Sevgili Kardeşim Orhan Cihanı iyi tanımana sevindim.İşte sana en önemli kaynak.İlk gördüğünde lütfen selamımıda söylersin.Bana birşey sorarsanda sevincle cevaplarım. Sevgiyle kal
Aşık atışmasını en son Erzurum da dinlemiştim...valla büyük keyif aldım Vedat abi, cidden kızdığına inanmadığım için söylüyorum...Gerçekten "pamuk dede" oluyorsun... Uyma sen o şam şeytanına Türünün son örmeği olduğunu bilmesem şimdi çoktan tespihime imame olmuştu
Sevgili Kardeslerim , Surf kamislariyla ilgili olarak verdiginiz cevaplara tesekkür ederim . Hic olmazsa , azda olsa , enteresan bir tercihin kaynagina inebildik ! Buradan hareketle , tercihte rôl oynayan parametrelerin basinda , sadece baligi uzakta aramanin yattigini sanmiyorum ! Bu isin tuzaginda , Mademki uzaga atiyorum , o halde yarisma psikolojisiyle teknigimi gelistirir ,Balik konusunda fazla tatmin olamasamda , diger acidan yarismaci kimligimle Tatmin olabilmem mümkün ! cümleside var ! Merak ettigim , YARISMA duygusunun kafalarda “ balik avini “ öldürüp öldürmedigi ! Ikinci olarakta ülkemizde FEEDER KAMISLAR konusunda bir alt yapinin olup olmadigi !
şöylr bir bakıyorumda herkez atarım diyor vedat baba ben zaten yaşlıyım diyor o hariç kimse atamam demiyor herkez atıyor ama sağlam atıyor köprü uzunluğu 800 metre olan bir boğazda 180 metre falan atanlar var 178cm boyum var kol kaslarımda gayet iyi sayılır 440 extreme kullanıyorum 80 lik kafa makine kullanıyorum aşağı yukarı 15 li çapari ve 115 gram kurşunla 120-135 metre arası atıyorum ne sorentolar ne babayiğitler gördüm arnavutköyde beşiktaşta üsküdarda benden öle 40-50metre ileri atanına rastlamadım.ayrıca stil falan bilmem kamışın ucu saat 12 hizasında omuzum üstüne gelince bırakırım misinayı başımın üstünden.heee bide fırlattıktan sonra rüküye de eğilmem yalnız şunuda ekliyeyim küçükyalı sahillerinede emekli bir albay abimiz ve müdavimlerden cevat abimiz var mesela bu mekanlarda su sığ ve yosun bol mikrada olduğu için e balıkta yüzde olduğu için genelde 20-30 gramla atıyorlar 10 lu çapariyle aşağı yukarı 90-100 metre civarı atıyorlar kayalıklardan.ben ilkj gittiğimde cavat abimiz 1,5 kg istavrit alırken ben bbir tane alamadım şartlar ve mekan farklı olduğu zaman en ustası bile acemidir. rastgelsin herkeze
Sevgili Özgür Yaşlı olduğum meydanda.Ben diyorumki kendine güvenen bir babayiğit varsa yarışırım beni gecersede ona 300 sterlinlik bir kamışı hediye ederim.Ben gecersem 1 kg baklavaya razıyım. Sevgiyle kal
İşin aslı ben hiçbir mesajımda başlık kullanmam..Benimde sizin yaşlarınızda babam var..Kendisini çok severim en sevdiğim yönüde Alçakgönüllülüğü,Söyleyeceğini "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla " şeklinde değilde direk söylemesini severim Benim ilk mesajımda ve takip eden mesajlarımda ne söylediğim çok açık..ne söylemek istediğimde..İstediğin buysa evet surfcasting konusunda çok iddialı olduğumu tekrarlayabilirim..Bundan önceki tüm mesajlarımda yazdığım gibi 150gr kurşun ile ulaşılan mesafe 125gr.ile ulaşılandan fazladır..Dünyada bu işi bilenler böyle der iken aksini savunmanızdaki ana fikri anlamış değilim..Haa!! eğer siz 125gr ile 150gr ağırlığı aynı yere atıyorsanız bunun nedenide bu konularda site içinde yazdığım mesajlarda açık,net,anlaşılır şekilde açıklanmış durumdadır.. Son olarak şunu ilave edeyim..Siz aksini düşünsenizde size değer verdiğimi belirtmek isterim..
Boran abi Ülkemizde surfcasting ile mesafe yarışları henüz emekleme döneminde..Şunu açıkça söylemeliyimki bu işle uğraşan çoğu ülkenin çok gerisindeyiz..Ülkemizde surf kamışlar genelde balık avcılığında özellikle boğazda uzun mesafelerden çapari at-çek için kullanılmakta..Benimde kullanmaya başlama nedenim balık avcılığı..kıyıdan 200metreye yakın mesafedeki kayalıklarda olan iri karagözler,eşkineleri avlamak için bu takımları edindim..İşin aslı oldukçada verim aldım..Ancak son aldığım kamışı yarışma amaçlı aldım ve çalışmalarımıda bu yönde yapıyorum..İzmirde karaburunda yılın belli dönemlerinde bu yarışmaların yapıldığını biliyorum..Kendimi yeterince hazır hissettiğimde bu yarışmalara katılacağım..Burada çok emin olmadığımdan atılan mesafe hakkında birşey yazmayacağım ancak çok umutlu olduğumu belirtmek isterim..
ben varım vedat baba ama ancak eylül ayında olur ozamana kadar işlerim var... ben gelmeden önce 1kg baklavamı yaptırır gelirim kazanırsam senin 300 paundluk kamışı alır helalleşiriz beraber baklavamızı yer birde üstüne bogaza karşı demli çay içeriz zaten banada saglam bir kamış lazımdı sevgiyle kal vedat baba görüşmek üzere
Sevgili ERdal İnanılmaz bir bicimde ne dediğimi anlamamakta direniyorsun.Bak tekrarlıyorum.Türkiyede bugün icin mevcut olarak satılan kamışlardan hemen hicbirisi 125 gr la ulasılan mesafeye 150 gr'la ulaşamaz.Zira üstlerinde aksiyon değerleri ne yazarsa yazsın yapısı müsait değildir.İnşallah bu kere anlamışssındır. Yoksa elbette dış ülkelerde özel yapım yarişma ve surf kamışlarının coğu zaten ancak 150 gr'dan sonra esner ve gercek güclerini gösterirler.Bak bu noktada seninle hemfikirim.Ayrıca konumuz daha baştan yarışma kamışları değildiki sen işi bu yönden ele aldın.Tamam anladım bu konuya kafa yormuşsun,bu konuda hayli bilginde var bunları kabul etmemek mümkün değil ama,ben bunlardan bahsetmiyorumki.Türkiyedeki balık avında icabı halinde istediğimiz uzaklığa bizi eriştirmekte yardımcı olacak mevcut kamışlar ve bunlara uygun agırlıklardı. İnşallah şimdi anlayabilmişsindir. Sevgiyle kal
Sevgili Kardeşim Erdal Hakikaten seni takdir ediyorum.Zannediyorum seninle Kadırga burnu ve oradaki Kapherostan bahsetmiştik.Hatta bana bazı balıklar ve Babakale yöreleri hakkındada sormuştun bende sevincle,icimden işte iyi,araştırmacı bilgili bir genc diye gecirerekten cevaplamıştım. Sahilden epey uzaktaki kayalıklardaki güzel balıkları yakalamakta iddialı ve azimli olup bu yönde sana yardımcı olabilecek ekipmanları sağlaman bence cok takdir edilecek bir durumdur. Bak sana kadırga ile ilgili bir anımı anlatayım.Geldiğimin ilk senesi kasım ayıydı.Kadırga koyu iri cupra yapmaktaydı.Sahil Edremitliler,Burhaniyeliler tarafından adeta parsellenmişti.Sanki başkasına fırsat tanımayacak niyetindeydiler.Geldim,tuttukları balıklara şöyle bir göz attım,rasgelede dedim.Kücümser bir ifadeyle cevapladılar.Yanımda Okuma,Lineaffe,Daiwa ve Sheakespeare surflerim vardı.Bir köşeye yerleştim.Mamun ve suyu iyice alınmış tuzlu sardalye vardı.Birini olabildiğince uzağa,diğerini mamunla nispeten yakına ve tekra birini uzağa sardalyeli ve nihayet souncusunuda mamunla yakına attım.Sonuc 16 iri cupra ve yakınlardakilerlede mırmırla sonuclandı.O bu ihtiyarı kücümseyen avcılar sonunda etrafımı sarıp beni soru yağmuruna tutmaları ile sonuclandı.Hepsine anlattım.Kimisi surfu duymus ama görmemişlerdi.Alabilecekleri yerlerin telefonlarını verdim. Beni yakından tanırsan inanılmaz mütevazi bir insan olduğumu anlarsın.Ancak iş balıkcılığa geldimi bu tarafımı anında bir tarafa bırakır,sahiden iddiacı,rekabetci bir adam haline gelirim. Benim bu yaşta halende ayakta,hemen herkesten daha cok balık peşinde koşabilme gücümü elde ettiğim ve genelde herkesten fazla balık tutabilme becerim işte bu huyumla elde edilmektedir. Zannımca bende tenkit edilecek bir yan arama yerine,genclerin yarım asrı gecmiş tecrübelerimden,üstelik hem kıyı hem acık deniz ve hemde tatlısu konularında birşeyler edinebilme cabasında olmaları doğru olacaktır.Zira herşeyden fazla bu yönüm kuvvetlidir ve meraklılara yeni birşeyler verebilmek icin adeta cırpınmaktayımdır. Takdir elbette sizlerindir. Sevgiyle kal
Tabii sevgili Özgür.Zaten yaşadığım yer Sivrice Cumhuriyetidir.Bizler böyle deriz.Burada Türkiyenin hicbir yerinde görmeyeceğiniz yakınlığı,misafirperverliği size hizmet icin yarışan insanları bulursunuz.Bizim parayla,pulla işimiz olmaz. Siz balık ve doğa heveslililerinin buralara gelmesi herzaman tarafımızdan bayram günleri olarak addedilmiştir. Balık yönünden ise,tahrip edilmiş deniz ve tatlısularımızın,ötesinde bir potansiyele sahiptir. Ancak bu noktada belirtmek istediğim husus,kardeşlerimin muhtelif balıkların mevsimine göre hareket etmeleri gereğidir.Örneğin görülmemiş ölcüde dev uskumrular yakalanmak isteniyorsa Aralıktan itibaren Nisana kadar,mercan ve sair yemli balıklar icin sonbahar ve kış aylarında levrek,cupra icin gec sonbahar ve kış aylarında,sinagrit ve sair sırtı balıkları icin erken sonbahar ve erken kış aylarında,keza palamut ve torik icin aynı aylarda lambuka icin gec yaz aylarında gelinirse harika neticeler alınacaktır. Sair aylarda,yazın ortasında heryerde olduğu gibi balık azdır. Tatlısu avları icin unutulmaz avlar yapılacak dere,ırmak göl ve barajlar vardır. Bana hersene 50,60 civarında kardeşlerim gelir.Onlara tenbihim yanlarında buz kutularını getirmeleridir.Onu ağzına kadar balıkla doldurup geri yollarım. Calınan teknemin yerine yenisini maalesef henüz denize indiremedim.Ancak inşallah son aşamaya gelmiştir.Yeni teknem hertürlü denizde randımanlı av yapılabilecek niteliktedir. Sizleri buralarda sıkca görmek ve sizlere hizmet etmek amacımızdır. Sevgiyle kalınız.
Sevgili Kardeşim Bence denize capariyle 120 metrelere ulaşmak başarıdır.Dikkat edilirse benim sadece kurşunla vede karadan,karaya 160 metrelere ulaştığım bahsedilmiştir. Üsküdarda bu işin en iyi atıcılarını bulabilirsin.Dediğin gibi kimse senden 30,40 metre ileri atamaz zira pekde mümkün değildir.Ayrıca karadan denize atışta kesin mesafe vermek yanıltıcı olacaktır. İyi atıcılar yarıştığında birbirlerini gecme farkı sadece birkac metre ile sınırlı olabilir kanısındayım.Arada öyle 40,50 metre fark olmayacaktır. Balık zaman,zaman uzakta ve coğunlıklada yakında olabilişr.Uzun atıcılar hezaman balığı uzakta aralarsa coğu zaman diğerlerinden bile az tutabilirler.Esas olan,gerekli ağırlıkla balığın bulunduğu yere ermek ve suyuna girebilmektir. Sevgiyle kal
evet sonuçta nereye vardık. hangi kamışı alıcaz kıtalar arası konvensiyonel kamış hangisi yoksa kısa menzilli karbon sargı kamışlarla balık tutmaya devam mı edeceğiz . çıkrık için mutlaka polyester kamış alın derim. surf işinden hala bişey anlamış değilim
Surf Kamış Tavsiye Selamlar arkadaşlar; Sizlerden surf kamış ve tavsiye ettiğiniz kamışa uygun surf makina tavsiyesi istiyorum. Not= Vermiş olduğum bilgilere göre tavsiyelerde bulunursanız sevinirim. Öncelikle benim boyum 1.75 cm boyuma göre 3.90 m bir surf kamış mı, yoksa 4.20 m bir surf kamış mı tercih etmeliyim? Arada ki 30 cm'lik fark kamışın uzağa atışında fazla bir farklılık gösterir mi ( tahmini kaç m) ? Kamış ve makinenin çok ağır olmaması gerekiyor ( toplam ağırlık = 700-1000 gr arası ), Belimden sağlı, sollu fıtık ameliyatı geçirdiğim için zorlamamam gerekiyor. Açıkçası 900 gr üstü takımların kullanımı benim için biraz yorucu oluyor. İstanbul'da yaşamama rağmen, burada nadiren kıyı avına gidiyorum. Genellikle memlekete ( Sinop ) gittiğimde iskeleden avcılık yapıyorum. Derinlik 20-25 m arası olduğu için, burada avlanırken kurşunun hızlı diplememesini göze alarak, genellikle 50-60 gr kurşun kullanırız ( 75 gr kurşun kullananı hiç görmedim, gerçi surf kullananı da görmedim ama ). Düşük ağırlık atarı, uzun mesafe atışını engeller mi? Yoksa derinlik fazla olmasa da, ağır atarlı surf kamışları mı tercih etmeliyim? Aşağıda resmi olan kamışlar benim avlanma koşullarıma uygun mudur? http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=7-C-2284639 http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=7-C-2284643 Bu iki kamıştan hangisini tavsiye edersiniz? Tabi öncelik sizin kullanıp memnun kaldığınız, ve bana tavsiye edeceğiniz takımlarda olacak . Makina konusunda fazla araştırma yapmadım, çünkü daha önce kamışta olduğu gibi, surf makinada da deneyimim olmadı. Yani ben ne kadar beğensem de boş, sizin tecrübelerinizin yerini tutmaz. Unutmadan kamışa vemakinaya ayırabileceğim bütçe 200-250 ytl arası. İlerde daha gelişmişini alabilirim. Öncelikle tecrübe edinmem lazım . Not= Kamışlar ve makinalar bölümünde, başka bir başlık altında konu açmamamda ki amaç, hemen hemen tüm surf ustalarının bu konu içinde toplanmış olmasıdır. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler. Sağlıcakla kalın...
Vedat abi ben zaten bunu ilk mesajlarımda yazmışım..eğer ağır kurşun kullanacaksan hangi kamış daha iyidir belirtmişim..bununla beraber yazmaktan klevyemde tüy bitti ama birkez daha yazayım..Ben konuya cevabın dışında genel bilgide veririm..Ancak ne hikmetse bunu gözardı edip hala aynı şeyi yazıyorsunuz..Ben sizin söylediğiniz ve anlamadığımı iddia ettiğiniz şeylerin açıklamasını yapmışken daha nasıl anladığımı size anlatabilmenin arayışına girmiş bulunuyorum..Lütfen mesajlarımı yazdığım gibi bütün olarak yorumlayın..satır atlayıp anladıklarınızla bana anlamadığımı söylemeyin.. Özet olarak... bu iki kamış hakkındaki yazdıklarımla olması gereken özellikleri birbirinden ayırdığımı ve ana fikrin bu iki konudan oluştuğunu söyleyebilirim.. boğazda insanlar 130-140gr kurşun kullanıyor..biri extreme yi alıp 140gr atarken kırarsa ben üzülürüm..sorento daha ağır kurşunlar için daha iyi..Surfte de hep dediğim ve bu işi bilenlerin dediği gibi 150gr daha uzağa atılabildiğine göre Sorento seçmek daha akıllıca..İşte yazdıklarımın özeti...diğerleri ise ideal bir surf kamış özellikleri..
Sevgili Kerem kardeşim Öncelikle bu iş için ayırdığın bütçeye uygun kamış ve makine önerileri yapacağımı belirtmek isterim..Konu başlığına bağlı yaptığımız kıymetli yorumlardanda anlaşılacağı üzere bu konudaki başarı belli bir noktaya kadar maddiyat ile ilgilidir..Ancak ayırdığın bütçe ülkemiz şartlarında oldukça iyi sayılır.. Kamış olarak s-Curvenin 80 gr'a kadar atarı olan modelini almanı yani birinci Linkteki kamışı almanı öneririm..Bunun nedeni bahsettiğin ağırlıklar için 4,20 metrenin fazla olması ve 80gr'a kadar olan atarı ile senin avlarına daha iyi cevap vereceği içindir..Bu noktada küçük bir bilgi ilave etmek isterim..Atılan ağırlığa bağlı olarak kamış boyuda düşer bunun nedeni atışta kontrolün kolay olması ve ağırlığa kazandırılabilecek ivmenin bu boylar ile sağlanabilmesidir..5-15gr Sahtelerle beraber tavsiye ettiğimiz kamışların 2,40-2,70metre olmasının espriside bu yazdıklarımla açıklanabilir.. ..4,20+ metredeki kamışlar nispeten daha ağır kurşunlar iççin kullanılan boylar olup 4,20-5,00metre aralığı insan boyuna vede özellikle kamışın yapısı ile alakalıdır..Kamışın fiziksel karakteristiğine göre bu boylardaki değişim önem kazanır.. Bunun dışında makinenin makara çapının büyüklüğü mesafe ile doğru orantılıdır..Bunun nedeni ise makaradan ayrılan her rulo misinanın büyük makara nedeniyle daha uzun misina barındırmasıdır..Bunun sonucunda daha az sürtünme ile daha uzun mesafe elde edilir... Aşağıda benim bütçene uygun bir önerim mevcut..Bu makineyi bizzat deneyerek kullanmış biri olarak atış performansı oldukça tatminkar..Eğer ağırlığı fazla gelir dersen 4500 modelinide tercihler arasına alabiliriz.. http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=23-18-17600
benim önereceğim tek makine var oda okuma mistik hem maddi hem manevi http://www.avmarketi.com/asp/show_stock.asp?product=7-OKUMA-MIST-65
Evet buradada hemfikiriz sevgili Erdal bende Sorentınun daha agır kurşun icin uygun olduğunu zaten yazmıştım.Keza extrkme cast'inde daha hafif kursunlar icin uygun olduğunu belirtmiştim.Zira her ikisiylede uzun süre avlandım.Ancak Sorrentonun halende 150 gr agırlıkta istenilen azami uzaklığa atmada yetersiz kalabileceğini savunurum. Bak sana bir anımı daha anlatayım.Seneler evveldiŞemşipaşaya o zamanlar pek takılmaz daha ziyade boğazın Karadenize yakın kısımlarında avlanırdım.Şemşipaşa ise muhitimdir.Yakınında 17 sene oturmuştum.Birgün celik gibi bakışlı inanılmaz azimli ve hırslı,sinirli görünüşlü,kişinin kolayın a birşeyler sormaya cesaret edemeyeceği ve hep herkesten fazla yemli ile cinekop,sarıkanat alan birini farkettim.Günlerce elime kamış almadan onu izledim.Bu durum nerdeyse bir sene sürdü.Sonucta onunla ailecede görüşecek kadar yakın arkadaş olduk.İsmi anahtarcı Haluktu. Onu boğazın üst kısımlarınada gitmeyi alıştırdım.Keza beraber tatlısuya sazan ve yayın avlarınada gider olduk.Gecelerce Şile Ağva yakınlarında öncü sarıkanatları Lüferlerin peşinden koştuk.İş ne zaman balık seyrelipte bayağı uzakta av vermeye başlayınca edinmiş olduğum 4 ve 4,5 metre boylarında iki adet Multimesh sargılı Silstar 150-300 gr atarlı kamışlarımla 150 kurşun kullanarak 125 gr'la eriştirebildiğim yerlerin bile uzağına atabilip herseferinde bu namlı avcıdan kerelertce fazla balık almaya başlayınca değişti.Piyasanın altını üstüne getirdi.Dışarıdanda kamışlar getirdi ama hicbiri 150 gr kurşunu eriştiremedi.Sonunda kamışlardan birini satmamı teklif etti.Ben kamış satmam sana bulurum dedim ve az bir müddet sonundada birinin elinde görüp satın aldım ve ona verdim.Hemen erttesi gün gittiğimiz avda oda arka,arkaya balıkları almaya başladı.Her azvdan sonra kamışını toparlayıp öper ve bana teşekkür ederdi. Maalesef bu kamışıyla sadece bir sene avlanabildi.Hastlandı ve onu kaybetti.k.Ben arkasından 6 ay üzüntüden balığa gidemedim.Sonrasında bircok kamışlar ithal edildi.Lineaffeler etrafı sardı.Benzerlerini diğer ithalatcılar Cine yaptırıp piyasaya sürdüler.Ne yazıkki bunların hicbirisi benim Multimesh sargılı Silstarlarımla boy ölçüşemedi.En büyük değerlerim üzerine yemin ederimki Kanlıca sahillerinde millet sadece kraca alabilirken her gün kova dolusu iri istavrit ve sarıkanatları hep ben aldım.Kamışlarıma binlerce lira teklif ettiler.Halende yanımdadırlar.Yani şunu demek istiyorum.Uzaklardan ağır kurşunlarla balık alabildiğim bu kamışlara benzer kamışları bulabilmek icin onlarca insan uğraşıp durdu ama maalesef bulamadılar.Son tespitlerimdede henüz piyasada bu kabiliyette bir kamışın olmadığını tespit ettim.Bu bakımdan kim ne derse desin,125 gr'la ulaşılan yere aynı kamış ve makarayla bu kere 150 gr kamışla ulaşılabilecek bir kamışın piyasada zor bulunacağı lafını ettim.Belki Lineaffenin SuperBa tipi 3 parcalı 4,5 metrelik kamışı ile ulaşılabilinir derim. Sevgiyle kal Not;Konumuz extreme ve sorrentolardı.Sen genel bi lgide veririm diyorsun ya.Olay burada karıştı.Yoksa senle,benimle dediğimiz ve savunduğumuz nokta aynıdır.Bu vesile ile ilgili olarak belki bazı kardeşlerimizin aklı karışır gibi olduysada zannederim faydalanabilmişlerdirde.
