Merhabalar Ben Hatay/ Dörtyoldan Burak Balık avına çok ilgim var ama şans mı diyelim becerisizlik mi diyelim hep avlardan genelde elim boş dönerim. Eskiden dörtyol/Botaştan avlanırdım iyi balıklar alırdım 3-4 sene önce. Artık Dörtyol -Barınaktan atıyorum sürekli. Bazı Haftasonları tekne kiralayıp açıkta avlanıyorum onda boş dönmüyorum. Aslına bakarsanız benimki o balığın oltaya takıldığındaki verdiği titreşim heyecan tüm sitresimi alıyo benden. amaçta o yani. Yalnız sizden ricam bana tüyolar vermeniz. dörtyolda hangi mevsimde ne yem veya olta kullanmam gerek, nereyi tercih etmeliyim bilgilendirirseniz çok sevineceğim. ilk olarak tanışmak dost edinmek isterim. Herkese rastgele...
Merhaba Burak. Sayfayı baştan sona okumanı rica ediyorum. Sondan başa da olur. Sahte atçekçisi olur çıkarsın artık. Ya da silikon atçekçisi. Ya da ya da sülünez çupracısı olma ihtimalin daha çok. Ben tekrar yemliye döndüm. Son 3 aydır barınakta atçekle alan duymadım. Ha geçen hafta cumartesi bi tane sandalcı, yürüme hızıyla yaptığı sırtıda 2 saat boyunca iki tane çinekop alabilmiş barınak içinden. Aynı adam benim 6-7 metre ileri fırlattığım sülünezli 25 gr kurşunlu gültekinin yaptığı takımı taktırdı. Daha birinci atışımdı. Oltaya takılmış dedi. Silikonlarını kayalardan kurtarmamı rica etti, bayağı yardım ettim. Bilmiyordu ki, olta benim oltam. Sinirlendim, cebimdeki tırnak makasıyla kendi takımımı koparttım. Al dedim adama attım. Ne yaparsan yap. Bütün moralim gitti. Neyse Allahtan bildim. çok uykusuzdum. Kayaların arasına düşmediğime sevin. Ama bilemiyom, kıyıya 4-5 metre yaklaşarak sırtı çektiği zaman, kıyı balıkçısı oltasını nereye ne kadar atsın. mahfetti. Belki ben o bir saat içinde bir kilo çupra alacaktım. Ne belliydi. İkincisi, herif gittikten sonra benim atçeğe bir misina dolandı. Hey büyük Allam, bu benim takım mı diye bir mucize bekledim, fakat ipi çektikçe anladım ki, 7 metreden fazla. İnanın, 100 metreden fazla çektiğime eminim. Çekiyorum çekiyorum bitmiyo. Dedim misinanın diğer ucu nerede acaba. ucunda ne var? Şuna da hazırlıklıyım. Olta boşluğunu daha alamadım dedim, belki de boşluk bitince sürpriz bir mukavemet ya da ağırlık olabilirdi. Ama olmadı. Misina, kayaların arasına sağılı bence 130 150 metre misinayı çektim. Burada hissettiğim duygu ilkti. Çekiyon çekiyon bitmiyo. En sonunda bitti. Gerçekten acayipti. Misinanın ucu boştu. Kurşun murşun bişe yok idi. Kaya balığı nasıl temizlenir ? (Züber, izbir) Pulları var mıdır. Gültekine sorduydum fakat cevabını unutmuşum. Sanırım belli belirsiz var mı dedi ne dedi. Ama şunu dediğini hatırlıyor gibiyim, en iyisi derisini yüzmek olur. Doğru mu ? Geronimo Allah mesut etsin. Darısı inşallah
Burak Alişan abi çok güzel söylemiş izine dörtyola gelmeden 2 ay kadar önce katıldım bu siteye ve çok güzel dostluklarla beraber çok güzel avlaklar keşfettim hemde okurkende ayrı bir keyif alıyorsun... Bencede bu sayfayı baştan sona bir oku sen emin ol okumak sıkıcı gelmeyecek aksine zevk alacaksın... Bakarsın sende Saim abi ile tanışırsın
kardeş aramıza hoşgeldin. sanırım yemli avlanıyorsun. bu aralar da kıyıdan yemli av yavaş yavaş tat vermeye başlar. barınakta özellikle gece daha iri balıklar yakalama şansın var, sabah güneş ucunu gösterir göstermez, sanki okul dağılımı gibi küçük balıklar kayaların arsından çıkıp oltayı didiklemeye başlar. ben yemlide kıyıya yakın olta atıp, yem olarak tuzlanmış karides, tuzlanmış ya da taze sardalya kullanırım. balık olarak da çipura, sargoz, melanur, kaya balığı vb. balıklar gelir. boru kurdu ve sülünezle de avlanan ve uzak atışlar yapan arkadaşlarımız var. onlar bu balıklara ilaveten mırmır ve minakop ( harmadar - hırmıdal ) da alıyorlar. anlayacağın av şekilleri farklılık gösteriyor. mesela ben hafif takımla avlanmayı severim, sen surf kamışla 100 gr kurşun atarsın bu sana bağlı. yem olarak da yengeç, kalamar, tavuk göğsü, canlı teke, karides, sardalya, boru kurdu, sülünez, kum midyesi, yaprak kurdu, canlı balık vs. yem çeşidi çok. temin etmedeki kolaylık, avlayacağın balık türü vb. durumlara göre seçim sana ait. rast gelsin
burak hoş geldin arkadaşların dediği gibi 183 sayfada dolu dolu bilgi arşiv gibi. her çeşit olta her çeşit sahte ve yem ayrıyeten avlak bilgisi dolu olan bir sayfada bulunuyorsun. Yani uzun lafın kısası yazmaya kalksan burda roman olur gider. belki atlanan şey olur ama sayfalara göz gezdirirsen ne ne ile nasıl hangi şartlarda yakalanmış hepsi detaylıca mevcut kaçırma şansın yok
kardeş aynı senin gibi ben de barınakta GES'i sırtıya taktırdım. adam teknenin arkasından 100 m misina salmış, ben de artık geçmiştir diye atınca iğneler birbirine girdi. hemen kalamayı açıp adama ıslık çaldım. durdular ve ben miainayı sararak yaklaştım, sahteyi kurtardım. teknedekilerden biri gülüp '' bu günün en büyük avı benim, adam yakaladım '' dedi. ben de '' o da bir şey mi ? ben 8 metrelik bir tekne ile içindeki üç adamı yakaladım '' dedim izbir dediğin balığa gelince ben dışını kazıyorum, pul yok gibi ama çok ince toz gibi bir kazıntı çıkıyor. derileri az kalınca, istersen yüzebilirsin.
ayrıca arkadaşlar küçük, et kalınlığı az iğneden çupranın nasıl kurtulduğunuda bizzati görmüş oldum alişan ile geçen hafta yaptığımız avda. Tam balığı çekiyorum alişana hatırı sayılır bir çupra ama ufak iğneli takım inşallah kurtulmaz dedim. neyseki kıyıya almayı başardım ve iğneyi çıkartmak için balığı elime alacak iken çırpınma esnasında çupra pat yere düştü. Daha öncedende tahmin ettiğim gibi damağına oturmamış iğne dilinin oralarda yumuşak alanlara saplamış ve balık çırpındıkça yırtıyor ve gergin ipin yardımı ile eti yırttığı anda sapandan fırlayan taş misali ile sağa sola takılmaya fırsatı kalmadan balığın ağzından dışarıya fırlıyor. sudaki harekettete bunu düşünecek olur isek balık kuvvetli kafa atışları esnasında ipi geriyor ve yumuşak dokuyu yırtan iğne hiçbiryere takılmadan ağzından fırlıyordur. bence tek çözümü çok gevşek kalama (yumuşak doku yırtılmasını önlemek için) ama oda malesef takılma riski olan kayalık alanlarda işe yaramaz. bu arada yeni avlağımda kalamalarım çok gevşek öyle gevşekki 75 gram kurşunla çekerken tasma yapsam cırlıyor
İşte tam anlattığın gibi; iğne balığın solungaç hizasında yutak bölümündeki dokulara saplandığında hayvan çok acı çekiyor, hatta kıpırdamak bile istemiyor, ve biz çektikçe kafa atışları sert oluyor acıdan ve sonuç: iğne yırtıp geçiyor... çözüm biraz daha büyük iğneler kullanmak..
Hoşbulduk teşekkür ederim herkese. Sizlerinde dediği gibi sayfayı okuyorum. Sayfayı okuyucu olarak uzun zamandır takip ediyorum çok faydalı bilgiler var. İlk defa yazma kararı aldım ve açılışı yaptım Benim amacım okuyup öğrenirken bi bilenin bana daha anlamlı bi şekilde (dörtyol balık avı koşullarını bilenin özellikle) daha iyi yardımcı olacağını düşündüğüm için, okuduğum halde anlamadığım yerlerde ayrıntılı olarak yardımcı olacağını düşündüm ve yanılmadım. elbette ilk önce araştırılır, okunur. Emin olun çok faydalı bilgilerinizi okuyorum ve faydasını görüyorum. ama yinede boş dönünce dayanamadım ve yazdım yeter artık dedim birinden ayrıntılı yardım almalıyım )) bilge kağan beyin yazısı tam aradığım bilgileri yansıtmış. Evet yemli avlanıyorum. Karides veya sardalya takıyorum genelde. önceki yazımdada belirttiğim gibi o, oltaya balığın takıldığındaki heyecan hiç bi yerde bulunmaz. Barınaktaki balıkçı bi abinin dediğine göre şimdi havyar dönemimiymiş. Balık Havyarı dökünce yeme saldırırmış. bu dönem 10 mayıstan sonra biter o zaman gör sen dedi. Bakalım 10 mayısı bekliyorum. Gece avlanma fikri kafama yattı hep gündüz atıyorum ben bi de gece deneyeceğim bakalım bide öyle deneyeceğim.Çok teşekkür ediyorum herkese iyi avlar...
roverle avlanmaya geçen sonbaharda başladım, başlarda yüzdüremedim ve vazgeçtim. tekniği öğrenip yüzdürmeye başlayınca çoğunluğu ıskarmoz, bir kaç da levrek olmak üzere biraz balık aldım. suların soğumasıyla balıkların su üstüne ilgisi kalmadı. uzun bir aradan sonra 1 mayısta misafirliğe gittiğim demirçelik sitesi kıyılarında bolca takip ve saldırı aldım. hatta birini yakaladım ama çıkaramadım. saldırıların pek çoğunun sonuçsuz kalmasını da balığın hala yumurtayı atmadığı için açlıktan değil de meraktan saldırmasına bağladık. çünkü hırsla saldırmıyorlar, peşinden gelip burnuyla vurup geri dönüyorlar. ayrıca deniz de en ufak bir kıpırtı yoktu. ama bu saldırılar da iyi bir işaret, daha önceleri takip bile yoktu. elimde çeşitli su üstüler var, ama bana göre en iyi performans gösteren yine de rover 98.
Günaydın arkadaşlar. bir hafta sonunu daha geride bıraktık. malesef balık yok. Herhalde yakup dışında balık yakalayan yok. ne yaptın yakup döktünmü kurtları?
selam arkadaslar. sonunda botum geldi motorumla. cumartesi ilk avıma cıktım biraz dalgalı bir denizdi ama 25-30 adet kimsenin hoşlanmadıgı kırmızı balıklardan ve 2 adet küçük mercan yakaladık. ama günün bombası yaklasık 3 kiloluk tavuk balıgını 25 dk lık bir cabadan sonra su yüzüne cıkardım ama fotograf cektirme sevdasına balıgıelimizden düşürdük. 3 kiloluk tavuk balıgı rüyalarıma bile girdi. arkadaslar avlak konusunda biraz yardıma ihtiyacım var botum 4 m ve 15 bg motor aldım ne kadar acılmalıyım nerelere gitmeliyim avlaklar konusunda yardıma ihtiyacım var ...
Şuan itibariyle tuncelide bulunuyorum düğününüzü yaptık çok yoruldum doğrusu baya zor işlermiş bunlar, benim düğün Eylül 22 de haberiniz olsun boş gelmeyin ona göre Şimdiden özledim doğrusu bizim oraları balıklar güzel yağlanmıştı üzüldüğüm nokta cerbitlerin çoğunda havyar vardı ,,, Ben havyardan çıktı diye biliyordum,,, Deniz nekadar çırpıntılı yüksek olunca çok güzel balık vuruyor boş çekmiyorduk,,, güzel bir gündü gerçekten ama elimin şişiği inmedi ... Hertaşta balık olmaz önemli olan balık yapan taşı bulmak,,,, Saygılarımla,,,
selamlar arkadaşlar bu günlerde millet yakaladığı balıkları anlatıyor, ben de imrenip duruyordum. bu sabah namaz vakti yola çıkıp barınağa vardım. teknelerin ordan en uca kadar avcı doluydu. en uca vardığımda balık avlayan genç bir arkadaşla selamlaştık, o ara çantasının patır kütür oynaması gözümden kaçmadı. 20 -25 m kadar ilerleyince ben de otaları çıkarıp birine sahteyi taktım, diğerini de yemli atacağım ama evden çıkarken yemleri almadığım aklıma geldi ben de at çek yaparım artık dedim. o ara yan taraftaki bir adet 300 grlık çipurayı daha çekip patır kütür oynayan çantasının içine attı. ben iki saat at çek yaptım ama herhangi bir yakip ya da saldırı olmadı. ben de yoruldum ve taşın üzerine yattım. yandaki balıkçı arada bir bir şeyleri çekip çantaya atıyor. az sonra tası tarağı toplayıp yanıma geldi, '' bir şey var mı abi? '' dedi. yok dedim, sen yaptın ? dedim, '' bir kaç tane aldım, çipuralar barınağa girmiş '' dedi. levrek var mı dedim bir tane var dedi. yemi sordum, canlı karidesle avlıyormuş, teke filan değil, bildiğiniz kocaman karides. trata ağı çekenlerden canlı olarak almış, onu tek iğneli gezer takımla atıyormuş. balıklarına baktım, 1,5 kg civarı bir levrek, 700 -800 gr kadar bir hırmıdal, biraz da çipura vardı. balıkların resmi aşağıda bu arkadaş balıkları satıyormuş, gidip bunları satayım dedi. hepsi ne kadar eder dedim, 60-70 eder harçlığım çıkar dedi. elinde kalan 7-8 karidesi de bana verdi ve gitti. gerçi karidesler ölmüş ama çok tazeydi. ben de 1 numara iğne, 0,26 FC misina ile iki tane tek iğneli takım yapıp her birine bu 12 - 13 cm'lik karidesleri bütün olarak taktım, birini atıp zil bağladım, spin takımı da elimde tutuyorum. o ara çocuk yerinden kalkınca Cin Kazım onun yerine çöktü. ordan da bana seslendi, bıçak almayı unutmuş, misinayı kesmek için bıçak istedi. ben de oltayı kayanın üzerine bıraktım, bir iki adım attım, sonra geri dönüp ne olur ne olmaz diye kamışı daha sağlam gördüğüm bir yere sokup Kazım dayıya doğru yaklaştım, oda bana doğru gelmişti zaten. bıçağı vedim, dayı misinayı kesti, arkamı döndüm benim spin kamış yok. devrildiğini düşünüp hemen yanına koştum ama spin takımın yerinde yeller esiyor. üstelik suyun içinde yakın yerlerde de gözükmüyor. hepsi toplam 30 saniye bilemedin 1 dakikayı bulmamıştır. idk diğer takımı sudan çıkarıp ucuna ağır bir kurşun, ve daha aşağısına iğne bağlayarak atabildiğim kadar uzaklara atıp yavaş yavaş sararak tabanı taramaya başladım. bu şekilde yaklaşık 2,5 saat boyunca sayısı belirsiz olta takımı kırarak, hatta daha önceden kalmış bir kaç oltayı çıkararak taramaya devam ettim. en sonunda gücüm tükendi ve ümidimi kesip döndüm cyr yalan oldu spin takım. balığa mı yanayım, oltaya mı bilemedim banghead Alişan kardeş, barınakta bir daha oltana misina takılırsa dikkatli çek, belki ucunda lineaeffe rapid cx spin kamışla okuma trio 30s makina çıkar, belli mi olur *
bende akşam neden balık vurmadı dedim demekki gündüz vurmaya başlamış meret. neyse takım için gerçekten çok üzüldüm takımına bilge. Geçen yılda benim başıma geliyordu nerdeyse allahtan benim takım kayalara takılınca ip koptu olta kurtuldu. balık malık vurmuyor zil haif hafif zıngırdıyordu amaaan dedim balık ufak nasıl olsa ben kuşunsuz bir olta yapayımda levrek arayım dedim neyse yaptım attım yemde boru kurdu. o ara oyalanırken 3 mtre ötemde kamış yavaşça eğildi, eğildi ben öylece baktım anlamda veremedim kendime geldiğimde kamışı yerinden çıkarmış sürüklüyordu yetişene kadar ip gitti. kayalarada iyi sabitlemiştim oltayı. kısmetten çıkmış demekki dedim levrek takımına bir el attımki el el atmamla ipin elimi kesmesi bir oldu panikle ipi bıraktım sonra tekrar aldığımda 0,25 misina kayalara dolanmıştı ip versemde nafile kayalara sürtünmeden dolayı o takımda gitti. Yine sabaha karşı nato iskelesindeki kayalıklarda olmuştu bu olay yanılmıyorsam bu mevsimdi yine tam olarak 28 mayıs 2011
Alişan kardeş, barınakta bir daha oltana misina takılırsa dikkatli çek, belki ucunda lineaeffe rapid cx spin kamışla okuma trio 30s makina çıkar, belli mi olur *[/QUOTE] Aleykümselam. Vay be, insan her gün yeni bir şeyler duyuyor, yeni bir şeyler öğreniyor. Birçok şeyi kurmuşumdur, ama oltanın suyun içerisine çekilebileceğini ve nihayet yok olabileceğini düşünmemiştim. Takımın ve kaçırdığın şey için (her ne ise artık ) üzüldüm. Neyse, sağlığın düzeldi mi sen ondan haber ver Ötesi kısmet Yorma kafanı, felsefen, gün içinde bir helal süt emmiş bir vatandaş takımı bulup oltayı müracaata ya da cin kazıma ya da müracaata sadoya mustafaya bırakır o da beni arar olsun Mutlu ve sonuçlu avlar
