mümkün ancak bunu da araştırmamış olmana bağlıyorum. Örneğin, ozon tabakası delinmesi ; Ozon tabakasının incelmesine sebep olan ve kloroflorokarbon ihtiva eden maddelerin başında klor türevleri, plastik köpükler (strafor), spreyler, aerasoller ve yangın söndürücüler gelmektedir. Ki bunların çoğunu deodorant, saç spreyi, köpükler v.s. gibi maddeleri kullanarak bizler sağlıyoruz. Tüm dünya ülkelerinde, buna küresel ısınma konusunda şikayetçi olduğumuz ABD de dahildir, bilim adamları bas bas bağırırken, tüm bilimsel veriler ayan beyan ortada iken, belki 2015 çok yakın bir tarih olabilir (ki aslında gerçek olmasa bile iyi düşünülmüş, çünkü nedense insanlık yumurta kapıya dayanmadan birşeyler için çabalamıyor) 2015 demesek de yakın gelecekte dünyanın ne durumda olacağı gözler önüne serilmiş ve son günlerde dünyanın tüm ülkelerinde özellikle bu konuda ciddi toplantılar ve basın yolu ile duyurular yapılırken, bu konuya çevre mühendisi bir arkadaşımız da durumun vehametini anlatan yazılar yazmış ve konuyu araştıran arkadaşlarımız da bu görüşte birleşmişken, buna mantıksızlık demen bir hayli enteresan. Dilersen, hazır elinin altında internet de varken, sen bu konuyu biraz daha araştır ve yıkıcı olup seyretmektense, sen de elini taşın altına koy. Ya da hiçbir şey yapmıyorsan bile, en azından yapmaya çalışanların şevkini kırma
İş işten geçmeden ,şimdiden kolları sıvamalıyız ki zamanı geldiğinde hazırlıklı olunabilsin. Bu tüm insanlığın sorunu ve kimsenin farklı algılayacağı türden bir sorun değil bu .Ayrıca senin bunları yazarken art niyetle yazmadığını tahmin ettim tabii ki
Sevgili Erkan, alıntı yaptığım kısımla ilgili olarak, üzgünüm ama yine konuyu okumamışsın diyeceğim, köy dernekleri ile bağlantıya geçilip, oradaki halka bunun anlatılabileceğinden bahsetmiştim. Elbette bir takım adımlar atmaya çalışılırken bunlar düşünülecek. yeter ki gerçekleşmesi için çaba sarfedelim. Elbette dediğin gibi belki uzak bir köydeki insana bunu böyle anlatamayız, ama konu daha basit anlatımlarla empoze edilebilir. Keşke tek sorun onlara nasıl anlatacağımız olsa. Bunun yanısıra şöyle de bir durum var, bizler onlar böyle anlamazlar desek de, ister inanın ister inanmayın, o uzak köylerdeki halk siyaseti de, çevre bilincini de bizden iyi biliyor aslında. Belki sorsanız izafiyet teorisi nedir diye bilmezler ama, yaşadıkları bizden daha bilgili olmalarına yarıyor bazen bunu da göz ardı etmemek gerek. Bu anlamda, yani konuyu anlatmak anlamında, büyük şehirlerde ben bilirimci insanlara anlatmak daha zor gibi geliyor bana. Asıl bunu aşabilmek daha önemli... Dilerim her ikisini de başarmak şerefine nail oluruz.
Size teşekkür ederim... Art niyetim olmaz olamaz... Bu kısım Sennur hanıma ...ben konuyu okudum ve anladım ..İnsan popülasyonu ile sanayiyi karşılaştırmayalım lütfen.Bir ülke ile köyü karşılaştırmakla eşdeğerdir. Diğer konu ben okuduklarımı anlayan iyi bir eğitim görmüş bir insanım.Kitle hareketi kitlenin birşeye inanması sonucunda oluşur yalanlarla ve ufak hesaplarla oluşmaz... Neyse ben konuyu yazanıda oldukça iyi biliyorum bu arada sizinle tartışma macım yok.Size kolay gelsin çalışmalarınızda ama kırıcı olmamaya çalıştım sanırsam sizide davet ederim.
Bireysel olanın toplumsala dönüşebilmesi için, herkesin veya büyük çoğunluğun belli bir düzeyde eğitilmiş olması gerekir... Dünyayı şimdilik boşverin... En büyük yanılgımız Türkiye'yi kendi çevremiz gibi bilmemizdir... Nasıl kendi çevremizle, ailemizle, arkadaşlarımızla, iş çevremizle bu konuları konuşuyor, tartışıyor ve anlamalarını sağlıyorsak bunu bütün Türkiye'yeyle yapabiliriz sanıyoruz... Aslında çok yanılıyoruz... Bu ülkede en büyük çoğunluk cahillerdir... Biz onların yanında azınlığız... Ve inanıyor musunuz onların tüm bu saydığınız maddeleri uygulayabileceklerine... İnanın hiçbirinin umurunda değil... Bakın bu cahillere kimleri katıyorum: 80 sonrası apolitikleşmiş gençlik, 80 sonrası içi boşaltılan üniversitelerden kafaları boş bir şekilde mezun olan diplomalı cahiller, paparazzi, televole, dizi gençliği ve hiç okula gitmemiş veya az okuyabilmiş insanlar..... Türkiye'nin nüfusu gayri resmi 100 milyonu geçti...... Ve size soruyorum tüm bunları tartışanlar, uygulayanlar, uygulatmaya çalışanlar yani bizler kaç kişiyiz?!!!!! Ben kendimi bildim bileli tüm bunları uyguluyorum... Bu bilinçle büyütüldüm, bu bilinçle yaşamaktayım.... Bu bilinci alıp almasa bile anlayabilen, çevresinde gören duyan ve hala dünya umurunda olmayan tüm insanları (!) ve toplumları kınıyorum! Elimdende gelen-gelebilen budur!!!!!!!
yalan ve ufak hesap ? buraya yazı yazmış bunca kişiye ? ve kırıcı olup olmamak... Size de başarılar sevgili arkadaşım
