Dün Tarabyada güzel balık yapmış bugün duydum yanıma gelen bir kişiden. Ama bugün nasıldır bilemem. Balık ilerliyor yavaş yavaş. Birazda lodoslar sürse.
Oranın en sevdiğim tayfasıdır bu işe başlarken saolsun çok yardımcı olmuştu Tarık ağabey. Bak mesela onlar oraya pazar günleri 5 bazen 6 kişi gelirler tezgahı oraya denize yakın kurarlar ve aralarına da adam giremez. Bende tezgahı yanlarına açarım zaten. Şimdi diyenler olur ben girerim diye ama o iş öyle değil işte. O adamlar da keyfini kaçırmadan balık tutmak istiyor, oraya ilk kez gelen acemi de keyif yapmak istiyor. Ama her türlü de yardımcı olurlar acemiyi severler korurlar Kemal (Dede) ağabey senle Aşiyan'da tanışmıştık 2 hafta önce. Geçen hafta da yanyanaydık. İki tane nexave kamışlı tip var ya hatırlarsan, işte onlardan biri benim . Yarın da o tarafa geçerim herhalde. Uğrarsan görüşürüz.
Hehhehe Hani o öğlen gelip araya girenler vardıya Bide sigara ile takım kesen Bi sevdiğim abim Onlara yapamazlar işte Tarık abiler karaköyde tanıdığım ilk kişilerden Orda biz onla cok kişiyi deli edip evine gittiler Gittiğinde Anlatır Sana tarık abi
Emir abi sen sen ol Takımın onla karışırsa Sakın elini atma O ayırsın Gıcık kaptımı işin zor hehehhe..
Hepsiyle karıştı bir onla karışmadı Neyse hayırlı geceler herkese. Sabah erken kalkıp boğaz yollarına düşeceğim daha... Acemisi müptelası müdavimi satıcısı herkese ratgelsin haftasonu.
@Alparslan34 yarın takımcı fikretin yanına gelirsen cay ısmarlarım sana.ordayım ben...(köprünün ortası bogaz tarafı)
hele biraz sıkışın bende oturayım dediğinde yerinizi bu şahısla paylaşırmısınız yoksa, kardeşim ayakta yolculuğuna devam etmi dersiniz. Eriş kardeşim benzaten yazımda belirttim , aksini demedimki , fakat Alp kardeşimin avlandığı noktayıda bildiğim için o nokta hiçbir zaman vede hiç bir şekilde acemiyi kaldırmaz ve buda birsürü tatsızlığı devamında getirir , tabiki kıyılarımız kimsenin tapulu malı değil , senin sözünü destekleyecek başka bir örnek daha vereyim , eskiden sahildeki oteller otel önündeki kumsalı parsellemişlerdi sadece o otelin müşterileri sahili kullanabiliyorlardı hatta tel örgülerle bile sınırlarını çizenler vardı , artık tüm kumsallar herkese açık , otel müşterisi olsun sokaktan geçen vatandaş olsun , sahili herkes kullanma hakkına sahip . Bu kadar açıklamayı nasıl bir düşünceye sahip olduğumu anlamanız için yapıyorum , usta olmadan ustalık taslanmaz herkes dersini iyi çalışıp sınavını öyle verecek.
alparslan diline doladığın kişileri doğru seç ben hiç bir şeyin kolayını seçmedim balık tutmaya köprüde de başlamadım hatta köprüde hiç avlanmadım yalnız ustalarımız farklı kültürlerden geliyor sadece bizi boğazın en cavcavlı yerine sokmadan 2 3 hafta kuruçeşme taliminden sonra soktular arnavutköye akıtının göbeğini bahsettiğin tarık abini de bu yüzden tanımam. arnavutta balık tutmaya başladığımızda ise ustamız rahmetli imdat reis olmuştur turgay abi olmuştur her kim olursa olsun avlandığı bölgenin kaidelerine uymak zorundadır atış yeri ise atış yeri yürüme ise yürüme aksi durumda kesilen cezaya razı olmak zorunda kalır kim olduğuda beni pek bağlamaz
Benimde anlatmaya çalıştığım buydu Hakan , nerede olursan ol o bölgenin tabiatına adapte olmak zorundasın , Afrikanın göbeğinde kar yağmasını, sibiryanın ortasındada mayoyla güneşlenmeyi beklemeyeceksin , usta oltacılar yabani ,acemilerde ne yetim nede öksüzler , fakat bazı ortamlar kendi çerçevesini kendisi çizer , ister kabul edilsin ister edilmesin yanlışta olsa gerçek budur.
ama bazıları anlamıyorsa terbiyesizliğe vardırıyorsa artık cezamı dersin ne dersen de buna konu nereye geldi ya ona yapamaz buna yapamaza geldi
Alp kardeşimiz gençliğin verdiği coşkuyla heyecanlı laflar eder ,başka bir konuda anlattığım gibi , bazende insanlar anlatmak istediklerini doğru ifade edmeyebiliyorlar ki buna bende dahilim, karşılıklı yüzyüze yapılan sohbetlerde birbirimizin ne anlatmaya çalıştığımızı hemen anlarız , olay böyle yazışmaya dönüşünce karşımızdaki insanın lehimizdemi yoksa aleyhimizdemi konuştuğunu kestiremiyor ve anlayamıyoruz.
ismail bey başından beri acemi olduğumu acemi bir ruha sahip olduğumu sahillerin herkesin paylaşması gerektiğini belirttim zaten usta olunur zaman meselesidir kişi azmettimi her şey olur ama bazı şeyler azim le olmuyor insanlık gibi adamlık gibi ustalık siz nasıl görüyorsunuz bilmiyorum ama ben ustalığı zorbalık olarak görmuyorum ustalığı 3 dört kişiyi yanına alıp sürü psikolojisiyle bizim yaptığımız haktır demek olarakta görmüyorum ustalar bunu yapmaz ama zavallı ustalık taslayanlar için herşey mubah o yüzden sizinle kısmen de olsa anlaşamıyoruz esen kalın
Selamlar, birkaç gündür konuyu takip ediyorum. Bende İstanbul'a geldikten beş sene sonra 2009 sonbaharında kamış ve makineyle tanıştım, zaten boğazda avcılık hakkında da hiçbilgim yoktu. İlk olarak dandik bir kamış ve makine ile avcılığa başladım. Üsküdar'da ikamet ettiğim için mera olarak birkaç yer denedikten sonra Kuleli'yi tercih ettim. Akıntının az olması, fazla kalabalık olmaması bu seçimimin nedeniydi. Zamanla elimdeki malzemeleri boğaz avcılığına daha uygun hale getirdim. Hazır köstekler alıp çapari bağlamayı, mantarlı lüfergil takımları hazırlamayı öğrendim. Ancak bu süre içinde İstanbul'da balıkçılıkla ilgilenen arkadaşım olmadığı için hep kendi başıma birşeyler yapmaya çalıştım. Balık çekenleri takip ettim, hareketlerini taklit ederek birşeyler yapmaya çalıştım. Zaman geçtikçe bende balık tutmaya, yaptığım işten zevk almaya ve eve balık götürmeye başladım Aldığım zevk arttı. Tabi bu süre içinde Kuleli'de tanıdıklarım olmaya başladı. Genelde onların yanında avlanmaya çalıştım ki oltalar karışsa bile kendi aramızda işimizi halledelim diye. Şimdi gelelim tecrübeli-acemi, müdavim-misafir konusuna; şahsi düşüncem herhangi bir avlakta avlanan insanların orayı sahiplenmelerini çok yanlış buluyorum çünkü deniz herkesin, paylaşım şart. Çünkü çoğumuz bu işi hobi olarak güzel vakit geçirmek için yapıyoruz. Stres atacakken stres olmaya lüzum yok. Ancak herkes 125-130 gr kurşunla avlanırken biri gelip 2,5-3 mt kamışla 50-60 gr kurşunla orada avlanıcam deyip ortalığı birbirine katınca işler değişiyor. Bu Kuleli'de çok karşılaştığım bir olay. Bu sefer ne yapıyoruz o kişinin yeni başladığını ve bizimde onun gibi zamanlarımızın olduğunu hatırlıyoruz. Önce onu kollayarak atış yapıyoruz, baktık olmadı ''arkadaşım sende biraz ağır kurşun tak bak balık açıkta hem kimseye dolaşmazsın'' diye kibarca ve arkadaşça uyarıyoruz. Ama herkez bunlara dikkat etmiyor ve tartışmalar çıkıyor tabiki. Allah'a şükür bugüne kadar kimseyle böyle münakaşam olmadı, olmasın da. Ama çok şahit oldum 3-4 kişinin oltasını toplayanlara. Şimdi bu acemi arkadaşa höyt möyt öyle değil böyle diye yaklaşırsak zaten taze olan hevesi kırılacak ve bu işten soğuyup elinde kamış gördüğü herkesi düşman benimseyecek. O yüzden bırakalım herkes bu işten zevkini alsın. Acemiymiş ustaymış ne önemi var, denizdeki balık oltacının tutmasıyla bitmez, o da tutsun; tabiki çevresindekiler uyum sağlayarak! Bunlar benim naçizane görüşlerim. Dilerim herkes kendisininde birgün bu işe acemi olarak başladığını ve karşısında ki insanın da o durumda olduğunu hatırlar. Sahillerde huzurlu zevkli neşeli avlar yapılır. Herkese rastgele
ne kedar güzel bir açıklma senin gibi düşünen ve kendini yetiştiren arkadaşlar her yerde herzaman balık tutar ve çevre edinir konuya yaklaşımın çok güzel arkadaşım seni tebrik ediyorum bıravo.
Eriş hepimizin görüşlerinin üç aşşağı beş yukarı aynı olduğunu sana defalarca anlatmaya çalıştım , kimseyide hor gördüğümüz yok , sadece bazı şeylerin yerinde güzel olduğunu anlatmaya çalıştım . Ben artık senin ve senin düşüncende olanların anlattıklarından şunu anlıyorum , arkadaşım ben acemiyim fakat senin haklarına ben de sahibim ve bu haktan dolayı sen kamışını takımını topla bir kenara çekil ben olta atacağım demeye geliyor , yani o kadar kalabalık toplum acemi arkadaşa yer açabilmek adına neyi var neyi yok toparlanıp kenara çekilecek , yoksa benmi hala durumu anlayamadım. Başka türlü anlatayım. Düşünki askeri okuldasın ve seni yetiştirecek olanlarla aynı çatı altındasın ve ilk günden ,merhaba ben geldim ,sizlerle aynı masayı paylaşmak ve dertleşmek istiyorum hatta öğlen yemeğindede sizin masanıza katılacağım bu benim hakkım diyebileceksen eyvallah derim ve yapmak istediğin her ne ise yap derim. Kısmen anlaşamıyoruz dediğin olay benimle değil gideceğin ortamda yaşayacağın sorunlarla ilgili, halen ben bildiğimi okurum , dediğim dedik çaldığım düdük diyorsan onada eyvallah, sende sağlıcakla kal.
Geçen pazar günü Arnavutköyde bir kişi hastanelik, sakatlayan oltacıda karakolluk olmuş. Bir oltacı çapari atarken, kurşunla bankta oturan birinin kafasını yarmış ve tüm iğnelerde kafasına girmiş. Sonuç: Bir kişi olta atmayı tam olarak öğrenmeden sırf balık var diye kalabalığın içine girerse kötü sonuçlar olabiliyor. Çok dikkatli olmak lazım.
