bizim rahmetli kayınpederin de balıkla işi yokm uş ama eniştelerinden ikisi balıkla yatıp balıkla kalkıyor. Allahtan benim hanımda ya da baldızlarda öyle sıkıntı yok. üstelik biliyorsun biz de her 10 avdan 9'unda balık pazarına uğruyoruz , daha dün balık aldım söylemesi ayıp. bizim körfezlerdeki asıl sıkıntı sanayi tesislerinden ziyade zemin yapısı ve coğrafi özellikler. bizim buranın tabanı da kayalık olsa, denizimiz derin olsa, balıkların yaz kış gidip geldiği boğazlar olsa balık her daim olur. denizimiz özellikle trol avına çok müsait o adamlar gitsin de ege denizinde yapsın o trolü. bizim burada da arsuz tarafında korunaklı yerler varmış, dün balık pazarında sinarit vardı. o taraftan barikatla yakalanmış
Evet sabah suyunun tadı başka, kimseler olmuyor ben genelde hafta içi yapıyorum oldukça tenha meralar.Haftaya artık en son yakaladığım kofanadan sonra bir şey tutamadık...
bende yemci olduğum için pek bilmemki. topu topu atçekle 2 yılda aldığım 4 balık var. 3 tanesi akya 2 si aynı gün 1 tanesi ertesi günü idi. ramazan bayramında dalga namına tek bir kıpırtı yoktu denizde. su üstünde tek bir kovalamaca yoktu ama strik pro 120 f 203a renk kodu ile ben şuna inanıyorum avcı balık tam kısmet işi.1 adette kaya balığı yavrusu geldi oda hemen hemen kendisi kadar sayteye hem karnından hem ağzından yakalanınca mecburen alıkoydum. bu balıkların hepsi aynı sahteye geldiler. o sahteyi kaybettim buralarda bire bir aynısını bulamadım ama çok benzerini buldum. aksiyonu kaybettiğim kadar güzel değil malesef. o anda balık aç olacak ve sen o merada olacaksın. yoksa kabarık denizdede levrek için atçek yaptım olmadı. kısmet işi tabi bendeki sahte sayısıda sınırlı onunda etkisi çoktur. malesef levrek zaten açıkta olmuyorki kıyıda mutlaka bu hayvan ama neye saldıracağı belli olmuyor. belki balığın o esnada ilgisini çekecek sahteyi atıp çekmiyorumdur. çok kurnaz kerata. akvaryumumda yavrular var. atıyorsun yemi dudaklarının arasında bekliyor 3-5 saniye baktı bir sıkıntılı durum yok lop indiriyor mideye. o esnada en ufak bir kıpırda yemi bırakıyor. tabi bu olta olsa ipten işkillenebilir iğneden işkillenebilir. yani zor zanaat levrek yakalamak. ancak sürü olacak hepsi birden aç olacakki yemi kaçırmamak için tek hamlede yutacak. başka çaresi yok gibi. tabi bulanık denizde daha bereketli olmasının mantığınıda zaten yemi zor seçiyor ipi nerden görecek. yüzen bir şeyi gördümü atlıyordur. kendimce başka açıklama getiremiyorum ben
dediklerine aynen katılıyorum. hani dilimize de yerleşmiş bir deyim var, '' bulanık suda balık avlamak '' diye. levrek de öyle yapıyor. kefaller kör gibi gezerken sokulup onları avlıyor, bu esnada gördüğü hareketli cisimlere de çok naz etmeden saldırıyor. ben yazdan bu yana örgü misinanın önünde lider bile kullanmıyorum. o sahtenin kodu 206 A olmasın. eğer oysa ve almak istiyorsan yardımcı olabilirim.
dostum zaten ben kod falan bilmem idk senin söylediğinden aklımda kalmıştı olabilir. sahte üstadı sensinreeling ne dersen odur yani
Yıllardır trolcüler ile sanayi kirliliği bence yarışıyor körfezin anasını ağlatmak için. Ne güzel avlar yapıyorsunuz. İnsan imreniyor. Devamı gelsin dostum.
içimizi karartmayalım arkadaşlar. avrupada durum böylemi sonuçta şu bir aşikar adamlar bizim 10 ileriki halimiz.
geçenlerde bir televizyon proğramında iskenderun - ceyhan arasına 16 adet büyük sanayi tesisi yapılacağını söylediler. eğer o tesisler yapılırsa burası da izmit körfezine döner ondan sonra temizlemek için proje üret dur.
benim de içim gidiyor ama birkaç gün işim var. Allah bilir bacanak da şimdi işten izin alıp balığa mı gitsem diye düşünüyordur
bak şimdi bilge ve alişan dostlarım bence olumlu yönlerinden bakalım atakaş büyük saylabilecek bir işletme. 60 cm boyunda çupra onun limanından yakalandı levrek ve kofanaları saymıyorum. demirçelik gerçekten çok büyük bir tesis. yanı, yönü, önü, iç limanı trofe dolu. yumrtalıktaki meşhur avlak yine büyük bir tesisin yakını. gerçi kapandı şimdi. çıkan balıkları herkes görüyor. bence böyle yerler balık neslinin devamı için şart. zaten şu an için denetimler eskisi gevşek değil. özellikle denize deşarj suları çok sıkı takip ediliyor. bence fabrikalar bilinçsizce yasak avlananlar kadar zarar vermiyordur balık nesline. bu benim görüşüm çevreye hava kirliliği olarak etkisi ayrı bir tartışma konusudur elbette
inşaallah senin dediğin gibi olur. biz gelişme ile çevre korumayı birlikte götürmede biraz duyarsız bir milletiz ama inşaallah bazı şeyler değişir.
*** bilge üstat bir sorum olacak bu meteoroloji olayından anlarmısın güzel balık yapması için iskenderun için rüzgar dalga vsss değerleri ve yönleri nasıl olmalı http://www.mgm.gov.tr/deniz/marina-tahmin.aspx?m=17370#sfB http://www.mgm.gov.tr/deniz/24saatlik-haritali.aspx#sfU kimisi diyor lodos ta iyi balık olur kimisi poyrazda iyi balık yapar diyor kimisi bilmem ne diyor kimisi başka bir dünya. sizin fikriniz nedir.
rüzgarların yönleri sabit ama Türkiye'nin kıyıları hep aynı yöne bakmıyor. örneğin kuzeyden esen rüzgar bizim sahillerde denizi yatırırken karadenizde kıyıya doğru estiği için denizi kabartıyor. yani rüzgarın adına takılma, denizden esen hafif rüzgar, 3-5 dalga ve hafif bulanık su genelde at çek için ideal havalardır. 4-6, 5-7 dalga şiddeti de av verir ama bu havada denize yaklaşmak, olta atmak çok zor oluyor. böyle dalgalı havalarda kıyıdan yemli ile de güzel balıklar alınır. yarın için iskenderun - dörtyol kıyılarında 90 - 100 cm dalga gözüküyor. havaya bakılırsa su da bulanıktır. aslında dalga biraz daha az olsa daha rahat avlanılır ama işim olmasa gidip bir yoklamak isterim. sen daha avantajlısın, benim gibi denizi görebilmek, duruma bakabilmek için 40 km. yol gitmene gerek yok.
anladım teşekkürler bilgilendirme için ayrıca evet denize ulaşma konusunda çok şükür avantajlıyım bisiklet ile dk tuttum 7-8 dk da deniz kenarındayım ama tabi işten her zaman fırsat bulupta gidemiyorum ayrıca bu bulanık su olayında sahteyi yada yemi tam balığın yanına atarsak yada balığın yanından geçerse balık fark eder yoksa bulanık suda nasıl görsün yemi sahteyi gerçi bulanık su faktörüyle ilgili bir kaç yazı okumuştum ama vardır bir hikmeti ayrıca bu linkte kutu içerisine aldığım iki sahteyide almayı düşünüyorum bunların iş yapabilirliği ve ağırlığı hakkındaki görüşünüz nedir uzak atışlar yapmada sorun çıkartırlarmı agırlıkları diğer sahtelere göre nasıl okuma v system 2.40cm lik kamışla uzak atışlar yapılırmı bu sahtelerle ayrıca yine bu sitede samsundan bu sahteleri kullanan bir arkadaşımız güzel levrekler alıyor ordaki suda iş yapan sahte burda iş yaparmı iskenderun sularında bu sahtelerle levrek alma durumu renk kalite vss olarak ne olur http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=51738 ayrıca geçen bir raporunuzda misina olarak okuma seabass misina kullanmıştınız kaçlıktı o misina ve at-çek için tavsiye edermisiniz? wtd için nasıl ideal mi liflenme felan kopma durumu sağlammı nedir? bir başka durum ise okuma trio40s ile ip misina kullanımı zor olur diyorlar ip misina kullanımı genel anlamda zordur fakat bu makina diğerlerinden farklı olarak yapı itibari ile ip misinaya hiçmi uygun değildir yoksa diğer tüm makinalar gibi ip misina kullanımı bundada aynımıdır kimisi trio40s lerin kafa yapısı itibariyle ip misina kullanmaya elverişli olmadıklarını söylüyorlar sizin fikriniz nedir? sorularım uzun ve çok oldu fakat cevaplar için şimdiden teşekküler.
bulanık suda sen görmüyorsun diye balıkların da görmediğini sanma. tam tersine bulanık suda özellikle levrek daha avcı ve saldırgandır. önemli olan onun o suda farkedebileceği yemleri kullanmaktır. bu sahteler arasından seçim yapacak olursak ikiye ayırayım. berrak temiz sular için: 206A, 010, 010A, R114OB bulanık sular için : 097D, 005, 402A, X01VS, 096 ayrıca 206A ve 132 baraküdanın da sevdiği yemlerden. atış konusuna gelince : yazdığın kamış atış için iyi, ama kamış uzadıkça atış mesafesinin de artacağı kesin. ama kamışın atarı da etkili. 10 - 40 aslında bizim kullandığımız sahteler için sert bir kamış, sırf WTD yapmak için sert kamış kullanıyorum. yoksa 5-20 ile daha uzak atışlar yapıyorum ve bu günlerde dalgada su üstü kullanmadığımdan 5-20 atarlı kamışı kullanıyorum. uzak atışlar için sahtenin ağırlığı kadar içindeki atış sistemi de önemli. bazı 3-5 gr.lık sahteler var attımmı 25 m. gidiyor. sahte ağır ama takla atarak gidiyorsa yakına düşecektir. gerçi strike prolar bu konuda fena değil. kullandığın misinanın inceliği de uzak atışları etkiler. her şey tamam, ama bir de atış tekniği var. ben bir bilek hareketiyle 30-40 m. atış yaparken aynı takımla var gücü ile savuran birinin aynı sahteyi ancak 15 m.ye atması mümkün. bu tamamen çalışmayla kendine uygun atış şeklini belirlemeyle geliştirilecek bir durum. ben şu an örgü kullanıyorum ama bacanağın kullandığı misina okuma sea bass 0,26. o esnek ve sağlam misina sever, WTD yapmaz. o yüzden onun için ideal misina, ama benim için değil. çünkü WTD yaparken ya da jig atıp vurarak sararken sünüyor ve aksiyon zayıf kalıyor. bu da senin avlanma şekline bağlı bir tercih. ben trio 30S kullandım, ama hep mono misina ile. buna rağmen sarımı hiç hoşuma gitmedi. makara üzerine eşit şekilde sarmak yerine uçtan dibe doğru incelerek, dönercilerin yaprak döneri gibi sarıyordu. devir konusuna çok takılma, WTD yapmak niyetindeysen devire değil, makinanın bir turda sardığı misina uzunluğuna bak. ben okumanın başka makinasını da kullanıyorum ama trioS'e verdiğim paraya acıyorum. şu an mecburiyet dolayısıyla DAİWA sweepfire E4000 kullanıyorum. makina devri 5.1/1, ağırlığı 312 gr. bir turda sardığı misina miktarı 89,6 cm. fiyatı 40 TL. şu an örgü ile kullanıyorum ve kitap gibi sarıyor, yalnız kılavuzundaki halkasını daha sert olan biriyle değiştirdim ki örgü kesmesin. Trio 40S devir 6,2/1, ağırlığı 306 gr. bir turda sardığı misina uzunluğu 88,9 cm, fiyatı 150 TL. şimdiki aklım olsa o paraya daiwa veya shimano alırdım. devir oranı düşük makinalar daha güçlü makinalardır genelde. istisnaları var tabi ( jig makinaları gibi ) okuma makinalar kötü makinalar değil ama bence ama o fiyat onlar için biraz pahalı. sana anlatmak istediğim makinayı almakta amacın ne olacaksa ona göre karar ver.
